Her meseleye bu pencereden bakanlardan değilim yani yaşanan her olay üzerine komplo teorisi yapmayı sevmiyorum. Ancak bu söylemin tamamı ile de altının boş olduğunu, öylesine söylenmiş bir söylem olduğunu da düşünmüyorum.

Amerika’da Beyaz Saray’ın kongre binasına yapılan baskın olayına da bu pencereden bakılabilir(mi) diye düşünmüyor da değilim.

Göreve geldiği ilk günden itibaren sıradışı, ezber bozan bir başkanlık profili çizen Trump, geldiği gibi giderayak ortalığı yakıp yıkmak, sıradışı bir veda mı etmek istiyor, yoksa Trump ın, ülkenin imajını görev süresi boyunca yeterince yerlere düşürdüğünü düşünen Amerikan derin Devleti tarafından bu şekilde kanlı bir veda hazırlayıp başına çorap mı örülmek isteniyor. Ne dersiniz olabilirmi?

Washington ‘dan gelen görüntüler, Amerikan demokrasisinin bir kaosun içerisinde olduğunu gösteriyor gibi olsada, durum pekte öyle değil gibi. Amerika’daki mevcut yerleşik düzenin perde gerisindeki savunucuları Trump veya benzeri bir figürün bir daha Amerikan başkanlığı için aday olmaması, en azından olsa bile seçimlerde halk nazarında rağbet görmemesi için yapılmış bir komplo gibi görünüyor. Aksi halde Amerikan kongre binasına bu şekilde rahat girebilmenin düşünülmesi bile abesle iştigaldir. Bu görüntü, bile isteye verildi gibi. Aynı anda Biden destekçisi medya tarafından bütün kareleri ile dünyaya servis edildi ve bu vesile ile Amerikan toplumunun zihninden Tramp veya benzeri figürlerin üzeri çizilmesi amaçlanıyor olabilir.

Yani bir yönüyle Trump karşıtı medyanın Amerikan toplumuna “İşte 4 yıllık Trump iktidarının özeti budur” diyerek kamuoyuna durumu servis etmesidir.

Hatta bir adım ötesini düşünürsek, göreve geldiği günden beri gerek muhalefet ile gerekse medya ile çok sansasyonel bir süreç yaşayan, alışılmış standart Başkanların dışında farklı bir portre çizen Trump’ın bu görüntülerden sonra  destekçilerini terörize etmek ve baskında hayatını kaybeden 4 vatandaşın ölümünden dolayı yargılanması gerektiği şimdiden konuşulmaya başlandı.

Peki bu olayların müsebbibi Trump olarak görüldüğü takdirde taraftarlarının daha bir kenetlenip Biden taraftarları ile yaşanan çatışma daha bir şiddetlenir mi?

Yaşanan kongre baskınının ardından Amerika’da 15 günlük OHAL ilan edildi. 20 Ocak’ta Başkanlık yemin töreninin olması, bu yemin töreninin olağanüstü hal takvimi içerisine girmesi, bu süreci daha da ilginç hale getiriyor. Çünkü Amerikan toplumu için Başkanların yemin töreni binlerce insanın katıldığı adeta kutsal bir gün gibi önemli görülüyor.

Seçim sonucunu hazmedemeyerek olayı kanlı bir kongre baskınına kadar getiren göstericilerin yeni başkanın yemin törenini engellemeyeceğinin veya bir taşkınlık çıkarmayacaklarının garantisini kim verebilir?

Kim bilir, belki de Amerikan tarihinde olmayan bir şey yaşanır,  geniş katılımların olmadığı sâde bir yemin töreni gerçekleşir.

Sözün özü,  buzdağının görünen tarafında Trump’ın hiç olmadığı kadar yalnızlaştırıldığı ve hiç olmadığı kadar suça itildiği görünüyor 20 Ocak tarihine kadar hem Amerikan toplumu için hem de özellikle Trump için 13 günlük sancılı bir süreç başlamış oldu.

Yaşanan bütün bu olayların baş sorumlusu olarak gösterildiği için 20 Ocak tarihine kadar beklenmeyip görevden azledilmesi dahi konuşulmaya başlandı. Neler olacak bekleyip görelim.

Bu durum burada kalacak mı? hiç sanmıyorum. Bunun artçı sarsıntıları mutlaka olacaktır, bekleyip göreceğiz.

Her ne olur ve her ne yaşanırsa yaşansın, dünyanın ekonomik ve askeri anlamda Jandarması gibi görünen Amerika’da Yaşanan bu olayların Müslüman toplumlara zarar vermemesi temennisi içerisindeyiz, Selam ve dua ile.