2021 yılının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın '' Çin Modeli Ekonomi'' denemesiyle dolar 18 TL'yi aşmıştı. Doların önlenemez yükselişiyle birlikte Türk Lirası tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşamış ve elindeki birikimini korumak isteyen birçok vatandaş döviz bürolarına akın etmişti. Vatandaşın dolara olan talebinin her geçen gün daha da artması üzerine, Erdoğan ve ekonomi kurmayları çareyi kur korumalı TL mevduat sistemine geçmekte buldu. NASS DİYEREK FAİZ İNDİREN EROĞAN, FAİZ GARANTİ VERDİ Merkez Bankası'nın faiz indirme kararlarını meydanlarda ''Faiz haramdır. Bu konuda nass var'' şeklinde açıklayan Erdoğan, doları düşürmek için faiz garantili sisteme onay verdi. Yeni modelde, döviz hesaplarını Türk Lirası'na çevirip 3 aylığına kur korumalı hesaba yatıranlara dolar kurundaki artıştan kaynaklı zararlarının ödeneceği belirtilmişti. 870 BİN HESAPTA 535 MİLYAR LİRA BİRİKTİ Bu modele geçilmeden önce şirketlerin ve vatandaşların bankalardaki döviz mevduatlarının oranı 238 milyar dolar iken , Şubat ayı itibariyle 223 milyar dolara indi. Dövizin artması durumunda yaşayacağı kaybın Hazine'den karşılanacağı garantisini alan birçok kişi kur korumalı hesaba geçiş yaptı ve 3 Mart 2022 itibariyle 870 bin hesapta 535 milyar TL birikti. Kur korumalı hesaba 2021 Aralık ayında girenlerin 90 günlük bekleme süresi bu ayın 25'inde doluyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim sebebiyle yeniden uçuşa geçen dolar 14 TL'yi geçti. Aralık ayında dolar 11,40 TL seviyesinde iken kur korumalı TL mevduatına para yatıran ilk müşteriler, önümüzdeki 20 gün içinde dövizde düşme olmazsa 3 liraya yakın bir kur farkı alacak. Mevcut durumun değişmemesi halinde Hazine'den çıkacak ek faiz ödemesi en az 15 milyar TL olacak. Öte yandan mevcut sistemde dövizin yükselmesiyle Hazine'nin ödeyeceği ek faiz yükü de artacağı için Merkez Bankası doları 14 TL seviyesinde tutmaya çalışıyor. Eksi 52 milyar dolara kadar gerileyen Merkez Bankası rezervlerine rağmen, son 2 hafta içinde 6 milyar dolarlık satış yapıldı. Kaynak: Milli Gazete