DEVA Partisi lideri Babacan, kendisi için 'Sen git çocuk bezi sat. Üzgünüm 15 sene yanımda bulundu ama benden demek ki benden bir şey alamadı' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt verdi. Babacan, ''Çocuk bezi satmak utanılacak bir şey mi? Hamdolsun, boğazımdan tek bir haram lokma geçmedi. Sayın Erdoğan, eskiden siz de simit bisküvi, sucuk sattınız. Alnınızın teriyle ekmek kazandığınız yıllar vardı. Siyasete girerken 'tek bir yüzüğüm var' dediniz. Sonra ne oldu?'' diye sordu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Baykar açıklamaları üzerinden kendisini, "Sen rekabet nedir bilir misin? Senin işin değil bu. Sen git çocuk bezi sat. 15 sene yanımda bulundu ama benden bir şey alamadı" sözleriyle hedef alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a cevap verdi. Esnaf çocuğu olduğunu ve ilkokul yıllarından bu yana çalıştığını söyleyen Babacan, ''Çocuk bezi satmak, ev tekstili satmak utanılacak bir şey mi? Hayatımın her döneminde çalıştım. Hamdolsun, boğazımdan tek bir haram geçmedi. Sayın Erdoğan, eskiden siz de simit bisküvi, sucuk sattınız. Alnınızın teriyle ekmek kazandığınız yıllar vardı. Siyasete girerken 'tek bir yüzüğüm var' dediniz. Sonra ne oldu?'' tepkisinde bulundu. 'SİYASETE GİRERKEN 'TEK BİR YÜZÜĞÜM VAR' DEDİNİZ. SONRA NE OLDU?' Babacan'ın ifadeleri şöyle: ''Ben Davos'tayken arkamdan atmış tutmuş maşallah. Zannediyor ki ben bundan gocunacağım. Utanılacak bir şey mi? Çocuk bezi satmak, ev tekstili satmak utanılacak bir şey mi? Evet ben esnaf bir ailenin çocuğuyum. İlkokulda bile Çıkrıkçılar Yokuşu'ndaki dükkanımıza giderdim, çalışırdım. Hayatımın her döneminde çalıştım. Hep çalışkan kadrolarla beraber çalıştım. Hamdolsun, boğazımdan tek bir haram geçmedi. Eğitimimi ve finans sektöründeki çalışmamı tamamladıktan sonra yine ticarete geri döndüm. Ailemize de çalışanlarımıza da helal parayla ekmek kapısı olmuş iş yerinde çalışmaya devam ettim. Bundan şeref duyarım, onur duyarım. Ama ben şimdi kendine sormak istiyorum. Sayın Erdoğan, eskiden siz de simit bisküvi, sucuk sattınız. Alnınızın teriyle ekmek kazandığınız yıllar vardı. Siyasete girerken 'tek bir yüzüğüm var' dediniz. Sonra ne oldu? Keşke şu koltuk inadınızdan vazgeçseydiniz . Müteahhitliğe soyundunuz da ne oldu? Kendinizi ekonomist sandınız da ne oldu? Hem kendinize hem de ülkemize yazık ettiniz.''