Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP Genel Başkanı iken girdikleri 7 Haziran seçimlerinde yürüttüğü koalisyon görüşmelerine ilişkin MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "bize geldiğinde söylediklerini açıklamış olsaydık insan içine çıkacak hali kalmazdı" sözlerine sert tepki gösterdi. Davutoğlu, "Bahçeli, Erdoğan’a o görüşmede hakaret ederken onu durduran, ‘Ben burada Cumhurbaşkanının hukukunu zedeletmem’ diyen de bendim. Hiçbir şekilde, hiçbir dönemde halkıma da halkımın vicdanında da yalan söylemedim, söylemem de" dedi. Davutoğlu, Konya'da Çumra İlçe Başkanlığı'nın açılışında konuştu. Davutoğlu'nun gündeminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli vardı. Davutoğlu, şunları söyledi: "DÜN EN AĞIR HAKARETLERİ YAPTIĞI ERDOĞAN İLE BUGÜN BERABER" "Sayın Bahçeli bizim yaptığımız koalisyon görüşmelerinden bahsediyor. Biz Hoca Ahmet Yesevi’nin ahlakıyla ahlaklandık. Ama Sayın Bahçeli dün yalancı dediği Erdoğan ile bugün beraber. Dün en ağır hakaretleri yaptığı Erdoğan ile bugün beraber. Biz milletin hukukunu takip ederiz, ama kimseye hakaret etmeyiz. O görüşmelerde söylediklerimize de oradaki herkes şahittir. Sayın Bahçeli Sayın Erdoğan’a o görüşmede hakaret ederken onu durduran, ‘Ben burada Cumhurbaşkanının hukukunu zedeletmem’ diyen de bendim. Hiçbir şekilde, hiçbir dönemde halkıma da halkımın vicdanında da yalan söylemedim, söylemem de.” "TOHUM SADAKA VERMİYORSUNUZ EY ERDOĞAN ÇİFTÇİNİN ALIN TERİNİ, EMEĞİNİ VERİN" Çiftçilerin yaşadıkları sıkıntılara da değinen Davutoğlu, "Tohum sadaka vermiyorsunuz ey Erdoğan, çiftçinin alın terini verin. Çiftçinin emeğini verin. Bu milletin içinden çıktınız ama bu milleti unuttunuz" diye konuştu. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü. “Çiftçilerimiz, esnafımız, işçimiz kan ağlıyor. Biz çiftçimize, esnafımıza, işçimize kan ağlatırken 3-5 ihale baronuna bu memleketin kaynaklarını dağıtanları engellemek için yol çıktık. Çiftçilerimizle dertleşeceğim bugün esasen. Geçen sene alım fiyatları yüzde 16,8 arttı. Ama gübre, tohum gibi maddeler yüzde 35 arttı. Şimdi on gün içinde gübreye 13 tekrar zam geldi. Size bir yılda verdikleri artışı, on günde gübre fiyatları ile geri aldılar. Biz buna susacak mıyız? Tohum sadaka vermiyorsunuz ey Erdoğan, çiftçinin alın terini verin. Çiftçinin emeğini verin. Bu milletin içinden çıktınız ama bu milleti unuttunuz. Niye yükseldi bu maliyetler? Çünkü damat bakan bir yıl içinde bu milletin merkez bankasının 130 milyar dolarını tüketti, bitirdi. Bu damat bakan ülkenin hazinesini batırdı. Kimse hesap sormayacak mı? İşte Hesap sormak için buradayız. Kimse bize ‘niye yola çıktınız’ diye soramaz." Davutoğlu, şunları söyledi: "Sayın Bahçeli bizim yaptığımız koalisyon görüşmelerinden bahsediyor. Biz Hoca Ahmet Yesevi’nin ahlakıyla ahlaklandık. Ama Sayın Bahçeli dün yalancı dediği Erdoğan ile bugün beraber. Dün en ağır hakaretleri yaptığı Erdoğan ile bugün beraber. Biz milletin hukukunu takip ederiz, ama kimseye hakaret etmeyiz. O görüşmelerde söylediklerimize de oradaki herkes şahittir. Sayın Bahçeli Sayın Erdoğan’a o görüşmede hakaret ederken onu durduran, ‘Ben burada Cumhurbaşkanının hukukunu zedeletmem’ diyen de bendim. Hiçbir şekilde, hiçbir dönemde halkıma da halkımın vicdanında da yalan söylemedim, söylemem de.” Bahçeli ne demişti? Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmasında şunları söylemişti: "Devri iktidarı bereketsizliğin ve belaların kol gezdiği bir döneme tekabül eden Kobani müdavimi, canlı bombaların cirit atmasına Başbakan sıfatıyla göz yumduğu sabit olan Serok Ahmet’in MHP düşmanlığı rastlantı değildir. "Serok Ahmet'in namertliğini iyi biliriz" Her karışıklığın altında parmak izi bulunan Serok'un konuşmaya ne hakkı ne de haddi vardır. Biz onun namertliğini iyi biliriz. Şayet koalisyon hükümeti kurmak amacıyla bize geldiğinde söylediklerini açıklamış olsaydık insan içine çıkacak yüzü olmaz, hali kalmazdı. "Serok Ahmet icazetli siyasetini sonlandırmalı" Serok Ahmet sufleyi aldığı yerlerle bağlantısını ve menfaat ilişkisini derhal gözden geçirmelidir. Kimlerin dolduruşuna geldiği, kimlere teşrifatçılık yaptığı malumumuzdur. Rüyasında Hegel ile sohbet edeceğine, bir an önce ayağa kalkıp icazetli siyasetini sonlandırmalı, kendine çeki düzen vermelidir. Gelecekte küçük bir ayrıntı olarak hatırlanacağını da aklından çıkarmamalıdır. "Serok Ahmet yalancıdır, yandan çarklıdır" Biz milletimiz ve ülkemiz için huzur istiyoruz, dirlik istiyoruz, refah istiyoruz, istikrar istiyoruz, barış ve kardeşlik diliyoruz. Bir yanda bunları isteyip dilerken bir başka zeminde şiddeti körüklediğimizi iddia edenler sefil birer yalancıdır. Diyeceğim odur ki, Serok Ahmet yalancıdır, yandan çarklıdır. Kemal Kılıçdaroğlu fren tutmamış yalan bataklığına çakılmıştır. İP’in başkanı yalanı maske olarak takalı zaten çok olmuştur. Beni üzen asıl konu ise hemşire Gülnaz Şırınga isimli kardeşimizin maruz kaldığı şiddet olayıdır. Bu talihsiz hemşirenin başına ne geldiyse bana aşı yaptıktan sonra gelmiş. Olacak iş mi bu? Sokak aralarına gizlenen kalabalık bir grup bu kardeşimizi tek başına yakalayınca darp etmişler, dayaktan geçirmişler, daha sarsıcı olanı ise komaya sokmuşlar."