NELER OLUYOR

Her ne konuşursak konuşalım nereye bakarsak bakalım ilk gözümüze çarpan fakirlik ve cahillik oluyor.

Gözümüzün önünde cereyan eden olaylar ve çözüm bulunamayan hadiseler için neler yapılmalı düşünüp bir an önce faaliyete geçirilmesi gerekiyor.

Çözüm mercilerini görmek istiyoruz artık. Halkımıza kimler yardım edecek. Bir tarafta aç susuz kimsesiz ve çaresiz insanlar. Bir tarafta işsizlik terörü, bir tarafta salgın hastalıklar. Son bir yıldır tüm dünyada konuşulan virüs, uyuşturucu bağımlısı olup hayatını kaybeden gençler başı çekerken hayatımızda. Atacağımız adımları iyi hesap etmek yine bizlere düşüyor. Halk bir değil iki değil kim bilir kaç kıskacın arasında kalmış durumda. 

2021 yılının ilk aylarını geride bırakırken bu günlerde Türkiye’deki olayları şöyle bir gözden geçirirsek. Vah ülkem vah diyorum.

Aynanın ön yüzüne bakıp ta ‘ Aman Allah’ım ne güzelim’ diyenler. Birde aynanın arka yüzüne baksalar yüzündeki güzelliğin altında neler var neler. Üzüntü, keder, sıkıntı, sefalet birde bunların üstüne sağlık problemleri.

Türkiye’de maalesef durum böyle. Ben ülkeleri bir ayna gibi düşünüyor ve yorumluyorum.

Nasıl mı?

Aynayı o kadar güzel yapmışlar, çevresini o kadar güzel parlatmışlar ki seyrederken hayranlıkla bakakalıyorum ve diyorum ki ‘ yok ya hayatımda bu kadar güzel bir ayna görmedim.’ Sonra elime almaya çalışıyorum ama sağlam değil el değince hemen kırılıyor. Görünüşte çok güzel ama sahip olayım deyince elinde paramparça oluyor.

Ülkemde yollar, köprüler, hastaneler, adalet sarayları, okullar yapılıyor. Başörtüsü her yerde serbest. Hastanelerde uygulamalar çok güzel. Ama işin içine girdiğinde öyle olmadığını görüyorsunuz.

Mesela başörtüsü her yerde artık serbest. Buna sebep olanlardan Allah razı olsun. Ama İslam’ın emrettiği başörtüsü takan yok gibi bir şey. Artık insanlar Kur’an-a göre değil modaya göre başını örtüyor. Tesettür mü moda mı? Yoksa tembellik mi? Sabah işe veya okula yetişme derdinde olanların saçı başıyla uğraşmamak için taktığı bir örtümü sadece? Tesettürün sadece saçı kapatmaktan ibaret olmadığını, tesettür ayetini okuyunca anlamamız gerektiğini düşünüyorum.

“Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mümin kadınlara söyle: Ev dışına çıktıkları zaman dış elbiselerini üzerlerine salıversinler. Böyle yapmaları onların iffetli tanınmaları ve kendilerine sarkıntılık edilerek incitilmemeleri yönünden en uygun bir davranıştır. Allah gafurdur, rahîmdir / çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur.” (Ahzab, 33/59)

Mesela köprüler yollar yapıldı. Gerçekten çok da güzel oldular. Muhteşemler yani. Ama her geçişte alınan ücretler sürücülerin belini büküyor. Düşünsenize günde iki sefer geçmeye kalksan aldığın maaş bu ücretleri karşılar mı?  Bazen bu yapılan hizmetler zengin ve durumu iyi olan kişilere kolaylık olsun diye mi yapıldı diye düşünmeden edemiyorum.

Duble yollar, tüneller yapılıyor ama bunları kullanırken üzerlerinde kullandığımız araçların bir tanesi bile bize ait değil hepsi yurt dışı kaynaklı. Bu çok acı maalesef. Geldiğimiz 21. Yüzyılda birçok şeyde hala dışa bağımlı yaşıyoruz.

Kendi işimizi, aracımızı fabrikalarımızı, tarımı ve hayvancılığı ayaklandırmak ve tüm vatandaşların eşit bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri umuduyla.

SELAMETLE KALIN SELAMETTE OLUN

SABRİYE TÜEKMEN KAYA