SABIR VE İNSAN İnsan ve beşer ikiside birbirinden çok farklı terimlerdir. İnsan tüm menfi duygularından arınmış özgürleşmiş, dengede olan kişiye denir. Beşer ise hâla iç dünyasında bir takım savaşlar veren ve bununla birlikte dış dünya ile de ilişkilerini tam oturtamamış kişiye atfedilen bir terimdir. İnsan olma mücadelesi veren beşer; müspet davranışları ile her gün bir tık daha insanlık yolunda ilerlerken, olumsuz hal ve davranışlar sergilerkende aşağıların aşağısı olan esfeli safili yolunda yol alır kendi cehennemini kendi hazırladığının farkında bile değildir. Yaratılış gayesi hizmet olan insan amacının dışında davrandıkça hep mutsuz hemde doyumsuz olur. Fıtrat itibariyle ruh aslında vermekle haz duyarken vermedikçe ruhi bunalımlara girer. Kişinin bunu farketmesi oldukça zordur. Depresyon, ruhsal şikayetler ruhun doyuma ulaşmadığı için gösterdiği semptomların bütünüdür. [ ] Dünyaya bir beşer gözlüğü ile bakalım birde İnsan! Beşerin gözünde dünya karmaşık hiç bir şeyin yerli yerinde olmadığı, çatışmanın ve kaosun olduğu yerdir. Bir nevi cehennemin bir fragmanının sergilendiği yerdir. İnsan gözüyle bakacak olursak; herşey dingin, sakin huzur içinde ve çatışmadan uzak adeta cennetin esintisini ruhunda hisseden dengede bir yaşam sergilemiş dünya sahnesinde. Bu dinginliği ve huzuru sadece Allah sabreden kullarına bahşeder. Çünkü bu insanlar Allah'ın herşeyi gördüğünü bilir adaletinden de emindir. Nasıl ki cam, altın ateşe atılmadan şekil almıyor İnsan da aynı bu şekilde dertler ile yanarak arınıp Rabbinin safi kulu olur. Sabırla gelen nimet sadece cennettir bu da Allah'ın sonsuz kaynağına sahip olmaktır. Ne mutlu sabreden kullara .... İnsan hayatı, her zaman güllük gülistanlık olmaz. İşler daima insanın istediği şekilde gitmez. İnsan, birçok olumsuzluklar, ezâ, cefa ve âfetlerle karşılaşır. Bütün bunlara ancak sabırla karşı konulabilir. Başarı ancak sabırla (Enfal, 8/65-66), sabır da ancak Allah’ın yardımıyla (Nahl, 16/127) mümkün olur. Bunun için Yüce Allah; ibadetlerde, musibetlere tahammülde, başarıya ulaşmakta sabrı tavsiye etmektedir. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim 'de şöyle buyurur Rabbimiz: Sizi mutlaka imtihana tabi tutacağız, tâ ki içinizden cihada çıkanları (dini ve dünyası için çalışanları) ve (zorluklara) sabredenleri bilelim ve (yaptıklarınızla ilgili) haberlerinizi (îmanınızı) deneyelim.” (Muhammed, 47/31) Hayırlı huzurlu haftalar kıymetli okurlar... Aslı Soylu