<div class="td-post-header"><header class="td-post-title"><br /> <br /> <hr /><br /> <br /> <br /> <br /> <hr /><br /> <br /> <h1 class="entry-title">Ben Bilderberg’teyken…</h1><br /> <br /> <hr /><br /> <br /> <h4 class="td-module-meta-info"> Fehmi KORU</h4><br /> <br /> <hr /><br /> <br /> <br /> <br /> <hr /><br /> <p class="td-module-meta-info"><span style="color: #444444; font-size: 11px; font-style: italic;">Bilderberg 2017.. ABD'de Virginia eyaletinin Chantilly kasabasında..</span></p><br /> <br /> </header></div><br /> <div class="td-post-content"><br /> <h4>Hay Allah, şu günler <em>Bilderberg</em> dönemiydi, nasıl olduysa kaçırmışım..</h4><br /> Şaka yapıyorum, şaka…<br /> <div class="td-g-rec td-g-rec-id-content_inlineright "></div><br /> Bu yılın toplantısına <em>Hürriyet</em>’i Washington’da temsil eden <em>Cansu Çamlıbel</em> de davetliymiş; izlenimlerini <em><a href="http://www.hurriyet.com.tr/bilderberg-hala-dunyanin-en-gizli-hukumeti-mi-40485617">‘Bilderberg hâlâ dünyanın ‘en gizli’ hükümeti mi?’</a></em> başlığı altında aktardı da ön alma fırsatını kaçırdığımı o sayede fark ettim.<br /> <br /> <em>[Bu yılın Bilderberg’ine Türkiye’den çağrılı diğer isimler: Gazeteci <strong>Mustafa Akyol</strong>, Koç Holding CEO’su <strong>Levent Çakıroğlu</strong>, Koç Holding patronu <strong>Ömer M. Koç</strong>, araştırmacı <strong>Sinan Ülgen</strong>.. toplam 5 kişi.]<br /> </em><br /> <h5><strong>Ben de katıldım</strong></h5><br /> Geçenlerde bir vesileyle uğradığım bir Orta Anadolu kentinde, kalabalığı yararak bulunduğum yere yaklaşan biri, yanı başıma oturup, <em>“Siz Bilderberg toplantısına katılmıştınız, neden?”</em> sorusunu yöneltiverdi.<br /> <br /> Doğru Bilderberg toplantısına katıldım. 2006 yılında Kanada’nın Ottawa kentinde yapılan toplantıya davet edildim ve hiç tereddüt etmeden <em>“Katılıyorum”</em> cevabını verdim.<br /> <br /> Gittim, üç gün süren toplantının bütün oturumlarında bulundum ve döndüğümde de <em>Yeni Şafak</em>’ta altı gün süren bir dizi yazıyla yaşananları ve konuşulanları okurlarla paylaştım. (Link vermek için o yazıları aradım, nedense <em>Yeni Şafak</em> arşivinden ulaşamadım.)<br /> <br /> Sanırım Bilderberg’e beni çağıranların istediği de buydu: Ertesi yıl İstanbul’da yapılacak toplantı gürültüsüz geçsin diye…<br /> <br /> Toplantının hangi ülkede yapılacağı bir yıl önceki toplantıda ilân ediliyor; Ottawa’dan sonraki toplantı yerinin İstanbul olduğunu ben de orada öğrendim.<br /> <h5><strong>Dünya hükümeti mi?</strong></h5><br /> <em>Jim Tucker</em> adlı Amerikalı gazeteci Bilderberg’in en hızlı takipçilerindendi. Toplantının yapılacağı oteli günler öncesinden muhasara altına alırdı yaşlı <em>Jim</em>, toplantı bittikten sonra da çöpe atılmış not kâğıtlarını toplayarak içeride neler konuşulduğu hakkında okurlarını aydınlatmaya çabalardı.<br /> <br /> Bu yıl protestoların eskisi kadar canlı olmayışının bir sebebi de.. <em>Jim Tucker</em>’ın vefat etmiş olmasıdır herhalde.<br /> <br /> Bilderberg’in <em>‘gizli dünya hükümeti’ </em>veya <em>‘derin global iktidar’ </em>olduğuna dair bir şöhreti vardır. Bu sebeple, her toplantı, dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın, protesto edilir. Protestocular dünyanın bir yerlerinde meydana gelen her olumsuzluğu Bilderberg toplantılarında alınan kararlara bağladıkları için katlanırlar o zahmete.<br /> <br /> O şöhretini hak edecek bir mazisi var gerçekten Bilderberg’in…<br /> <br /> En büyük becerisi <em>‘küreselleşme’</em> (globalizasyon) fikrinin ilk ortaya atıldığı ve üyeleri tarafından ısrarla savunulduğu zemin olmasıdır Bilderberg’in… Toplantıların sekreteri <em>Financial Times</em> editörlerinden <em>Martin Wolf</em>’un yazı ve kitapları <em>‘küreselleşme’ </em>güzellemesi sayılabilir.