Önce Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur dedi: "Kılıçdaroğlu’na tetik doğrultulacak ve suikast yapılacak!" Sonra yine aynı gazete kökenli, Hürriyet yazarı Fuat Bol tekrarladı: "İran’da olduğu gibi, bizde de önemli şahsiyetlere karşı suikast düzenleyebilirler." Daha dün… Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde linç etmek isteyenlerin ifadesi alındı: “Öldürmek isteseydik, zaten sağ çıkamazdı!” CHP liderinin avukatı konuştu; “Madımak’taki gibi yakacaklardı” dedi. Şimdi… Aslında bu haberi yazmayacaktık, kimse galeyana gelsin istemedik. Ama o kadar olgu üst üste geldi ki; artık kamuoyunun bilmesi gerektiğine inandık. Tarih: 23 Kasım 2020. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun koruma polislerine, "artık daha dikkatli ve duyarlı olun" denildi. Zira, IŞİD’in Türkiye’deki militanlarına örgüt emri verilmişti: Ekrem İmamoğlu öldürülsün! Suikast emri veren, IŞİD’in sorumlu düzeyde faaliyet gösteren yöneticileriydi. İmamoğlu’nun tüm koruma ekibi uyarıldı. Herhangi bir şüpheli durumla karşılaşılırsa veya tedbir alınabilmesi için takviye kuvvete ihtaç olunursa acilen bilgilendirilmesi istenildi. Haliyle, İmamoğlu’na da bilgi verildi. İçişleri Bakanlığı ve Valilikle koordine olunarak güvenlik çemberi yeniden ele alındı. Tüm güvenlik kurumları uyarıldı. Eski bir İçişleri Bakanı da tüm bu bilgileri bize doğruladı. Ve sonuç ne mi oldu: İstanbul Valiliği emriyle Ekrem İmamoğlu’nun koruma sayısı artırıldı. (Tam da burada yazmasak olmaz; aynı Valilik, arkadaşlarımız Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu hakkındaki koruma kararını kaldırdı!) Duyduk ki: İmamoğlu’na suikat girişiminde bulunmak için görevlendirilen IŞİD militanları son anda, evet son anda yakalandı. Sözün özü… Türkiye maalesef yeniden karanlık bir sürece sokulmak isteniyor, bunu görüyoruz. Umarız, hukuk ve sağduyu ağır basar. Ve dedik ya; haber yapmak istemezdik ama kamuoyunu da bu tür provokasyonlara karşı uyarmak lazımdı; yazdık. Kaynak: Odatv