Yıllar boyunca Kuzey Irak bölgesinde kendine yer edinmeye çalışan PKK, 2018 Küresel Terörizm listesine göre Avrupa’nın en kanlı terör örgütü olarak kabul edilmesine rağmen bu terör örgütüne dost gözüken ulus devlet yapılanmaları tarafından silah ve cephane yardımı halen devam etmektedir. Orta Doğu’daki maddi zenginliklerin farkında olan uluslar PKK’ya cephane ve teçhizat yardımını öncelerden gizli gizli yapmaya çalışsa da bugün legal bir şekilde yardımlarına devam etmektedir. 

Orta Doğu’da her ülkeden yardım aldığını Türk İstihbarat yetkililerine beyan eden terörist başı Abdullah ÖCALAN Libya Devlet Başkanı Kaddafi haricinde, Suriye ile başlayıp Romanya ile devam eden ifadesinde ABD’nin de içerisinde olduğu devletlerin PKK terör örgütüne yardım yaptıklarını anlatmaktadır. Bu yardımların asıl amacının Büyük Orta Doğu Projesi olduğunu anlamamak bir aptallık olur. Kaldı ki 2003 yılında ABD dışişleri Bakanı Condolezza Rice Orta Doğu’da Türkiye dahil 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini ifade etmiştir. Filistin topraklarıyla yetinmeyen İsrail, Suriye toprağı olan Golan Tepelerinin 1967 yılından beri kendisine ait olduğunu beyan etmekten de geri durmamıştır. Bu bakış açısıyla 25 Mart 2019 tarihinde ABD başkanı Trump uluslararası hukuku çiğneyerek bir imza ile Golan Tepelerini İsrail’in bir toprak parçası olarak tanıdığını açıklamıştır.  

İçişleri bakanının yurt içi ve yurt dışı operasyonlar sonucunda açıklamış olduğu etkisiz hale getirilen terörist sayılarına bakarken ölen teröristlerin yerine yenilerinin çoğalarak geldiğini görmemek oldukça anlamsız olur. Peki etkisiz hale getirilen bu teröristlerin yerine yenileri nereden gelmektedir? Bu teröristler nerede ve hangi ideoloji ile yetiştirilmektedir? Teröristlerden elde edilen gıda, sağlık malzemeleri ile birlikte cephane, teçhizatların maddi kaynağı nasıl sağlanmaktadır?

Barış Pınarı Harekatı, Gerek Fırat Kalkanı Harekâtı gerekse Zeytin Dalı Harekâtlarının bir devamı niteliğinde olup temel amacı Suriye topraklarında PKK/PYD/SDG terörist yapılanmasını bitirmektir. Tarihte Çok geri gitmeden Eylül ayında sınır içi ve dışında 14 PKK’LI etkisiz hale getirilirken Mardin’in Nusaybin ilçesinde 3 silah deposu ele geçirildi. Bu depolardan 2 Biksi Makinalı Tüfek, 1 Keskin nişancı tüfeği Kannas,1 M-16, 7 kaleş, 1 TB-6 Tamburalı Bombaatar, 5 RPG-7 roketatar,7 Tabanca, 45 El Bombası, 36 adet 2.000 m menzilli 6. Nesil Alfa Fire ateşleme anahtarı, 17 kilo profesyonel patlayıcı, roketatar harp başlıkları ile tuzaklanmış EYP’ler, 4 termal kamera, silah üstü termal, gece ve gündüz görüş gözlükleri-dürbünleri, Yaesu araç telsizleri, jeneratör ve artık burada sayılamayacak kadar çok muhtelif mühimmat, teçhizat ve malzeme! EYP ve GYP’leri uzak mesafelerden kontrol edebilmek için Alfa Fire ateşleme sistemi kullanılmaktadır.

Bir sonraki yazılarımda Suriye bölgesinde icra edilen Barış Pınarı harekâtı öncesi ve sonrasında terör örgütü YPG’ye ABD tarafından verilen askeri eğitimler ile 30 bin tırlık askeri teçhizatların listesi, kazılan tüneller, batılı ve Arap devletlerin açıklamış olduğu manifestolar ile birlikte ülkemize karşı uygulanan ambargolar, yanımızda yer alan Türki cumhuriyetler, ile kara propaganda  konularına değineceğim. Vaktinizi ayırdığınız için teşekkürler…