KORONANIN BİZE ÖĞRETTİKLERİ

Dünyayı kasıp kavuran ve salgın haline gelen Korana virüsünden kurtulmak için büyük mücadelelerin içinde olduğumuz günlerden geçiyoruz.

En fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğumuz bu günlerde, insanların yeniden 80’li günlerde olduğu gibi yardımlaşma ve dayanışmanın öneminin ne kadar olduğunu bu virüs bize öğretti.

Cumhurbaşkanlık makamının bir partili cumhurbaşkanına uygun olmadığını, yine bu virüs sayesinde anladık. Doğal afetlerin ve salgın hastalıklarının olduğu dönemlerde, ayrıştırıcı dilin virüs kadar tehlikeli olduğunu yine biz bu virüs sayesinde bir kez daha anlamış olduk.

Türkiye’nin nüfusunun nerede ise yarısı İstanbul ve diğer büyükşehirlerde, bu durumun deprem ve salgın hastalıklarda yaşananacak olan ölümlerin fazla olacağını Koranaya yakalananların yüzde 60’nın İstanbul’da olduğundan anlamış olduk. İstanbul’u betona gömmek hataydı.

Gıdanın ithal edilmesinin yanlışlığını yine bu virüs yüzünden yağmalanan market raflarında öğrenmiş oluyoruz. Yaşanacak, savaş, doğal afet ve salgın hastalıklarda devletin elinde mutlaka yeterince stok bulunmasının önemini yine bu virüs sayesinde öğrenmiş olduk.

İster deprem olsun, ister salgın hastalık, devletin ilgili birimlerinin mutlaka bunlarla alakalı simülasyonların yapılmasının, bu simülasyon sonucunda seferberlik hazırlıklarının yapılmasının, koruyucu elbise, ilaç ve temizlik malzemeleri gibi acil ihtiyaçlarının mutlaka depolanmasının önemini yine virüs sayesinde öğrendik.

Yıllarca yediğimiz hazır gıdaların ne kadar kimyasal olduğunu ve bağışıklık sistemimizin doğal gıdayla güçlenmesinin önemini; bunun sonucunda ata tohumunun ne kadar kıymetli olduğunu bu virüs sayesinde öğrendik.

Milli ilaç şirketlerinin ve hem ilaç konusunda hem de aşı konusunda AR-GE çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu yine bu virüs sayesinde öğrendik.

Üretimin ve dışa bağımlı olmadan ayaklarımızın üzerine durmanın ne kadar önemli olduğunu yine bu virüs sayesinde öğrendik.

El temizliğinin ne kadar önemli olduğunu, bunun yanı sıra doğru beslenme sayesinde Antioksidanların ne kadar kıymetli olduğunu bu virüs sayesinde öğrenmiş olduk. İnancın ve imanın ne kadar önemli olduğunu ve toplum psikolojisine ne kadar faydalı olduğunu bu virüs sayesinde anladık.

Yıllarca dayak ve psikolojik şiddet uyguladığımız sağlık çalışanlarının ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu yine bu virüs sayesinde öğrendik.

Cenaze namazlarının ve cenazeye katılacak insanların vereceği şahadetin ne kadar değerli olduğunu yine bu virüs sayesinde öğrendik.

Keşke bu yoldan öğrenmeseydik, İslami hassasiyetimizi kaybetmemiş olsaydık.

Eskiden olduğu gibi komşu komşuya koşsaydı.

Siyasetçiler birbirinin yanlışlarını değil, ülkenin kalkınması için projeler konusunda yarışsaydı.