AKP'nin Kanal İstanbul projesinde bir dizi yeni adımlar atarak imar planını onaylamasının ardından, projenin İstanbul'a vereceği zarara, ekonomik maliyetine ve ekonomik kriz ortasında böylesine büyük bütçeli bir girişimin neden olacağı tahribata yönelik uyarılar sürüyor. Karar Gazetesi ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, "Derdimiz millet mi Kanal İstanbul mu?" başlıklı, 1 Nisan tarihli yazısında, "Para yok! Zaten işçilerin geçmişte biriktirdiği İşsizlik Fonu üzerinden ödeniyordu Kovid19 faturası. Ama onu da bitiriyoruz artık. Aylık 2 milyar lira civarında bu ödemeyi bile çok gördük. Ama diğer yandan 200 milyar dolara mal olması beklenen Kanal İstanbul için peş peşe kararlar alıyoruz" uyarısında bulundu. "Derdimiz Kanal İstanbul. Ama işçiye gelince para yok. Kanala gelince para çok. Oysa Milet aç" ifadelerini kullanan Kahveci, "İş yok, işsizlik çok ama derdimiz Kanal" tepkisini gösterdi. "O zaman ne yapalım: Vatana Millete hayırlı olsun. Evlatlarımız, torunlarımız olmadı onların da evlatları ve torunları çalışıp çalışıp öderler Kanal İstanbul parasını" yorumunu yapan Kahveci, yazısını şu satırlarla sürdürdü: "Ülke olarak 2015 yılından beri işsizlik rakamlarında sınırların üzerindeyiz. Kronikleşen bir işsizlik var. Zaten Haziran 2015 seçimlerine bu sıkıntı yansıdı. Ama artık seçimlere işsizlik yansımıyor. Özellikle 15 Temmuz sonrası yerli-milli söylemi ile siyasi tercih yapılıyor. O nedenle de yönetim her türlü ters kararları alabiliyor ve Milletin sırtına büyük faturalar yükleyebiliyor. Mesela geçen hafta MB Başkanı görevden alındı ve Millet olarak 1 trilyon lira daha maliyet üstlendik. Zamanı, taksiti geldiğinde ödemeye devam edeceğiz. Hatta ithal ürünlerde yaşanan zamlar bize şimdiden fatura çıkartmaya başladı bile. Ama bu işin daha sorunlu tarafı işsizlik olacak. Halen 10 milyonun üzerinde ve yüzde 30’u aşan bir işsizlik yaşıyoruz. Para yok diye Kısa Çalışma Ödeneği de bitince bu rakama epey sıfırlı bir işsiz grubu daha eklenecek."