Cumhuriyey yazarı Emre Kongar ''Örtülü af ne getir(m)iyor?'' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Kongar, Adalet Komisyonu’nda kabul edilen af yasası ile ilgili şunları gündeme taşıdı: Örtülü af yasası, AKP-MHP iktidarı af için Anayasa’da gerekli görülen beşte üç çoğunluğa, yani 360 sandalyeye sahip olmadığı için, “İnfaz Düzenlemesi” adı altında Meclis’e sunuldu ve Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Kamuoyu, “Adalet Reformu” adı altında yapılan örtülü veya örtüsüz bir af konusunda ya da bir “Gerçek Adalet Reformunda”, ivedi olarak yerine getirilmesi istenen altı önemli beklentiye sahipti: 1) Tutuklu yargılananların salıverilmesi. 2) “Terör örgütüne üye olmadan...” diye başlayan ve hemen hemen herkesin tutuklu yargılanmasına ve mahkûm edilmesine yol açabilen ceza yasası maddesinin değiştirilmesi. 3) Tarafsızlığını kaybetmiş olduğu için, Cumhurbaşkanı’na karşı işlenen suçlardaki özel ceza maddesinin kaldırılması. 4) Siyasal hükümlülerin, düşünce ve ifade mahkûmlarının, (gazetecilerin, yazarların, politikacıların) affedilmesi. 5) Bebeklerin, çocukların, hamilelerin, loğusaların hapisten kurtarılması. 6) Hastaların ve yaşlıların salıverilmesi. *** Komisyonda kabul edilen değişiklik, ilk dört maddede özetlediğim beklentilerle ilgili değil. Sadece son iki maddedeki konularda, hastalara, yaşlılara, çocuklara, hamile ve doğum yapmış kadınlara yönelik infazlarda bazı iyileştirmeler öngörüyor. *** Ama uzmanların yorumuna göre, aynı yasa, halen 18 ay ve altında hapis cezası alan ama koşullu salıverme ve bir yıllık denetimli serbestlik uygulandığında hapse girmeyecek olan kişileri cezaevine yolluyor... Yani mevcut durumu düzeltmek yerine daha da bozuyor! Yeni düzenlemeye göre, 18 ay hapis cezası alan bir kişi 1/2 koşullu salıverme ve 1/5 denetimli serbestlik oranı ile yaklaşık 7 ay hapis yatıyor. Uzmanlara göre yazı ve tivitleri ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik ya da Cumhurbaşkanına hakaret gibi suçlardan mahkûm edilenler cezaevine girecek. *** İktidarın taktiği malum: Temel İnsan Hak ve Özgürlüklerini ve Bağımsız Adaleti zedeleyen, alelacele hazırlanmış tasarıları, kamuoyunda tartışılmalarına izin vermeden, paldır küldür yasalaştırmak! Bu tasarıda da pek çok çelişki ve eksiklik olduğu, örneğin mafya liderlerinin ceza infazlarının hafifletildiğine ilişkin iddialar var. Ben konunun uzmanı değilim, sadece kamuoyuna yansıyan eleştirileri dile getiriyorum. Önümüzdeki günlerde daha net ve ayrıntılı değerlendirme olanakları bulacağımıza inanıyorum. Şimdilik: YAŞASIN DEMOKRATİK VE LAİK, SOSYAL HUKUK DEVLETİ... YAŞASIN BAĞIMSIZ ADALET!