TEVEKKÜL

Tevekkül

Allahım! Sen nasıl miladi 6 asırda Ebû Eyyüb el Ensarinin hayatına bereket verdinse, bizlerin de hayatlarına bereket ihsan eyle Nasıl Sen onun hedefine istikamet nasip ettinse, bizlerin de hedeflerine istikamet ver. Dün başka, bugün başka, yarın başka duruşları sahibi bizi etme.

Imkânımız azken başka, gücümüz azken başka, cemaatimiz azken başka etme. Bizi istikamet üzere yaşat.. Allahım! Yüreklerimiz sevgisizlikten kavruluyor. Biz sevmiyoruz sevmeyi bilmiyoruz. İş dünyaya gelince; eşe, așa, evlada gelince onları kalbimiz ile seviyoruz.

Ama iş Sana gelince, senin Kur'anına gelince, senin Peygamberine gelince aklımız ile sevmeye çalışıyoruz. Sevginin merkezi kalp iken biz akılla sevmeye çalışıyoruz. Bundan dolayı da delice sevemiyoruz. Sahabice bir sevgi yok hayatlarımızda...

Onlar Resulullah'tan bir söz duydular ve dünyanın dört bir tarafına dağıldılar. Ama biz o sözlerden çok duymamıza rağmen, değil dünyaya dağılmayı bir sohbete bile nazlanarak gidiyoruz. Çünkü tembellik aşımız, güvensizlik azığımız oldu.

Ya Rabbi! Bize Ebû Eyyüb el-Ensâri gibi muhabbet nasip et. Allah'ım! Cehalet hayatımızın her yerini kapladı. Dinimizi Kur'ân'dan, sünnetten ehliyet sahibi hocalardan öğreneceğimize, televizyonlardan, yaldızlı sözlerle bizi oyalayan insanlardan öğrenmeye başladık.

Bilgimizde selimiyet yok. Allah'ın kitabının karşısına oturduğumuzda: "Bana göre" deyip ahkam kesmeye başladık. Resûl'ünden bir hadis duyunca, "Acaba bu çağda bu olur mu?" deyip işitip itaat edeceğimize şüphe ile yaklaştık. Boyumuzdan büyük laflar etmeye başladık. "Benim tanıdığım Peygam ber böyle bir şey demez." dedik ama ortada tanıma adına hiçbir şeyimiz de yoktu aslında...

Ya Rabbi! Sen bu hastalıklardan bizi kurtar, selim bir anlayışa bizi vardır. Aynen Ebû Eyyüb el-Ensår gibi ilimlerimize selimiyet ver Allahım! Senin dinine hizmet etmek şereflerin en büyüğüdür. Biz böyle bir şerefe nail olmayı başka şeylere tercih ettik.

Bugün namaz kılmayan milyonlar uykularımızı kaçırmıyor. Ruhsuzlaşan nesiller bizi huzursuz etmiyor. Beyinleri tükenmiş gençlerimiz bizi rahatsız etmiyor. Her şey bitti zannediyoruz. Yarın senin bize soracağın soruları unutmuşuz Ya Rabbi! Ne olur bize yardım et Hizmetlerimize devamiyet ver.

Göz açıp kapayıncaya kadar bizi nefsimizle, şeytanlarla, şeytanlaşmış insanlarla baş başa bırakma! Amin, amin, amin... Bazen bir tevafuk eseri görmeniz gereken bir şey olur ve bir daha aynı kişi olmazsınız. İnandığınız bütün her şey bir anda devrilir.

Kafanızda kendinize sunduğunuz duvar gibi görünen engeller aşılır. Manzarası güzel olsa bile size rahatsızlık verecek bir hale geldiğini anlar o pencereyi o manzaraya kapatmayı denersiniz .Hayat size şer gibi görünen şeylerin ardındaki iyiliğide gösterebilir.

Bilmezsiniz , bir zaman sonra kafanızdaki tüm sorulara yanıt ararsınız.. darmadağınık halde parçaları her biryere savruk halde bir yapboza benzer bu. Her şeyi cevaplandirir son bir parça bulunduğunda bütün her şey netleşir. Koskocaman bir kötülük sanarsiniz oysa her şey netleşince kocaman bir şükür tebessümü eşliğinde hayata yeniden doğarsınız.

Bazen farkediyorum , bu yoruluşlarımız hep birbirimizi kırmamaya çalışmaktan. Kendi duygularımızı, arzularımızı hep geri plana atmaktan.

Tamam, olması gereken bu gibi duruyor ama bunun da itidal noktasını yakalayamıyoruz sanırım. Sonra çokça yoruluyor ve hırpalanıyoruz.