Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında "Cumartesi öğle saatlerinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’la sohbet ettik" diyerek Çeşme projesinin ayrıntılarını aktardı. Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a kamuoyunda tartışılan, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kapsamında yapılan “acele kamulaştırmalar” konusunu sordu. Ertuğrul Özkök, bugünkü köşesinde “Cumartesi öğle saatlerinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’la sohbet ettik. Üç gazeteciydik. Benim dışımda Fatih Altaylı ve İsmail Küçükkaya vardı. İçlerinde tek İzmirli bendim” diyerek şu soruları yönelttiğini belirtti: “Tabii ki Çeşme Yarımadası ile ilgili büyük yatırım projesini sordum. Sayın Bakan Çeşme’yi Araplara mı peşkeş çekiyorsunuz? Oradaki laik hayat tarzını yok etmek için AKP’lilere mi açıyorsunuz? Yarımadanın karakterini darmadağın mı edeceksiniz?” İşte Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un Ertuğrul Özkök'e verdiği yanıtlardan dikkat çeken bölümler… Bakın bugün Çeşme Yarımadası 2, bilemediniz 2.5 aylık bir turizm mevsimi ile yaşamaya çalışıyor. Koskoca yarımadaya bu kadar kısa süre yetmez. Bu da tabii fiyatları yükseltiyor. Burası harika bir bölge. 12 ay yaşaması lazım. Söyler misiniz Nice’den, Cannes’dan ne farkı var İzmir’in? Bu proje ile amacımız bu yarımadayı ve İzmir’i 12 ay turizme açmak. Yani insanlar Nice’e gider gibi, Cannes’a gider gibi gelsin buraya. İnanın bunu da çok kolayca başarabiliriz. VATANDAŞA KALMIŞ 3-5 METRECİK SAHİL VAR ONA DA MI GÖZ DİKTİNİZ İki konuda söz veriyorum. BİR: Hiçbir turizm tesisi denize sıfır olarak planlanmayacak. İKİ: Sahil alanlarında geniş bir bant ‘genel kullanıma açık’ olarak planlanacak. Yani senin deyişinle, üç-beş metre sahile el koymayacağım, tam aksine o üç-beş metreyi vatandaşın sahili haline getireceğim. CUMHURBAŞKANI BANA BİR KERE BİLE İÇKİDEN SÖZ ETMEDİ Türkiye’nin son 17 yılında ister istemez ortaya bir İzmir hayat tarzı çıktı. Tabii insanlarda ‘AKP şimdi burayı da muhafazakârlaştırmak istiyor’ duygusu yerleşti. Böyle bir şey olursa burası da biter diye bakıyorlar... “Biz bu kadar büyük bir turizm projesi planlarken buranın yaşama tarzına dokunacak bir şeyi planlayabilir miyiz? Yani o tesislere gelecek insanlara bir hayat tarzı empoze edebilir miyiz? Bakın burada size bir şeyi açıklayayım. Cumhurbaşkanı ile iki yıla yakın bir süredir çalışıyoruz. Bu süre içinde bana bir kere bile içkiyle ilgili bir şey söylemedi, empoze etmedi. Burası dünyaya açık bir yer. Dünyaya açık yerlerin kuralları neyse burası da öyle olacaktır tabii. Adam buraya golf oynamaya gelecek biz ona içki yok mu diyeceğiz? Böyle bir şeyi yapmaya kalksak kim gelir yatırım yapar buraya?” ARAP DEDİKLERİ ŞİRKETİ ARAŞTIRDIM DANDİK ÇIKTI İzmir’de epeydir iki söylenti var. Biri ‘Buralarını Araplara peşkeş çekiyorlar’. Öteki ise ‘Buraları AKP’lilere peşkeş çekecekler’... “Araplara