ZAMAN ESKİMEZ

Merhaba dostlar. Hepimizin muzdarip hissettiği zaman ve geçmiş zaman mevzuularına değinmek istiyorum bir parça.

"Ah nerede o eski zamanlar?"

Cümlesi eminim benim kadar sık duyuyorsunuz.

Benim kadar sıkıldınız mı bilmiyorum ama sıkılmakla birlikte merak ediyorum neyin değiştiğini.

Gerçekten ne değişti?

Gökyüzü turuncu muydu eskiden?

Çam ağaçları patates gibi toprağın altında mı büyüyordu?

Güneş kuzeyden mi doğuyordu yoksa insan süzülüp, kanat çırparak mı seyehat ediyordu?

Elbette dünya yaşlanıyor bazı değişikler söz konusu.

İklimler farklılaştı, bitki örtüleri değisti.

Yanı sıra artan nüfus ve modernleşen dünya bir çok dinamiğin mutasyona uğramasına neden oldu.

Buraya kadar herşey normal. Bunların hepsinde hemfikiriz.

Peki ya insan?

İnsan hiç mi değişmedi?

Asıl sorgulamamız gereken konu bu ve artık kabul etmeliyiz değişen herşeyin fitilini insanın ateşlediğini.

Toprağı işleyip sağlıkla beslenen insanlarken önümüze hazır gelen sebzeyi pişirmeye üşenen insanlar olduk.

Üretim odaklı değil, tüketim odaklı yaşamaya başladık. Herşeyin hızlı ve kolay olanını seçip rahatlık seviyemizi arttıracağımızı düşündük.

Bunların yanında soyut şeylerden hayli uzaklaştık.

Tatlı ve sarma kokularıyla süslenen evlerimizi bayramlarda terkedip, havuz başından sevdiklerimize bayram mesajı attık.

Ana babaları boynumuzun borcu değil de sırtımızın kamburu ilan ettik.

İyiyi güzeli takdir etmekten esef ettik.

Yan daireye taşınan komşumuzu bir çiçekle hoşgeldin ziyareti etmeyi gereksiz saydık.

Mahallede cenaze olunca iki tencere yemek götürmenin önemini yitirdik.

Akademik açıdan başarılı çocuklar yetiştirmek isterken, onlara bugün cuma eşe dosta mesaj atma, onun yerine birisine yemek ısmarla demedik.

Daha o kadar çok şey var ki. Sanırım saymakla bitmez.

Kısacası biz gelenekten, adetten, sünnetten, Kuran-ı Kerimi rehber edinmekten, İslam ahlâkı üzerine yaşayıp, aynı ilkeyle nesiller yetiştirmekten uzaklaştık.

Sonra da bütün suçu bir güzel, kurulduğundan bu yana havada asılı duran dünyaya attık.

Onu çivisinin çıkmasıyla yargıladık. Dünya aynı dünya, insan değişti, belki de eskidi...

Sabırla, inançla, umutla;

SEVMEKLEGÜZELLEŞECEKTÜMDÜNYA