<br /> <br /> Katıldığım 2006 toplantısının katılımcılarıyla <em>Cansu Çamlıbel</em>’in hazır bulunduğu son toplantıya katılanlar arasında önemli bir fark var: Ortadoğu’dan davet edilenler vardı 2006’da, bu yıl o coğrafyadan hiç kimse yok…<br /> <br /> 2006’dan Ortadoğulu isimler: Filistin Parlamentosu’ndan <em>Prof. Ziad Abu-Amr</em>, <em>Prof. Fouad Ajami</em>, Irak eski başbakan yardımcısı <em>Ahmad Chalabi</em>, İsrail başbakanı başdanışmanı <em>Eival Gilady</em>, İranlı araştırmacı <em>Karim Sadjapur</em>, İran Şehid Beheşti Üniversitesi’nden <em>Doç. Mahmood Sarjolghalam</em>…<br /> <br /> <em>[Foud Ajami</em>, bana, <em>“Buraya katılmak için kaç yıl bekledim, bilemezsin”</em> demişti.]<br /> <br /> Son toplantıda Ortadoğu’ya ilişkin konular pek konuşulmamış olmalı.<br /> <h5><strong>Kim Bilderbergçi, kim değil?</strong></h5><br /> İşleyişi şöyle toplantıların: İlk gün bir genel oturumla başlıyor, sonra daha önceden konuşmacıları belirlenmiş konular üzerinde kısa soru-cevaplı sunumlar oluyor. Oturumları her yıl üst üste katılan Bilderberg’in devamlı üyeleri yönetiyor genellikle; sunumları ise o yıl için davet edilmiş isimler yapıyor…<br /> <br /> Zaten her yılın katılımcı listelerini önünüze koyup herkesi <em>‘Bilderbergçi’ </em>genel başlığı altında toplamak hata; o sıfatı hak eden isimler her yıl biraraya gelenlerin ancak yarısını teşkil eden müdavimler…<br /> <br /> Diğerleri? Ya fikirlerinden yararlanmak için, ya da yükselen değer görülüp haklarında kesin kanaat belirlemek için davet edilenler…<br /> <br /> Sonradan ülkelerinde önemli yerlere gelmiş pek çok isim daha önce Bilderberg’te tartılmıştır…<br /> <br /> Tartma işi üç öğün yemeklerde gerçekleşiyor. Her seferinde değişik masalarda farklı insanlarla oturmanız teşvik ediliyor. Sohbet hep sizin ve ülkeniz üzerine oluyor orada.<br /> <br /> Türkiye’yi bu yıla kadar üç değişik isim Bilderberg’te sürekli temsil etti: <em>Selahattin Beyazıt</em>.. <em>Suna Kıraç</em>.. <em>Mustafa Koç</em>.. Bana daveti bir mektupla ileten de <em>Mustafa Koç</em>’tu. Vefatı üzerine bayrak kardeşi <em>Ömer Koç</em>’a geçmiş olmalı…<br /> <br /> Daveti aldıktan ve olumlu cevabımı ilettikten sonra daha önce hiç yaşanmamış bir olayla karşılaştım: İsmim <em>“Bilderberg’e katılacak”</em> diye önceden ilân edildi.<br /> <br /> <em>“Vay, nasıl olur da yıllarca aleyhinde yazmış biri olarak toplantıya katılırmışım…”</em> Bunun yaygarası medyada başlatıldı.<br /> <br /> Herhalde katılmam istenmiyordu.<br /> <br /> O zaman da söyledim, şimdi de tekrarlayayım: Gazetecilik merak mesleğidir. Bugüne kadar <em>“Gel, izle, izlenimlerini paylaş” </em>diyen her davete tereddütsüz katıldım.<br /> <br /> Daha önce de, 2000 yılında, <em>Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası</em> kapılarını gazetecilere açtı, mabetlerine davet etti, sorulara cevap verdi; beni de çağırdılar, gittim, sonrasında izlenimlerimi de <em>‘Locadaydım’ </em>başlıklı <a href="http://www.yenisafak.com/yazarlar/detayscroll/46360?n=1">bir yazıyla</a> paylaştım.<br /> <br /> Tıpkı Bilderberg sonrasında da yaptığım gibi.<br /> <br /> Bilderberg’ten dönüşte de, <em>Yeni Şafak</em>’ta, altı gün üst üste izlenim yazılarım çıktı: <em><strong>1.</strong> Gitmek mi zor, gitmemek mi?<strong> 2.</strong> İşin sırrı, koyu gizlilikte. <strong>3.</strong> Kim bu Bilderbergçiler? <strong>4.</strong> Bilderberg’te konuşulanlar. <strong>5.</strong> Bilderberg’te Irak ve İran’ı tartışmak. <strong>6.</strong> Bilderberg neden yazılmaz?</em><br /> <br /> Galiba katılanlar arasında en kapsamlı izlenim yazan hâlâ benim.<br /> <br /> Her davetlinin katıldığı oturumlar herhangi bir düşünce kuruluşu toplantısından pek farklı geçmiyor; bu yüzden de çekirdek kadronun kendi aralarında ayrı bir paralel toplantı yaptıklarını ve esas oradaki görüşmelerin önemli olduğunu düşünmeden edemiyorum.<br /> <br /> Evet, Bilderberg’in 2006 toplantısına davet edildim ve oraya kadar gidip oturumlarını izledim de.<br /> <br /> Ancak <em>‘Bilderbergçi’</em> olmadım. Bir daha da çağırmadılar zaten.<br /> <br /> Ocakmedya<br /> <br /> </div>