Kendi Elinizle Kendinizi Tehlikeye Atmayın

Kendi Elinizle Kendinizi Tehlikeye Atmayın

 

 “Allah yolunda (cihad ve diğer hayırlar uğruna) mallarınızı harcayın ve elinizle, (cimrilik ve israf yaparak) kendinizi tehlikeye atmayın; mücahidlere maddî ve manevî ihsan ve yardımda bulunun. Çünkü Allah, muhakkak iyilik ve ihsanda bulunanları sever.”(Bakara, 2/195)

Ebu Eyyub el-Ensari (r.a.)`nin şöyle söylediğini rivayet etmişlerdir: "Bu ayeti kerime biz Ensar topluluğu hakkında inmiştir. Allah İslâm`ı kuvvetlendirince ve destekçileri de çoğalınca biz kendi aramızda gizlice: "Mallarımız zayi oldu. Yüce Allah da zaten İslâm`a güç kazandırdı. Artık mallarımızın başında durup da onlardan zayi olanları düzeltsek" dedik. Bunun üzerine Yüce Allah bize cevap olarak bu ayeti kerimeyi indirdi. Burada tehlike ile kastedilen savaştan geri kalarak malların başında durup onları düzeltmeye çalışmaktır." (Ebu Davud, Tirmizi, İbnu Hibban, Hakim)

Allah yolunda mal harcamaktan kaçınmak, hem insan nefsi hesabına cimrilik tehlikesi taşır ve hem de Müslüman cemaati zayıf düşmesi ve kendini savunamama tehlikesi ile yüz yüze getirir. (Fizilal/Seyyit Kutup)

"Allah yolunda infak etmek", Allah tarafından emredilen hayat nizamını kurmak için malî fedâkârlıkta bulunmaktır. Ayet şu anlama gelir: "Eğer bencil davranır ve Allah yolunda harcamada bulunmazsanız, bu dünyada aşağılık bir hayat sürer ve Ahirette de en büyük azaba uğrarsınız. Bunun sonucunda Allah, bu dünyada kâfirleri size hâkim kılar ve Ahirette de O'nun verdiği serveti yine O'nun yolunda harcamadığınız için sizi cezalandırır." (Tefhimu’l Kur’an Mevdudi)

“Allah yolunda savaşmak, diğer şeyler gibi mala dayanmaktadır. Çünkü savaş için mal harcamak, zafer vesilesi ve kurtuluş yoludur. Cimrilik ümmeti helak eder toplumu zayi eder.” (Furkan Tefsiri/Hicazi)

“Allah yolunda harcamak,” öncelikle savaş masraflarını karşılamayı, ülkenin savunulması için gerekli olan maddî fedakârlıklarda bulunmayı ifade eder. Ancak nüzûl sebebinin belirli olması âyetin hükmünü o sebeple sınırlamayı gerektirmez. (Kuran Yolu/DİB)

Kişinin kendi eliyle kendisini tehlikeye atması, hem dünya hem ahiretteki hayatı için söz konusu olup hayatımızın her alanını, tüm faaliyet ve ilişkilerimizi kapsar. Bu çerçevede “…Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın…” cümlesini hayatımızın her alanına uyarlayabiliriz. Birkaç örnek verecek olursak;

Cihat ve cihat için infakı terk ederek, “dünyada zillete ve ahiretteki azaba,” kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.

Dünya sevgisine dalmak, Allah’ın emir ve yasaklarını çiğnemek, makam, çıkar ve gücün kulu kölesi olmak gibi, dünyada onursuzluğa, ahirette ise azaba girmenize sebep olacak işleri yaparak, kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.

Hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma ve rüşvet yolu ile servet toplamak veya bunu yapanlara, destek ve oy vermekle, kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.

Emanete ihanet ederek, israf ve savurganlık yaparak, kul hakkını yiyerek veya bunu yapanlara destek ve oy vererek, kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.

Din, iman, Kuran ve Peygamberin emir ve yasaklarını yaşamadığı halde, Müslümanları kandırmak için kullanmakla veya bunu yapanlara destek ve oy vererek, kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.

Allah (cc) Kuran-ı Kerimi, insanlar inançlarını, amellerini, din ve dünya hayatlarını doğru bilgilere dayandırsınlar, doğru istikamet üzerinde olsunlar, kendilerini her türlü yanlış inançtan, kötü davranışlardan korusun diye, yani bir hayat nizamı olarak indirmiştir. Bu durumda Allah’ın bildirdiği ayetleri, eğerek-bükerek gizlemek veya düzenin rızasına uygun yorumlamak, bir nevi din tüccarlığıyla ayetleri ve dini değerleri çıkar aracı olarak kullanmak, çok ağır bir günahtır. Alim ve siyasetçiler başta olmak üzere, ey Müslümanlar! Bu günahı işleyerek veya işleyenlere destek ve oy vererek, kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.

Kendisi veya partisinin geleceği için, kendisine muhalif olanlara iftira atmak, onlara karşı güç kullanmak, adaletten ve adil şahitler olmaktan uzaklaşmakla, kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.

Üretim yerine hizmet ve tüketimi, ihracat yerine ithalatı önemseyen, “itibardan tasarruf olmaz” diyerek tasarrufu önemsemeyenlere, oy vererek ülkenin ve gençlerinizin geleceğini, kendi elinizle tehlikeye atmayın.

Kutuplaştırma ve ötekileştirmeyle, din, iman bayrak, vatan gibi değerlerimiz üzerinden, algılar oluşturarak, yönetimdeki başarısızlıklarını perdeleyenlere oy vererek, ülkemizin huzur, barış ve refah düzeyinizi, kendi elinizle yok etmeyin.

2024 bütçesine 1.254 Milyar TL faiz ödemesi koyanlara, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına Milyarlarca dolar ödeyenlere, Şehir hastanelerine, yol, köprü ve hava limanlarına geçiş ve yolcu garantisi vererek, kamunun milyarlarca parasını yandaşlara peşkeş çekerken, başta emekli olmak üzere, işçiye, işsize, engelliye ve çiftçisine sahip çıkmayana taraf olmak veya oy vererek, ülkenizi ve kendi geleceğinizi, kendi elinizle tehlikeye atmayın.

Doğru, dürüst, el-emin, ehliyet ve liyakat sahibi, istişareye önem veren, hak, hukuk ve adaletten yana olan, ülkenin birlik ve beraberliği, huzur ve barışı için, 86 milyon vatandaşımız arasından ayırım yapmadan kucaklayan, üretim, istihdam ve ihracata önem veren, şefkat ve merhamet sahibi kadrolarına sahip olan Saadet Partisin’e oy vererek, kendi elinizle ülkenize ve geleceğinize sahip çıkın.

Vesselam