Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Babacan, Sakarya il kongresinde yaptığı konuşmada Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifasına değinerek, "İki senedir Hazine'nin başında olup sonra bir küçük mesajla ortadan kaybolmak diye bir şey olur mu? Bu nasıl bir sorumsuzluktur? Ortadan kaybolmakla kurtulamazsınız. Bu milletin ödediği bedel, birilerinin ortadan kaybolmasıyla kalkmıyor" diye belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında "Hukuk Devleti" vurgusu yapmasını de eleştiren Babacan, "Sanki başka bir iktidar var, yeni birisi iş başına geldi tarzı o. Sanki hukuku çiğneyen, yok sayan başka bir hükümetmiş, kendileri değilmiş gibi, bakıyoruz açıklamalar öyle gidiyor. Kopyalamışlar ama, fakat kopyayı eksik çekmişler bizim asıl nüsahamızda hukuksuzluğu kimin yaptığı da yazıyordu, o kısmını söylemiyorlar" dedi. Babacan'ın konuşmasından satır başları şöyle: "KORKMA TÜRKİYE" Bu milleti korkutmaktan vazgeçin Biz bu ülkeyi korkutarak yönetenlere karşı, İstiklal Marşımızın girişinde söylendiği gibi 'Korkma' diyoruz 'Korkma Türkiye' diyoruz. "ORTADAN KAYBOLMAKLA KURTULAMAZSINIZ" İki senedir Hazine'nin başında olup sonra bir küçük mesajla ortadan kaybolmak diye bir şey olur mu? Bu nasıl bir sorumsuzluktur? Ortadan kaybolmakla kurtulamazsınız. Bu milletin ödediği bedel, birilerinin ortadan kaybolmasıyla kalkmıyor. Bu millet size ülkenin tapusunu vermedi. Yaptığınız her işlemin, imzaladığınız her evrakın sorumluluğunu taşıyorsunuz. Birilerini gözden kaçırarak topluma olan biteni unutturamazsınız. "1 HAFTADA TESCİL EDİLDİ" Aylarca ekonominin şahlandığını anlatıp durdular. Şimdi soruyorum; bu muydu şahlanan ekonomi? Madem çok başarılıydınız, madem her şey çok güzeldi de; hem Merkez Bankası Başkanı'nı hem de ilgili bakanı niye değiştirdiniz? Başarılı olan bir alanda, o başarının arkasındaki kadro değiştirilir mi? Demek ki hem başarısızlık hem de iflas şu son 1 haftada tescil edilmiş oldu. Ya siz bu memleketin gerçek durumundan haberdar değilsiniz, ya da bu millete artık samimi ifadelerde bulunmuyorsunuz. Göz göre göre, işsizliğin rekor seviyede arttığı, Türk lirasının değerinin adeta pul olduğu, paranın pul olduğu, hayat pahalılığının alıp gittiği bir dönemde çıkıyorsunuz 'Ekonomi pik yaptı' diyorsunuz. 2 ay sonra da bütün ekibi komple değiştiriyorsunuz. Ya gerçekten bu ülkenin halinden haberleri yok, ya da artık samimi değiller. "SANKİ DEVLETİ YÖNETENLER KENDİLERİ DEĞİL" Dün Sayın Erdoğan partisinin genel başkanı şapkası başındayken, hukuk devleti ilkesini hatırlattı. Dünkü konuşmaya bakın, çok enteresan. Adeta bizim şu son 1 yıldır yaptığımız açıklamaları almışlar böyle kopyala yapıştır yapmışlar. Sanki devleti yönetenler kendisi değil gibi. Sanki başkaları yapıyor da 'Biz böyle böyle yapacağız' diye anlatıyor. Sanki başka bir iktidar var, yeni birisi iş başına geldi tarzı o. Sanki hukuku çiğneyen, yok sayan başka bir hükümetmiş, kendileri değilmiş gibi bakıyoruz açıklamalar öyle gidiyor. Kopyalamışlar ama, fakat kopyayı eksik çekmişler. Bizim asıl nüsahamızda hukuksuzluğu kimin yaptığı da yazıyordu, o kısmını söylemiyorlar. "O ZAMAN BUYRUN, YAPIN REFORMLARI" Bir de diyorlar ki yatırım için 'Hukuk gerekir' diyorlar, yeni akılları başlarına geliyor. Neyse, en azından söylediklerimiz yavaş yavaş zihinlerde yer ediyor. Hukuk gerekiyor ama hukuku katleden kim? Reformlardan bahsediyorlar şimdi, biz de diyoruz ki hadi başlayın. Elinizi çabuk tutun. Öyle lafla olmaz. Yeni bi iktidar değilsiniz ki. Üstelik kafanıza göre yeni bir ekip de kurdunuz. Artık itiraz eden yok. Karşı çıkan yok. Yat deyince yatan, kalk deyince kalkan bir ekip de var. O zaman yapın, buyurun reformları."