İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Ankara İl Kongresi’nde 14 Mayıs'ta yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimi hakkında açıklamalarda bulundu. Akşener, Anayasa'nın 101. maddesi gereği AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olamayacağı yönünde değerlendirmelere atıp yaparak; "Bugün 3'ncü defa seçilmesinin imkansız olduğu bir sistemde Sayın Erdoğan ve arkadaşları yeniden hukuku, yargıyı, adaleti hava gazı haline getirerek başka bir düzeneğin içindeler" diye konuştu. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in suikast ile öldürülmesi hakkında Erdoğan'a çağrısını yineleyen Akşener; "Sinan Ateş'in katillerini niçin bulmuyorsun? Bunu bulma sorumluluğu senindir. Hakimler senin, hukuk senin, devlet senin, asker senin, emniyet senin, MİT senin... Sayın Erdoğan her şey senin" dedi. İYİ Parti lideri Akşener, katledilen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in katillerinin hala bulunmaması nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Sinan Ateş Ankara'nın göbeğinde katledildi. O günden beri katilleri ortaya çıkmadı. Ey Erdoğan, senin bir hareketinle her şey oluyor. Sinan Ateş'in katillerini niye bulmuyorsun? Hakim senin, polis senin, asker senin, MİT senin. Neden yapmıyorsun bir hareket?" ifadelerini kullandı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara 3. Olağan İl Kongresi'nde konuştu. İYİ Parti lideri, konuşmasında, partisinin kuruluş döneminde mücadele ettiği sorunlardan, 14 Mayıs'ta yapılacağı konuşulan genel seçimlerden, başörtüsü düzenlemesinden ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Doç Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesinin üzerinden yaklaşık 1 ay geçmesine rağmen cinayet faillerinin bulunmamasından bahsederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi. 'HUKUKU HAVA GAZI HALİNE GETİRDİLER' Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle: "Bu salonu şereflendiren herkes, 2017 referandumuna 'hayır' diyenlerdir. Bu salondaki herkes, demokrasiyi savunan, hiçbir belli kesimin baskınlığını istemeyenlerdir. Eğer 2010 referandumunda da insanlarımız kandırılmasaydı, 15 Temmuz kalkışması olmayacak, insanlarımız ölmeyecekti. Burayı şereflendirenler 2010'da nasıl demokrasinin, makulun, doğrunun yanında durup bedel ödediyse, 2017'de de öyle yapmıştır. Biz bunlara karşı çıktık, keşke haklı çıkmasaydık ama halı çıktık. Ondan sonra bu ülkede o ucube sistem, tek adamlık hakim oldu. O da yetmedi, 3. kez aday olması mümkün değilken Cumhurbaşkanı yine aday olarak, hukuku, yargıyı yeni baştan hava gazı hale getirerek başka bir düzeneğin içine girdiler. Liyakatin, bilmenin ve bu ülkeye bağlılığın önemli olmadığı, tek adamlığın her şeyden üstün olduğu bir yönetimle karşı karşıyayız. 'BİZ GENEL MERKEZ KURACAK BİNA BULAMADIK, TEHDİT EDİLDİK' Biz ferasetli, akla inanan insanlarız. Biz stratejiye inanırız. Yani 2012'den beri yapılan tüm itirazlara destek verip, partimiz bile daha yokken bireysel olarak sesimizi çıkardık. Ve haklı çıktık. Sonuç olarak İYİ Parti, tüm bu haklılığın sonunda ortaya çıkmıştır. İYİ Parti'nin kurucularının her birisinin, bir bütünlük içinde yan yana gelip bana da 'sen de düş önümüze yürü' dendiği, kimsenin kimseden üstün olmadığı bir ailedir İYİ Parti. Biz genel merkezi kuracak bina bulamadık, tehdit edildik. Bizler birbirine sonsuz güvenen, şüphe etmeyen, bu millet için her türlü fedakarlığa hazır insanlarız. O yüzden İYİ Parti hep devam edecektir. 