İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Mehmet Ağar üzerinden uyuşturucu trafiğinden 'FETÖ borsası'na kadar kirli ilişkiler ağından bahseden Peker'in iddialarına eski devlet yetkililerinden de değerlendirmeler geliyor. Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, "Siyasi zihniyet, siyasi tercih iktidara geldiği günden bu yana hatta belediye başkanlığından itibaren de bakılabilir kendi burjuvazisini yaratmak için devletin her türlü imkanlarını kullandı. Bu süreçte cemaatler ve PKK/KCK'nın güçlendiği gibi örgütlü suçun derebeyleri de ortaya çıktı" ifadesini kullandı. Odatv'ye konuşan Tantan, Sedat Peker'in iddialarını konuşmaya gerek olmadığını, zaten videonun ortada olduğunu belirterek, "Dubai'deki kişiyi konuşmaya gerek yok aslında kendisi nasıl kullanıldığını halkı nasıl tehdit ettiğini itiraf ediyor zaten" dedi. Sedat Peker'in ilk videosunun ardından açıklamalarının hedefini "Ona kim koruma polisi vermişse, Beykoz ormanlarında o konuta kim izin vermişse tehdit onadır" ifadeleriyle işaret eden Tantan, Peker'in bu kez amacını ise şöyle açıkladı: "Peker kendisinin dışlandığını gördü ve paniğe kapıldı ve zarf atıyor şu anda. Beni kaybetmeyin beni kazanın demeye getiriyor. Ama herhalde dışlandı ki ona karşı bir şey başlatıldı." Asıl önemli noktanın uyuşturucu kaçakçılığını geldiği boyut olduğunu belirten Tantan, şunları kaydetti: "Özelikle Afganistan'dan gelen eroin ve bi taraftan da Kolombiya ve Panama'dan gelen kokain. Bir taraftan da bunlar ortaya çıktı. Geçmişten bugüne kadar menfaat zincirindeki gerek siyasette, gerek bürokraside, gerekse de iş adamı kisvesi altında bulunmuş kirli ve kimliksiz bu ortaya çıkan isimler devletin arşivlerine yabancı değil." Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın "hakkımda soruşturma açabilirsiniz" ifadelerini hatırlatan Tantan devletin temel altyapısının çökertildiğini, erkler ayrılığının terk edildiğini belirterek bunun sonuç vermeyeceğini kaydetti. Tantan iktidarın iddiaları iyi niyetle araştırması halinde sonuca gidecebileceğini ama bunu yapacağını düşünmediğini vurguladı. 1999 yılında çıkarılan 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun 2005 yılında değiştirildiğini söyleyen Tantan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle AKP iktidarının geçmişten bugüne kadar suça bulaştırdığı isimleri adliyeye değil kendi arşivine koydu ve örgütlü suçun derebeyleri bu şekilde bir halka olarak giderek büyüdü." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun suç duyurusunu ve iddiaları araştırın talebini hatırlatarak ortaya saçılan iddialarla ilgili cumhuriyet savcılarının soruşturma başlatıp başlatmadığının bilinmediğini işaret eden Tantan, şöyle devam etti: "İktidarın samimi olmadığı her halinden belli. Samimiyse gerçeği ortaya çıkarır ve soruşturmaya başlar. İktidar bu yüzleşmeyi yapabilir mi bana yapamaz gibi geliyor." Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin yapısına dikkat çeken Tantan, Peker'e verilen koruma kararından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haberinin olmamasının mümkün olmadığını belirterek şunları söyledi: "Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde camideki imam bile Saray'ın ağzına bakıyor. Hiçbir şey cumhurbaşkanının onayı olmadan çıkmaz. Haberi olmadan hiçbir şey çıkmaz. O mitingler yapılırken gözleri kapalı mıydı, bilmiyor muydu?. Koruma kararını veren heyet bellidir. Bakanlık onu tasdik eder. Saray'ın da haberi vardır."