Öğrenci yurtlarının afetzedelere açılması ve üniversitelerin uzaktan eğitim kararını eleştiren TED Genel Başkanı Pehlivanoğlu, ''Eğitim geleceği kurtarmaktır, bir ülkenin güçlü olmasını sağlamaktır. Üniversitelerin kapatılmasıyla ilgili kararın tekrar gözden geçirilmeli. Uzaktan eğitimle en ufak aktarım yapamayız.'' dedi. ''Depremde kimin neye ihtiyacı varsa önceliğimiz odur'' diyen Pehlivanoğlu, arzu eden öğrencilerin başka illere transfer edilmesini önerdi. ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya'nın Hiroşima kentini atom bombasıyla vurduğu saldırıda 90 bin insan hayatını kaybetti. 1945'te yaşanan felaketten 1 ay sonra eğitime ara verilmedi, sokaklar adeta dersliğe döndü. Yıl 2011. Ülkeyi bu kez tsunami felaketi vurdu. Sürekli depremlerle ve tsunamiyle sarsılan Japonya'da yaklaşık 20 bin insanın hayatını kaybetmesine rağmen yine 1 ay sonra spor salonlarında eğitim almayı sürdürdü. FOX TV'de yayınlanan Çalar Saat programına katılan Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Türkiye'de yaşanan iki büyük depremin ardından üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi kararını değerlendirdi. 'KARAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ' Japonya'nın örnek alınması gerektiğine dikkat çeken Pehlivanoğlu, ''Eğitim bugünü kurtarmak kadar yarını kurtarmaktır. Geleceği kurtarmaktır, bir ülkenin güçlü olmasını sağlamaktır. Birincisi en önemli şey şu anda afet bölgesindeki insanlar. Destek olmak, onların acılarını küçücük de olsa azaltabilmek ve onların geleceğini garanti altına almak birinci önceliğimiz. Bunları yaparken aldığımız kararların ne kazandırdığına iyi bakmak mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla üniversitelerin kapatılmasıyla ilgili kararın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz'' dedi. Pehlivanoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Bölgede 13 milyon 421 bin 690 kişi yaşıyor. Yükseköğretimin tamamında 8 milyon 297 bin kişi var, 3.5 milyonu örgün eğitimde. Yurt kapasitesi tüm Türkiye'de 720 bin, bölgede 73 bin 578. Dolayısıyla şu andaki Türkiye'nin tamamındaki yurt kapasitemiz 650 bin civarında. Yurtlara ihtiyaç olabilir ama insanlarımızın gitmek isteyecekleri yerlerin de belli başlı iller olacağını ve oradaki yurt kapasitelerinin bu rakamların çok altında olduğunu unutmamamız gerekiyor. 'BUGÜN ORADA DARP EDENLER YARIN ORADA YERLİ HALK OLURLAR' İkinci önemli şey; yurtlara bölge insanımızın geçici transfer için ihtiyacımız olabilir ama o bölgeleri travma geçtikten sonra yaşatmamız lazım. Hatay'ımızı Maraş'ımızı bugün yaşatmazsak bugün orada darp edenler yarın orada yerli halk olurlar ve Türkiye'yi darp etmeye kalkarlar. Ecdadımızın büyük mücadeleyle kazandığı topraklara ve geleceklerine sahip çıkacak stratejileri ortaya koymamız gerekiyor. Yurtları açmak için üniversiteleri kapatmak mı gerekir? Hayır. Pandemi sürecinde de uzaktan öğretime karşı olduk. Eğitim kurumlarını kapatırken buna uzaktan eğitim deyince açık kaldığına inanmıyoruz. 'UZAKTAN EĞİTİMLE EN UFAK AKTARIM YAPAMAYIZ' Öyle olsa hiç okula ihtiyacımız yok ki, okulların hepsini kapatalım Okul sadece binalardan ve derslerden oluşmaz, okul insanların sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını karşılar. Bölgedeki insanlarımız ve öğrenciler çok büyük travma yaşıyor ama bütün Türkiye'deki geleceğimiz dediğimiz öğrencilerimizin de travma yaşadığını sakın unutmayalım. Uzaktan eğitimle en ufak aktarım yapamayız. 'YURT AÇMAK İÇİN YÜKSEKÖĞRETİMİ FEDA ETMEMELİYİZ' Bölgedeki 304 bin 700 öğrenciyi bir süre için transfer etmemiz gerekebilir. Türkiye'deki vakıf ve devlet üniversiteleri bu kapasiteyi rahatlıkla karşılayabilir. Arzu eden tüm öğrencilerimizi transfer etmeliyiz. Herkes evine bir iki öğrenci almak için de yarışır. Eğer bizim yurtlarımızın depremzedeler için ihtiyacı varsa önceliğimiz odur. Ama bunun için de yükseköğretimi feda etmemeliyiz.''