"Öğretmen Olmadan Hiçbir Meslek Olmaz"
Bir doktorun ilk harfleri…
Bir mühendisin ilk formülü…
Bir avukatın ilk adalet duygusu…
Hepsi bir sınıfta, bir öğretmenin sesiyle başlar.
Ve işte biz, o sesi, o emeği yıllardır duymuyoruz.
Hâlâ şu cümleyi fısıldayan bir toplumuz:
“Aman canım, en kötü öğretmen olur.”
Oysa bu söz, sadece bir mesleği değil, geleceğimizi de küçültüyor.
Şu günlerde üniversite tercihleri için son günlerdeyiz. Gençler ellerinde puan listeleriyle meslek seçiyor. Ama kimse onlara şunu söylemiyor:
“Bir ülkeyi değiştirmek istiyorsan, iyi bir öğretmen ol.”
Benim oğlumun ilkokul öğretmeni Hatice Avan, hayatımda gördüğüm en mükemmel öğretmenlerden biri. İdealist, çocuklara bir anne şefkatiyle yaklaşan, her öğrencisinin gönlünde iz bırakan bir insan. Oğlumun hayatında adeta bir mihenk taşıdır.
Biliyorsunuz ki iyi bir eğitim ilkokul çağında başlar. Çocuğun hayata dair ilk adımları, karakterinin temelleri ve öğrenme sevgisi işte bu yaşlarda atılır. Ve tüm bunları şekillendiren, o ilk öğretmenidir.
Öğretmenlik, en yüksek puanlarla girilen, en çok arzu edilen meslek olmalı. Çünkü yarının doktorunu, mühendisini, sanatçısını, liderini yetiştirecek olan odur. Vasıflı, kalifiye, idealist öğretmenler; ülkenin kaderini değiştirir.
Kötü öğretmen kader değildir. Ama iyi öğretmen, bir çocuğun hayatını tamamen değiştirebilir.
Gelecek, fabrikalarda değil; sınıflarda üretilir.
O sıralara değer vermezsek, yarına da değer veremeyiz.
Ve unutmayalım:
Öğretmene değer vermeyen bir toplum, aslında kendi geleceğini küçümser.!