'İYİ PARTİ 'KAZAN KAZAN' OYNAYAN BİR PARTİ' Apar topar seçime gidildi 24 Haziran'da. Kılıçdaroğlu ile görüştüm, seçime girmek için 15 milletvekili bize yardıma geldi. Ondan sonra YSK bizim seçime girme kararımızı verirken nasıl verdi? Teşkilatlarını tamamlamış ve grubu olan bir siyasi parti diyerek verdi. Dolayısıyla 15 milletvekili arkadaşımızın hakarete uğramaması için o arkadaşlarımızın partilerine dönüşlerini sağladık. Ölene kadar da o arkadaşlarımıza minnettarız. Seçime beraber girdik ve yan yana gelemez diyenlerin iddiaları çürüdü. 4 parti girdik seçime. Birçok vekil kazandık bu beraberlikle. Ne diyorum yani? İYİ Parti 'kazan kazan' oynayan bir partidir. Menfaati için kıskançlık yapmadan çalışan partidir. Ve İYİ Parti Meclis'te dengeleri değiştirdi. 'BU SİZİN İÇİN GOLSE BATSIN BU DÜNYA!' Şu salonu şereflendiren hiç kimsenin başörtüsü takan bir kadına karşı duruşu yoktur. Ama bir şey yaşadık. Yeniden başörtüsü meselesi ile ilgili bir düzenleme gündemde. Erdoğan adına çok utanıyorum. Kızlarını başörtüsü sebebiyle ABD'de okutan Erdoğan adına çok utanıyorum. Kadınların ne giyeceğini sorgulayamazsınız. Sana ne! Şimdi sayın Kılıçdaroğlu'nun attığı adımı gole çevireceğim diyorsanız, yazıktır. Bu sizin için gol olamaz kardeşim, eğer bu siz için golse batsın bu dünya! Kutuplaştırma ve kadınlar üzerinden gol, pas gibi sözlerle ilgili gerçekten midem kalkıyor. 'AMAÇ ÜZÜM YEMEK DEĞİL BAĞCIYI DÖVMEKMİŞ' Anayasa metninin dilinin yanlış olduğunu, yalap şalap hazırlandığını, ileride mağduriyet yaratabilecek bir dili olduğunu hem DEVA Partisi hukukçuları hem biz tespit ettik. Sonra CHP ile görüştük. Birlikte hazırladık taslağı. O anayasa metninin dilinin değişmesi durumunda, hepimizin olumlu oy vereceğini belirterek taslağımızı Cumhur İttifakı temsilcilerine götürdük. Oy birliğiyle reddettiler. Söylüyoruz, onların metinlerindeki sadece yanlışların düzeltilerek hazırlanan metnimizi götürdük ve AK Parti ile MHP reddetti. Yani amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmekmiş. 'DÜN 5 ÇALIŞTIYSAM BUGÜN 1000 ÇALIŞACAĞIM' Bu adaletsizliğin, haksızlığın kol gezdiği ucube sistemin değişmesi için 14 Mayıs'a kadar çalışacağız. Dün 5 çalıştıysam, bugün 1000 çalışacağım söz veriyorum. Ben başbakan olacağım, siz yapacaksınız. Bunların başörtüsüymüş falan umurunda değil. Sürtük dedi bize bu. Adamın şuuru altında hepimiz sürtükmüşüz. Seçimi almak zorundayız biz. 'ARKA KAPIDAN HER ŞEYİ YAPTIRABİLİRSİNİZ AMA İYİ PARTİ'YE YAPTIRAMAZSINIZ' Biz İsveç'te kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakan politikacıya tepki göstermekle kalmadık, suç duyurusunda da bulunduk. AİHM'ye kadar gidecek bu iş. İsveç Dışişleri Bakanı açıklama yapmış, 'Temmuz ayına kadar NATO üyeliği talebimizi askıya aldık' diye. Bu benim aklıma Hollanda'yı getirdi. Hani portakalları kesmişlerdi hatırlıyor musunuz? Sonra da 2017 referandumu olmuştu. Bu kez öyle olmayacak. Siz kapı arkasından her şeyi yaptırabilirsiniz ama İYİ Parti'ye ve Akşener'e yaptıramazsınız. Alışıksınız değil mi arka kapılardan seçimlere müdahale etmeye, el sıkışmaya... Ama biz bu seçimi alacağız. '14 MAYIS'A KADAR SANA SİNAN ATEŞ'İN KATİLLERİNİ SORACAĞIM' Sinan Ateş Ankara'nın göbeğinde katledildi. O günden beri katilleri ortaya çıkmadı. Ey Erdoğan, senin bir hareketinle her şey oluyor. Sinan Ateş'in katillerini niye bulmuyorsun? Hakim senin, polis senin, asker senin, MİT senin. Neden yapmıyorsun bir hareket? Dün Banuçiçek'in babasız ilk doğum günüydü. Allah korusun oğlun öldürülse, torunların bağırsa ne yaparsın Erdoğan? İşte o kızlar o durumda. 14 Mayıs'a kadar sana her konuşmam da soracağım katilleri. O çocukların sesi kesilene kadar. Bir daha Sinanların öldürülmemesi için İYİ Parti birinci parti çıkacak. Gıcık oluyorlar ya onları gıcık etmeye deva edeceğiz."