<hr /><br /> <br /> <h2>Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın’ı ziyaret etti.</h2><br /> Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ve sanayicileri ziyaret etti. Ziyaretin ardından sanayicilere hitap eden Genel Başkan Karamollaoğlu, zor günler geçiren sanayicilere en büyük desteği devletin vermesi gerektiğini vurguladı.<br /> <br /> Sanayici ve ekonominin ele alındığı görüşmede Genel Başkan Karamollaoğlu’na, Saadet Partisi’nden geniş bir heyet eşlik etti. İkili görüşmede OSTİM Başkanı Aydın, Karamollaoğlu’na ve heyetine sanayicinin yaşadığı zorluklar hakkında bilgi verdi. Karamollaoğlu, daha sonra OSTİM sanayi bölgesinde sanayicileri ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi aldı.<img src="https://static.daktilo.com/sites/71/uploads/2018/11/29/sanayiciye-altin-3-1543561050.jpeg" /><br /> <h3>ÇALIŞMALARIMIZI İSLAM ÜLKELERİNE ULAŞTIRIYORUZ</h3><br /> OSTİM Genel Başkanı Orhan Aydın, OSTİM’in faaliyetleri hakkında bilgi vererek konuşmasına başladı. OSTİM’in Ahi kültürü ile kurulduğunu belirten Aydın, OSTİM’in sanayici için bir çözüm adresi olduğunu söyledi. Aydın, OSTİM’in uçak parçası, uydu malzemesi başta olmak üzere birçok noktada faaliyet gösterdiğini ifade ederek, “Rahmetli Erbakan Hocamızın başlattığı sanayi hamlelerini burada sanayicilerimizle sürdürüyoruz. Burada ortak sorunların çözüldüğü yerdir. Çalışmamızı dışarıya taşırmak gibi bir hedefimiz var. Özellikle D-8 ülkeleri ve İslam Birliği Teşkilatı ülkelerle çalışmalarımız oluyor. Bu çalışmalarımızı onlara ulaştırmanın hedefindeyiz” dedi.<br /> <h2>AHİLİK GELENEĞİ BENİMSENMELİ</h2><br /> Sanayicilere hitap eden Karamollaoğlu, Türkiye’nin sanayicinin gücüyle ayağa kalkınacağının altını çizerek, “Güçlü ülkeler, zayıf olan ülkelerin kaynaklarını kullanıyor. Fiilen sömürüyorlar. Ham maddeler, enerji noktasında bunu yapıyorlar. Ekonomi en önemli unsur olarak ortaya çıkıyor. Ekonomisi güçlü olmayan ülkelerin bağımsız bir dış politika izlemesi mümkün değil. Yeni Bir Dünya’nın olmasını istiyoruz. Bunu gerçekleştirecek gücümüz varsa bunun manası var. Bu gerçekleştirme hedefini gerçekleştirmemiz için ahlaki ve manevi değerlerimizi önemsiyoruz. Ahilik geleneğinin yöneticilerimiz tarafından da benimsenmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.<img src="https://static.daktilo.com/sites/71/uploads/2018/11/29/sanayiciye-altin-1-1543561046.jpeg" /><br /> <h2>TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ HALE GELMESİ LAZIM</h2><br /> “Sanayi ve teknolojide bir yere gelmeyen ülkenin sözü olmaz” diye vurgulayan Karamollaoğlu, “Türkiye’nin güçlü hale gelmesi lazım. Türkiye’de şu an ‘beyin göçü var’ deniliyor. Bunu da gerekli ortamı oluşturarak kapatabilirsiniz. Adalet olmazsa, hürriyet olmazsa, istişare ortamı kaybolursa, yolsuzluk ve israf olursa orada kalkınma olmaz. Bugün maalesef bir miktar sermayesi olan müteşebbisler yeni bir işe girerken bir sürü para harcıyor. En çok paraya ihtiyaç olduğu zaman bu parayı harcattırıyorlar. Devletin bu konuda devreye girmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.<br /> <h2>SANAYİ OLMADAN TÜRKİYE AYAĞA KALKMAZ</h2><br /> Karamollaoğlu, sanayici ve üreticinin istismarcı olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özellikle sanayiciler, özellikle üretimle uğraşanlar rantiyeci değildir, üreticidir. Sanayi bizi güçlendirecek. Sanayi gelir dağılımında adalete vesile olacak. Sanayi tüm sektörlerin kalkınmasına neden olacak. Bir ülkede ilk önce sanayinin nasıl ayağa kalkacağını bilmeliyiz. Sanayi olmadan Türkiye ayağa kalkamaz. İşsizlik bitmez. Sanayicinin güçlenmesi Türkiye’nin güçlenmesi anlamına geliyor. Öyle yapacaksınız ki, sanayici kendi yanında hemen devleti görecektir. Sanayici devleti yanında görmezse teşebbüste bulunamaz. Sanayi, devleti yanında görmek ister. Bu kadar zor şartlarda mücadele eden sanayicilerimize altın madalya vermek gerekiyor.”<br /> <h2>BUNUN TEK ÇARESİ VAR</h2><br /> “Türkiye’de en ciddi mesele borç meselesidir” diyen Karamollaoğlu, “Çiftçi borç içinde, esnaf borç içinde, şahıslar borç içinde, devlet borç içinde ve sanayici borç içinde. Borç yükünün altından kimse kalkamıyor. Birçok firma konkordato ilan ediyor. Konkordato ilan etmek de ‘ben alacaklarımı alamadığım için borcumu ödeyemiyorum’ anlamına geliyor. Bu da kısır döngüye neden oluyor. Para dönmediği için sanayici ne yapacak? Bunun tek çaresi var. Devlet borçların tamamını konsolide edecek. Bu borçları ‘ben üstlendim’ diyecek ve bir takvime koyacak. Faizsiz bir sanayi sisteminin olması gerekiyor. Bir yerde sanayiciye destek vermek istiyorsanız maliyetlerini düşürmelisiniz” diye konuştu.<br /> <br /> Millî Gazete