<hr /><br /> <br /> <br /> <br /> <hr /><br /> <br /> <h2>Yusuf Kaplan : Ölçü siyaset değil hakikattir</h2><br /> <p style="font-weight: 400;">İki asırdır ölçülerimizi kaybettik. O yüzden araçlarla amaçları kolaylıkla birbirine karıştırmaktan, araçları amaçların yerine yerleştirmekten başka bir şey yapamıyoruz.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Amaçlarımızı yitirdik, araçların esiri hâline geldik.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Hayatımızı araçlar, özellikle de siyaset şekillendiriyor.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Oysa siyaset sadece bir araçtır; siyasetin bir ruhu yoktur; siyasetin dayanması gereken, siyasete anlam ve ruh katacak tek ölçü hakikattir.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Hakikati siyasete göre değerlendirirsek, başka bir ifadeyle siyaseti hakikatin önüne geçirirsek, hakikatten eser kalmaz ortada.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Sonuçta, siyasetin, yani araçların hakikati yutması ve buharlaştırması önlenemez.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Oysa siyaset, kurucu bir kaynak değil, koruyucu bir barınak olabilir, yol açabilir sadece... Hakikatin yani kurucu kaynağın ışığında, elbette.</p><br /> <p style="font-weight: 400;"><b><strong>MEDENİYET ÖLÇEĞİNDE ÇÖZÜMLER ŞART</strong></b></p><br /> <p style="font-weight: 400;">O yüzden siyaseti değil hakikati önceliyorum her yazımda.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Bunun iki nedeni var:</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Birincisi, biraz önce de dikkat çektiğim gibi, siyaset araçtır yalnızca.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Türkiye’nin asıl sorunları siyasî, ekonomik sorunlar değil, köklü, varoluşsal, medeniyet çapında sorunlardır.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Siyasî ya da ekonomik gibi görünen sorunların hepsi de, sonuçtur.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Sonuçlardan yola çıkarak, köklü bir sorunu aslâ çözemezsiniz. Bırakınız çözmeyi, sorunu doğru teşhis edemez, kalıcı çözüm önerileri geliştiremezsiniz.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Köklü sorunlara, geçici (sadece sonuçları eksene alan) çözüm önerileri geliştirmek, asıl sorunu atlamakla, dolayısıyla sorunun kaynağını, nedenini görememekle sonuçlanır.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Kalıcı sorunlara geçici çözüm önerileri geliştirmek, sorunları daha da derinleştirir, kangrene çevirir ve içinden çıkılamaz hâle getirir.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Sözgelişi, eğitim sorunu, kültür sorunu, şehircilik, medya ve gençlik sorunları, bu toplumun hem geçmişiyle hem de geleceğiyle ilgili köklü, varoluşsal ve medeniyet çapında sorunlardır.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Bu sorunları hem kavrayabilmek hem de hâl yoluna koyabilmek için, önce içinde yaşadığınız çağı çok iyi tanımak zorundasınız; çünkü içinde yaşadığınız çağı tanıyamazsanız, sürgit tanımlanırsınız ve tanıyamadığınız bir çağı değiştirme iddiasında bulunamazsınız.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Sorunlarımızın hâl yoluna konulmasında bir mesafe katedebilmemiz, hakikat ekseninde, hakikati ölçüt alarak içinde yaşadığımız sorunlara bakabilmemizle ve çağın sorunlarını da, kendi sorunlarımızı da bu şekilde sarahate kavuşturabilmemizle doğru orantılıdır.</p><br /> <p style="font-weight: 400;"><b><strong>YANLIŞ SORULARIN DOĞRU CEVABI OLMAZ!</strong></b></p><br /> <p style="font-weight: 400;">Ayrıca, yaşadığımız bu köklü sorunların hem çağla hem de yaşadığımız iki asırlık modernleşme (sekülerleşme ve medeniyet iddialarımızı terketme) açmazıyla ne tür irtibatları olduğunu çok iyi görebilmeniz gerekir.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Bunun tek yolu var: Bizim medeniyet iddialarımızı niçin, hangi gerekçelerle reddetme aymazlığı sergilediğimizi görebilmek, bunun için de sorunları çok iyi teşhis ve tedavi etmek.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Eğer yanlış teşhis yaparsanız, uygulayacağınız “tedavi”nin bırakınız “hasta”yı iyileştirmesini bilakis “hasta”yı perişan etmesini hatta öldürmesini bile önleyemezsiniz.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Sorunu doğru teşhis edemezseniz, doğru sorular soramazsınız; yanlış sorular sorasınız; yanlış soruların doğru cevabı olmaz.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Yaşadığımız sorunların kangrene dönüşmesinin temel nedeni, sorunları bütün boyutlarıyla kavrayamayışımız, dolaysıyla yanlış sorular sormamızdır. Hâl böyle olunca da sorunlarımıza doğru ve kalıcı çıkış yolları sunabilmemiz zorlaşıyor kaçınılmaz olarak.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Dahası hem çağı tanıma, hem de yaşadığımız sorunların nereden kaynaklandığını belirleme sürecinde de, kendi bakış açılarımızı, kendi kavramlarımızı verimli bir şekilde kullanabiliyor olmalıyız. Başkalarının kavramlarıyla kendi dünyanızı kuramazsınız çünkü.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">ASLOLAN HAKİKAT, GERİSİ TEFERRUAT...</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Sorunlarımızın teşhis, tespit ve tedavisinde, en temel sorunumuzun “metodolojik”, dolayısıyla usûl yani bakış açısı sorunu olduğunun ne kadar farkındayız, bilmiyorum doğrusu.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">O yüzden köklü, varoluşsal sorunları bile geçici, ayartıcı, sorunu iyice kangrene çevirecek çıkış yolları öneriyoruz iki asırdır.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">O yüzden bir arpa boyu yol alamıyoruz.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Oysa yürüdüğünüz yol kadar değil, aldığınız mesafe kadarsınız...</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Bu şu demek: Bildiğiniz kadar değil, olduğunuz kadarsınız...</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Aslolan bilmek değil, olmak’tır çünkü.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Elbette bilme’den olunmaz. Ama olmadan, kıvamını bulmadan, olgunlaşmadan, bunun için de kemâl merdivenlerini tırmanmadan hiç bir şey bihakkın bilinmez.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Özetle... Ölçümüz hakikat olacak, siyaset değil.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Hakikat amaç, siyaset araçtır çünkü.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Siyaseti yani aracı hakikatin yani amacın önüne geçirirseniz, hem aracın amacı yutmasını önleyemezsiniz hem de hakikatten eser kalmaz ortada.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Aslolan hakikattir, gerisi teferruat.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Vesselâm.</p><br /> <a href="https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/olcu-siyaset-degil-hakikattir-2048043">yazının kaynağı</a>