Polis terörü, pek çok ülkede olduğu gibi Amerika’da da ciddi bir yapısal sorun. Bu güne kadar öldürülen siyahlar nedeniyle hiç bir ciddi soruşturma cezalandırma olmadı.

Irkçılık da virüs gibi yayılmakta her bir yanda ve bu büyük problem sadece polisle veya sağcılarla da sınırlı değil.

Demokrat ve Hillary Clinton taraftarı bir kadın; Central Park’ta bir siyahiye, durduk yerde sadece haklı olarak, 'köpeğinizin tasmasını takın' dediği için "seni polise şikâyet edeceğim ve bir zenci bana saldırdı' diyeceğim" dedi.
Kadın dediği gibi polise şikâyet etti. Siyahi delikanlı hepsini filme almıştı. Kadın herkesin gözünün önünde yalan söylemişti. Eğer filme alınmamış olsaydı, muhtemelen bu siyahi çocuk tutuklanacaktı. Bu haliyle Amerika’da gündem olmuştu bu olay. Son derece bıçak sırtı, hassas bir konu, ırkçılık...

Pandemi yayıldığı ülkelerde sınıf gözetmiyordu ama hizmet ve sosyal devlet imkanlarının orta sınıf altı insanlara farklı olduğu toplumlarda yayılma hızı, tedavi ve imkanlar açısından ve ölümle sonuçlanma daha çok görüldüğü bir gerçek.  
Amerika’da da bu gerçek kendini gösterdi ve pandemi en çok siyahileri vurdu. 

George Floyd’un öldürülme olayı polisin, son derece pervasızca ve ısrarlı tutumu sebebiyle gerçekleşti ve  yaklaşık 8- 10 dakika herkesin gözünün önünde cereyan etti.
Bundan sonra ne olacak?
Floyd’u boğan polis ve yanındakiler ceza alacaklar.
Nefret ve ırkçılığın körüklediği kitlelerdeki öfkeyi bu dindirir mi? Sanmıyorum burada bitmeyecek ve ortalık epey yanmaya devam edecek gibi görünüyor. 

Yine her yerde egemen olanların asıl karın ağrılarına bakacak olursak, meselenin ABD seçimleri olduğunu anlarız. 
Peki, ‘siyahiler sandığa gidecek mi?’ sorun bu. Yoksa Trump tekrar seçilebilir. Bir de Trump'un açıktan şiddet çağrısı yaptığını da hatırlatalım.

Ortada olan ve şu andaki gerçek; Kitlelerin, ezilenlerin ÖFKESİDİR.

Minneapolis’te sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Fakat yasağı takan yok. Ne dün ne de bugün öfkeli halkı sokaklardan alamadılar.

Sistemlerin muhalefete karşı şaşmaz ironilerin birine daha şahit olduk ki, polisler adına konuşmayı bir siyaha yaptırmalarıydı. 
Vali'ye “olayları daha da kışkırtmak için dışarıdan kaç kişi geldi?” diye sordular.
Vali; “evet var ama kimse hataya düşmesin her şeyin nedeni bir insanın öldürülmesidir ve bu bizim (Minnesota-Minneapolis) problemimizdir. Dışardan gelenleri suçlayarak bir şeyi halledemeyiz.” diye cevaplaması manidardı.
Toplamda diğer Eyaletlerden giden 20-25 kişinin, olay çıkartanlar arasında olduğunu ve tutuklandığını da belirtelim.

Her şey sandık için... 
Demokratların sokak üzerinde bir etkisi yok. Şu anda ÖFKE her şeye egemen.

Başarılı senatör Amy Klobuchar, Demokrat başkan adayı idi. İki defa seçilmişti. Siyahi ölümleri araştırmıştı zamanında. 
Ve George Floyd’u öldüren polis memurunu, geçmişte şikâyetlere rağmen yargılamayan savcılardan birisi aynı zamanda. 

Yani Demokratlar, anti-Trump tavırlarıyla bu işten ekmek çıkarma işinden çok, kendilerinin bulaştığı pisliği temizlemekle meşguller.
Joe Biden, Klobuchar’ı yardımcısı olarak düşünüyordu. Şimdi araya mesafe koydu.
Konu öyle çok Trump taraftarı ve karşıtı ekseninde anlatılacak bir hikâye değil.

Her sistemde olabildiği gibi partileri aşan bir sistem sorunu veya devlet politikaları diye de adlandırılabilir yerine göre.

Yukarıda anlattığım Central Park olayını unutmayın.
Amy Klobuchar ve Central Park Amerika'daki sorunu anlatır kısaca...

Siyahilerin seçimi boykot etme gibi bir eğilim içinde olacaklarını zannetmiyorum.
Rap müzikçi Killer Mike "Beyazlardan nefret" çizgisinde birisi idi. Sanders taraftarı oluncaya kadar. 
Floyd anmalarında dün yaptığı konuşmasında herkesi sandığa çağırdı. Bana göre bu siyahi mobilizasyonunu artıran bir faktör olacak sonuçta. 

ABD'deki problem gibi görülen sebeplerden biridir siyahilerin seçimlere ilgisizliği ve bu tür olaylar bu ilgiyi artırma yönünde etki yapıyor. 
Republican'lar yani Cumhuriyetçiler, siyahilerin sandığa gitmemesi için ayak oyunlarına geçebilirler.

Adaletsizliğe karşı ses yükselten kitlelerin, motivasyonu giderek artıyor.
Bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Ve zincir her zaman en zayıf yerinden kopar. 
ABD’de yaşanan tam da budur...
Diğer ülkelere sıçraması durumunda, her ülke en zayıf halkasından kopacaktır. 

1.6.2020 Veysi Dündar