verilecek lafı nereden çıktı bilmiyorum. İnanın bunu ben de gazetelerde okudum. Yok böyle bir şey. Şimdilik öğrenebildiğim şu. Çeşme Yarımadası’nda yatırım yapmak isteyen bir Türk şirketi elinde güya bir proje ile gitmiş Araplarla görüşmüş. Bu projenin Araplarla yakından uzaktan ilgisi yok. AKP meselesine gelince... Bu projeyi 2021’in son çeyreğinde ihaleye çıkacağız. Açık ihale olacak, isteyen herkes ihaleye girecek. ‘ORADA SU YOK, GOLF SAHASI OLMAZ’ DEDİLER SUYUN YARISINI BULDUK O bölgeye 20 golf sahası yapmayı planlıyoruz. Onun yanında olimpik sporları içerecek nitelikli spor tesisleri yapacağız. Ekstrem, macera ve dağ sporlarına ağırlık vereceğiz. Bu, yarımadanın zaten yüksek olan çıtasını daha da yukarı çekecek. ÇEŞME’DE 100 BİN İNSANA YENİ İŞ İMKÂNI ÇIKACAK ÇOK büyük bir proje bu. Ege’nin en büyük müzesini yapacağız. Yat limanları dışında bireysel yat bağlama yerleri yapacağız. Agro turizmi geliştireceğiz. Bir de sağlık yatırımlarına çok önem vereceğiz. Bütün bunların sonunda benim hesabıma göre 100 bin yeni iş kapasitesi yaratılacak. ADNAN MENDERES VARKEN ÇEŞME’YE ALAN GEREKİR Mİ BİRİ tutturmuş Çeşme’ye havalimanı yapacağım diye. Bunun için bakanlığa başvurmuş. Sonra daha bir çivi çakmadan Ulaştırma Bakanlığı’na gitmiş, ‘projeyi genişletme izni’ istemiş. Bakanlık da haklı olarak ‘Sen önce buna bir başla’ demiş. Ben turizmciyim. Çeşme’nin hemen dibinde Adnan Menderes Havalimanı var. Uluslararası çapta modern bir havalimanı. Orayı Çeşme’ye bağlayan mükemmel bir yol var. En geç bir saatte yarımadanın istediğin yerine ulaşabiliyorsun. Çeşme’ye yeni bir havalimanına ne gerek var? Yok efendim özel uçak inecekmiş. Özel uçak müşterisi Adnan Menderes’e gelir, oradan helikopterle ulaştırırsın. Dünyanın en zengin insanı Saint Tropez’e nasıl gidiyor? Nice’den helikoptere biniyor, yirmi dakikada orada. KİMSE ENDİŞE ETMESİN, SADECE DEVLETİN MALINA EL KOYUYORUM Projenin her ayrıntısını halkla paylaşıyorum. Yapacağım her şeyi şimdiden madde madde açıklıyorum. BİR: Bu projenin toplam alanı 9 bin 574 hektar. Bunun 2 bin 990 hektarı otoyolun üst tarafında. Bu alanın tamamı kamu alanıdır. Yani devletin malı. İKİ: Projenin otobanın alt tarafında kalan bölümü ise 5 bin 954 hektar. Bunun tamamı da kamu alanı. Yani vatandaşın özel malına değil, devletin malına devlet koyuyor. KAÇ KİŞİNİN VE KİMLERİN MALINI KAMULAŞTIRACAĞIM Vatandaşın elindeki kendi malına hiç dokunmayacak mısınız yani? “Onu da söyleyeyim. Evet mecburen kamulaştırma da yapacağız. Ama bu 9 bin 594 hektarın yanında çok küçük. Sadece 190 hektar alanı kamulaştıracağız.” Kimlerin malı bunlar? “Onu da şimdiden söyleyeyim. Bir kere, yoğun yerleşim yerlerine dokunmayacağız. Yani insanlar site yapmış oturuyor. Oraya dokunmayacağız. Kamulaştırılacak parsel sayısını da şimdiden açıklayayım. Toplum 218 parseli kamulaştıracağız. Ama bunun sadece 80’i şahıslara ait. Geriye kalan 138’i tüzel kişilerin elinde.”