<p align="center" style="text-align:center"></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bursa’da partisinin Yıldırım ilçe kongresinde konuştu. Babacan şu ifadeleri kullandı:</span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="tab-stops:370.8pt"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Şairin ‘Mutsuzluğa da var mısın?’ dizeleri Erdoğan ve Bahçeli ortaklığının seçim sloganı’</span></b></span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="tab-stops:370.8pt"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Dünya Mutluluk Endeksi yayınlandı. 146 ülkede en üst sırada Finlandiya, en alt sırada Afganistan var. Türkiye tam 112. sırada, yakın zamanda toprağında savaş görmüş Irak’tan daha mutsuz. Ülkeleri gelir, özgürlük, sağlık, sosyal yardım, yolsuzluk, eğitim ve satın alım gücü kriterlerine göre sıraladığınızda Türkiye kötü durumda. Değerli bir şairimiz ‘Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?’ demiş… </span> <span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Bu dizeler belli ki Erdoğan ve Bahçeli ortaklığının seçim sloganı.</span> <span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Artık ülkeyi mutlu yapabilme imkânları yok.”</span></span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Türkiye’yi mutlu gençlerin, kadınların, çalışanların ülkesi yapacağız’</span></b></span></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“En kısa zamanda, ülkeyi bir kişinin kafasına estiği gibi yönetmesine son vereceğiz.</span> <span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Tüm vatandaşlarımızın hukuk güvenliğini sağlayacağız, refahını yükselteceğiz. Türkiye’yi mutlu gençlerin, mutlu kadınların, mutlu çalışanların, mutlu insanların ülkesi yapacağız. Otoriter ittifak ortaklarının DEVA Partisi’ni engellemek için ürettiği tüm o entrikaları boşa çıkaracağız.”</span></span></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Huzur getirecek dedikleri sistem Türkiye’yi depresyona soktu’</span></b></span></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“</span><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Ülkede antidepresan ilaç satışları ciddi ölçüde artmış durumda.</span><span style="font-family:"Verdana","sans-serif""> Eczacılara soruyorum, ‘Satışlar çok arttı’ diyorlar. </span><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Bir araştırma yapılmış,</span> <span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">2017 yılında ülkede 48 milyon kutu satılırken, bu rakam 2021’de 59 milyon kutuya çıkmış. İnsanlar daha çok stres çekiyorsa, bu durum hükûmetin eseri. Taraflı ve partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde ülkemiz her yıl daha mutsuz oluyor. Huzur getirecek dedikleri sistem Türkiye’yi depresyona soktu.</span><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">”</span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="tab-stops:370.8pt"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Gençlere kendileri gibi olacakları bir ülke hazırlayacağız’</span></b></span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="tab-stops:370.8pt"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Gençlere, gasp edilen hayatlarını iade etmeyi taahhüt ediyoruz. Yarının Türkiye’si için gençlerin aklına ihtiyacımız olduğunu iyi biliyoruz. Biz gençlere fırsat eşitliği sağlayacağız. Gençlerin istihdam olanaklarını arttıracağız. Onlara düşüncelerini ifade edebilecekleri, yeteneklerini geliştirebilecekleri özgürlükçü bir iklim sunacağız. İş baskısıyla, siyasi iklim baskısıyla, sosyal çevre baskısıyla nefeslerinin kesilmeyeceği, kendileri gibi olacakları bir ülke hazırlayacağız.”</span></span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="tab-stops:158.75pt"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Gençlerin pencereden kafalarını çıkarmaları en az 100 lira’</span></b></span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="tab-stops:370.8pt"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“</span><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Gençler, ‘Harçlıklarımızla sokağa çıkmak, bir kafede oturmak, sinemaya gitmek mümkün değil artık’ diyor.</span> <span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Geçen gün Ankara’da şehir merkezinde bir sinemanın bilet fiyatlarına baktım. Öğrenci bileti 26 lira.</span> <span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Alışveriş merkezlerinde bir sinema filmi öğrencilere 36 lira.</span> <span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Yarın Dünya Tiyatrolar Günü. Gençler tiyatroya gidemiyor.</span> <span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">Yemesiydi, içmesiydi derken, geldiğimiz noktada, gençlerin evin penceresinden kafasını çıkarması en az 100 lira.”</span></span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="tab-stops:370.8pt"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Kendi anayasasını ihlal eden bir hükûmet asla başarılı olamaz’</span></b></span></span></p> <p class="GvdeA" style="text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="tab-stops:370.8pt"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin altında Türkiye<span style="text-transform:uppercase">’</span>nin imzası var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yargıçlar görev yapıyor. Rahmetli Özal’dan bu yana vatandaşlarımızın AİHM’e başvuru hakkı var. Taraf olduğumuz uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin iç hukukumuzu bağladığı kendi Anayasamızın hükmü. Özal niye ‘Vatandaşlarımız içeride sıkışırsa ortağı olduğumuz AİHM’e başvurabilsin’ demiş? 1980 darbesinden sonra işbaşına geldi. Bunu, hak ihlallerinin yapıldığı, ‘bir sağdan, bir soldan’ diye gencecik çocukların canına kıyıldığı dönemden sonra yaptı<span style="text-transform:uppercase">. </span>Bugün AİHM bir karar veriyor; Sayın Erdoğan ‘Uymuyorum’ diyor. Anayasa Mahkememizin kararlarına ‘Saygı duymuyorum’ diyor. Böyle bir şey olmaz, olamaz. Kendi anayasasını, yasasını ihlal eden bir hükûmet asla başarılı olamaz.”</span></span></span></p> <p class="Gvde" style="text-align:justify"></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Partimize üye olan vatandaşımızın sosyal yardımını kesmişler’</span></b></span></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“Sosyal yardımları bağımlılık sağlansın diye değil, vatandaşlarımız zor durumdan çıksın diye, sosyal devlet ilkesi gereği sağlayacağız. Esas olan, bir ülkede sosyal yardım almak zorunda olan vatandaşların sayısını azaltmaktır. Daha çok insanın devlet yardımlarına muhtaç hale gelmesi belki de hükûmetin işine geliyor. Pek çok ilde, ilçede duyuyorum; sosyal yardım, sosyal destek almak için iktidar partisine üyelik kartını soruyorlar. Çanakkale’de partimize üye olan vatandaşımızın sosyal yardımını kesmişler. Niye? DEVA Partisi’ne üye oldu. Devlet olmak bu mu?”</span></span></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><b><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">‘Üç haneli enflasyonu gösterdiler, şimdi de üç haneli faiz ödüyorlar’</span></b></span></p> <p class="SaptanmA" style="margin-top:0cm; text-align:justify"><span style="line-height:115%"><span style="font-family:"Verdana","sans-serif"">“23 Aralık’ta, 24 Aralık’ta dövize endeksli kur koruma mevduat hesabına 100 lira yatıran vatandaş üç ay sonra 127 lira aldı. Üç ayda yüzde 27… Hey gidi faiz düşmanı Erdoğan… Geldiği noktaya bakın. Bunun yıllık bileşiği yüzde 160. Geçen ay üç haneli enflasyonu gösterdiler, şimdi de üç haneli faiz ödüyorlar. Kime? Bir avuç mevduat sahibine ödüyorlar. Kur bu seviyede giderse, bir yılda bu mevduatlara 40 milyar lira faiz ödeyecekler.”</span></span></p>