Ankara'da nereye gitsem herkes Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Prof. Fahrettin Altun'un İstanbul'daki boğaz manzaralı evini konuşuyor. Pergola mı, şömine mi ne yaptırmış, izin mi almamış hazine arazisi mi neymiş İstanbul Belediyesi yıkmış galiba. Küçük kıvılcım ne büyük ateş çıkardı. Haberi yazanlara terör soruşturması mı ne açılacakmış! Ay Allah korusun, tabii ki bu konuya girmeyeceğim. Ama bu tartışmalar bana neler hatırlattı neler... İstanbul'daki Trump Towers’ı bilirsiniz... Sizi önce 2011 yılına götüreyim: Trump Towers İstanbul'da Toplum Gönüllüleri Vakfının (TOG) öncülüğünde sokak çocukları yararına proje yapmıştı. TOG, Mudo Consept, D Yapı ve Maison Française'nin ortaklaşa ortaya koyduğu "TOG Consept" için Türkiye'nin 12 ünlü ismi, 12 ünlü mimarla birlikte Trump Towers'ta 12 dairenin içini kendi estetik zevklerine göre dekore etti. Daireler de 24 Kasım-4 Aralık tarihleri arasında 10 TL bedelle (Bugünün 100TL si olarak düşünün) ziyaret edildi. Her ziyaretçi için 10 TL de Mudo ödedi, yani kişi başı 20 TL bedel sokak çocuklarına harcanmak üzere fona gitti. Kimler yoktu ki? Türkan Şoray-Emir Uras, Hülya Avşar-Merve Benice Musluoğlu, Ümit Boyner-Cem Kocacıklıoğlu, Arzuhan Doğan Yalçındağ-Çağlayan Tuğa, Caroline Koç-Gökhan Avcıoğlu, Oya Eczacıbaşı-Mustafa Toner, İbrahim Kutluay-Şebnem Buhara, Ayşe Arman-Mahmut Anlar, Acun Ilıcalı-Emrah Kutlar, Siren Ertan-Hakan Helvacıoğlu,-Sandra Arslanoğlu, Rana Erkan Tabanca... Ne güzel. Eskişehir’den daireleri görmeye gelenler vardı... E, Aydın Doğan da gitti tabi... Pek duygulandı kızı ve damadının evini görmeye gittiğinde; hele de yatak odasında iki torununun fotoğraflarını görünce gözleri doldu,” Nerden buldunuz?” dedi. -Arzuhan Hanım’ın evi gibi düşünün, her şey gerçeğe uygun olsun diye uğraştık denince de kesenin ağzını açıp, “o zaman daireyi satın alıyorum” dedi! Gerçi Trump Towers'ın sahibi kimdi ki? Neyse kuzum... ÇEVREYE ZARAR VERİYOR Çok duydum; ev konusunda pek hassastır Arzuhan Hanım, yakinen ilgilenir, e zevkli kadındır da... Pek bahtsız lakin... Mesela... Bodrum’da Cennet Koyu’nda bir villa yaptırdı; fakat yapımı durduruldu... Niye derseniz, arkeolojik ve sit alanmış meğersem... Onu da Bakan Mustafa Varank Bey duyurdu zamanında; ağaçlar kesilince tabi manzara da şahaneydi de kısmet olmadı işte... Bak aklıma geliverdi; Taksim’deki Hilton Oteli arazisi de öyleydi değil mi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilk kavgaları imar yüzünden çıkmıştı değil mi? Ah dedim ya bu konuda pek bahtsızlar... Yılmıyorlar ama... Arzuhan Hanım gene İstanbul’daki eviyle ilgilendi... DAVET VERMEYİ SEVERLER Arzuhan Doğan Hanım ve eşi beyefendi Mehmet Ali Yalçındağ da parti sever... Sık sık dostlarını Kandilli'deki Cemile Sultan Korosu'ndaki köşklerinde ağırlarlar... E, tabi... Sürekli de dekorasyon değişir; 2016’da Mimar Çağlayan Tuğal yine dizayn etti mesela. Özel tasarımlar yapıldı... Mudo Consept ile çalışıldı yine dendi. Torunum bir kez gitmiş oğullarının partisine, köşk şahaneymiş; koyu renk duvarlar, toprak rengi tonlamalar; odalarda ahşap yüzeyler, mobilyalar vs. Gerçi bunları ben pek sevmem, taşra beğenisi bulurum... Beğendiğim Arzuhan Hanım'ın değerli tabloları sadece. Yaşlılık geveze yapıyor insanı, konuya geleyim canım sıkmayın sizi... KANDİLLİ'DEKİ VİLLA KONDU Geçen yıl... Mehmet Ali Yalçındağ ve Arzuhan Yalçındağ Doğan’ın Kandilli’de Cemile Sultan Korusundaki köşklerine yine tadilat yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne başvurdular. Türkiye belediye seçimi konuşurken zamanla ilginç değil mi? Tarihi boğaz görünümlü koroda nasıl olduysa izin çıkmasın mı? Anlamıyorum hiç; İstanbul CHP Belediyesi boğaz görünümü nedeniyle pergola yıkıyor ayol, maşallah İstanbul AKP Belediyesi neredeyse ikinci köşk kondurulmaya ses çıkarmıyor? Neyin karşılığı bu izin? Ayol, tadilat yapacağız diye köşke yeni bir köşk konduruyorlar koca belediyenin sesi çıkmıyor. Biz olsak çivi çakamayız kuzum Gene bir hüsran mı bekliyor Arzuhan Hanımı hiç bilmiyorum! Bekleyip göreceğiz kuzum... Ah be güzel kızım ne gerek var; tarihi, doğayı bu derece yok etmeye. Bak Korona virüsü bunların intikamını alıyor biz insanoğlundan bu sebeple... Kaynak: Odatv / Hürrem Elmasçı