CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, memleketi Manisa’nın Ahmetli ilçesinde eskiden havyan yetiştiriciliğin yüksek olduğu mahallesi ziyaret ederek üreticilerden yaşadıkları son durum hakkında bilgi aldı. CHP’li vekilin ziyaretinde üreticiler, hayvancılığın her geçen gün bittiğini ve artan yem fiyatlarının sektörü büyük bir kaosun içine sürüklediğini ifade etti.

YEM FİYATLARINA YETİŞEMEDİ 135 HAYVANINI KESİME GÖNDERDİ

Ahmetli ilçesine bağlı Ataköy Mahallesi’nde hem hayvan yetiştiren hem de kasaplık yapan Yusuf Çetin, her geçen gün bir çıkmazın içerisine sürüklendiklerini belirterek, artan yem fiyatlarına müdahale edilmediği takdirde önümüzdeki Ocak ayının sonunda et fiyatının 200 lira ve üstünü bulacağını ifade etti.

Yem fiyatlarının 400 liraya kadar yükseldiğini dile getiren üretici Yusuf Çetin yaşanan sıkıntıyı şöyle dile getirdi:

“Yem fiyatlarındaki artışı durdursalar, et ve süt ile süt ürünlerindeki artışta duracak. Kasaplarda et şuanda 150 lira, peynirin fiyatı ise aldı başını gitti. Artan yem fiyatlarına yetişemediğim için 141 hayvanımdan şuanda elimde sadece 6 hayvanım kaldı.

Geri kalan kesime gitti. Kasap olmasam hayvanda beslemeyeceğim. Sattığımızın yerine koyamıyoruz. Son bir sene içerisinde memlekette inek kalmadı. Köylerde hayvancılık bitmiş durumda. Böyle giderse hayvancılık bitecek.

“OCAK’TA 200 LİRA ÜSTÜNE ÇIKACAK”

Eğer yem fiyatlarına müdahale etmezlerse önümüzdeki Ocak ayında vatandaş 200 lira ve üstünde et almak zorunda kalacak. Hayvancılık artık bir kaos içinde. Sütte de aynı sıkıntı var. Eğer süt fiyatlarında biraz kıpırdama olmasaydı şuanda Türkiye’nin elinde süt verecek inek kalmayacaktı.”

“BUGÜN HERKES HAYVANCILIKTAN VAZGEÇİYOR”

Kastelli Mahallesi’nde üreticilik yapan ve çiftliğinde 40 hayvanı bulunan üretici Mustafa Türkyılmaz ise, artan girdi maliyetleri sebebiyle hayvancılıktan şuanda büyük bir kesimin vazgeçtiğini dile getirerek şöyle konuştu:

“Maliyetler çok arttı. Aydan aya zamlar geliyor. Geçen sene 180 lira bandında olan yem, bu yıl 380-400 liraya kadar yükseldi. Samanın şuanda kilosu 3 lirayı geçti. Bütün maliyetler yüksek. Yaşadığımız köyde her evde bir veya ikide olsa hayvan vardı. Şu an köyde hayvancılığı yapan 3 kişi kaldık.

Toplasan 100 tane sağma ineğimiz bile yok. Günden güne de azalıyoruz. Bugün herkes hayvancılıktan vazgeçiyor. Biz ineklere gerekli önemi göstermezsek, dana olmaz. Gelecekte et ve süt olmaz. Yanlış üretim politikaları sebebiyle günden güne kaybediyoruz. Şuanda kendi yetiştirdiğim 40 hayvanım var. Eğer böyle giderse önümüzdeki aylarda hayvan sayımı 10′ kadar düşürmek zorunda kalacağım.”

“KENDİ ÜRETTİĞİM PEYNİRİ MARKETTEN 150 LİRAYA ALIR HALE GELDİM”

Artan girdi maliyetleri sebebiyle elindeki 300’e yakın küçükbaş hayvanını satmak zorunda kaldığını söyleyen kadın üretici Fatma Görece ise sıkıntısı şu ifadelerle dile getirdi:

“Damadımın 17 tane ineği vardı. Ancak bir çuval yem alamayacak duruma geldi ve tüm hayvanlarını satmak zorunda kaldı. Köyümüzde inek kalmadı. Hayvancılık artık öldü. Her şey bitti. Biz köyde hayvancılık yapmazsak, üretim yapmazsak nasıl olacak bu iş.

Eskiden 300 küçükbaş hayvanımız vardı. Sata sata elimizde bir şey kalmadı. 5 tane köpeğim vardı. Şimdi 2 tane köpeğe bakamayacak durumdayız. Eskiden kendim ürettiğim peyniri artık marketten 150 liraya satın alır hale geldim. Artık bitmiş durumdayız.”

“HAYVANCILIK BİR KAOSUN İÇİNE DOĞRU SÜRÜKLENİYOR”

Hayvancıların sıkıntılarını dinleyen CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen yaptığı açıklamada, köylerde artık hayvancılığın bitme noktasına geldiğini ve şuanda sektörün bir kaos içerisinde olduğunu söyledi. Sözcü’nün haberine göre; CHP’li vekil Başevirgen açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Şu anda hayvancılık işletmelerinin çoğu kapanıyor. Köylerde hayvancılık bitme noktasına geldi. Hayvancılık şuanda giderek bir kaosun içerisine sürükleniyor. Yakın bir zamanda üretim araçlarını kaybeden yetiştiricilerimiz kent merkezlerine göç etmek zorunda kalacak.

Küçük ölçekli aile işletmelerinin yerini tamamen kapalı entegre sistemler alacak. Bunun sonucunda, kentlerde işsiz kitleler oluşurken, tamamen dışa bağımlı üretim modeli nedeniyle vatandaşlar da fahiş fiyatlara et ve süt ürünleri tüketmek zorunda kalacak.

Bu olumsuz tablonun yaşanmaması için iktidar zaman kaybetmeden hayvancılığı ve yem bitkisi üreticisini desteklemeli ve yetiştiricinin ürününe hak ettiği değeri vermelidir. Ancak bu şekilde hayvancılığın sürdürülebilirliği sağlanabilir.”