EKONOMİ

İstikrar “Şimdi Yok 2025’te Gelecek, Enflasyon 2026 Yılında...''

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'ndaki 2024 bütçesinin görüşmelerinde, “Bugün TÜİK tarafından yapılan en güncel açıklamaya göre Ekim ayı işsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 8,5'e düşmüştür.

Bu eğilimler doğrultusunda ve yılın dördüncü çeyreğine ilişkin bazı öncü göstergeler ışığında 2023 yılı geneli için işsizlik oranının da Orta Vadeli Program'da öngördüğümüz yüzde 10,1’in altında tek haneli olarak gerçekleşeceğini şimdiden rahatlıkla ifade edebiliriz” dedi. Yılmaz ayrıca, “Dezenflasyon politikalarımızın devamlılığını sağlayarak 2025 yılında istikrar dönemine geçilecek; enflasyondaki gerileme hız kazanacak, öngörülebilirlik artacak ve 2026 yılında enflasyon oranı tekrar tek haneli rakamlara çekilecektir” diye konuştu.

2024 Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri bugün TBMM Genel Kurulu'nda başladı. Bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz konuştu. Yılmaz özetle şunları söyledi:

“AİLE KURUMUMUZU SAĞLAMLAŞTIRACAK, ZARARLI AKIMLARA KARŞI NESİLLERİMİZİ KORUYACAĞIZ”

 “Bütçemiz, her alanda inşa, ihya ve Türkiye’nin büyümesini önceleyen kalemleri içermektedir. Bütçemiz; depremle yıkılan şehirlerimizi daha iyi şekilde yeniden ayağa kaldıran, geleceğe dönük afet risklerini azaltan, maliye ve para politikaları koordinasyonunu güçlendiren bir anlayış içerisinde, makro finansal ve fiyat istikrarını sağlama hedefiyle uyumlu bir yapıdadır. 2024 yılı bütçesi; yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, kapsayıcı bir kalkınma yaklaşımına sahiptir. Bütçemizde, istikrarlı büyümenin sağladığı imkânların, insan odaklı ve sosyal refahı artırıcı bir yaklaşımla toplumun bütün kesimleri ile paylaşılmasına öncelik verilmiştir. İşçisi, memuru, emeklisi, esnafı, çiftçisi, çocuğu, genci ve yaşlısıyla toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış, 81 ilimizin, her bir yöremizin gereksinimleri düşünülmüştür.

2024 yılı bütçemizi; milli teknoloji hamlesi, enerji ve gıda arz güvenliği, yeşil ve dijital dönüşüm gibi stratejik alanlarda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmek için kullanacağız. Çığır açan teknolojiler başta olmak üzere her alanda reel sektörümüzün yanında olacak üretim eko sistemimizi destekleyeceğiz. Ülkemizin her köşesinde huzur ve güven ortamını korumaya devam edeceğiz. Zengin kültürümüze ve değerlerimize sahip çıkarak aile kurumuzu sağlamlaştıracak, zararlı akımlara karşı nesillerimizi koruyacağız.

“2026 YILINDA ENFLASYON TEK HANELİ RAKAMLARA ÇEKİLECEK”

Türkiye ekonomisinde 2022 yılı sonunda TÜFE yıllık artış oranı, baz etkisi yanı sıra küresel enerji ve gıda fiyatlarındaki gelişmelerle birlikte yüzde 64,3 olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılında, döviz kurunda yaşanan gelişmeler, hizmet enflasyonundaki katılık, gıda fiyatlarındaki yüksek seyir, vergi düzenlemeleri ve maliyet baskılarına bağlı olarak güçlenen atalet etkisi enflasyon görünümünde belirleyici olmuştur. Bu bağlamda, 2023 yılı Haziran ayında başlatılan parasal ve miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi uygulamaları ve makro ihtiyati çerçevenin sadeleştirilmesiyle enflasyonist beklentilerinin ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması hedeflenmiştir.

2022 yılında açıklanan aylık enflasyon oranlarının ortalaması yüzde 4,26 düzeyindeyken son üç ayda açıklanan aylık enflasyon oranları ortalaması yüzde 3,82 düzeyindedir. Bu oranının önümüzdeki aylarda enflasyon oranlarının açıklanmasıyla daha da düşeceğini öngörmekteyiz. Bu süreçte, dezenflasyon politikalarımızın devamlılığını sağlayarak 2025 yılında istikrar dönemine geçilecek; enflasyondaki gerileme hız kazanacak, öngörülebilirlik artacak ve 2026 yılında enflasyon oranı tekrar tek haneli rakamlara çekilecektir.

Dünya genelindeki mal ihracatındaki payımız 2000’li yılların başında yüzde 0,4 düzeyinde iken 2021 yılında ilk kez yüzde 1’in üzerine çıkmış, 2023 yılı ikinci çeyreğinde ise çeyreklik bazda yüzde 1,05’e yükselmiştir.

2023 yılı Ocak-Eylül dönemi cari işlemler açığı 40,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Ekim ayında cari işlemler dengesi fazla vermiştir. Bu doğrultuda, yıl sonunda cari işlemler açığının 42,5 milyar dolar olan Orta Vadeli Program tahminine yakın bir seviyede gerçekleşeceği öngörülmektedir. Bununla birlikte, cari işlemler dengesinin milli gelire oranının da Orta Vadeli Program tahmini olan yüzde 4’e yakın bir oranda gerçekleşmesini bekliyoruz.”

Kaynak: Milli Gazete