- ÇAĞIMIZIN- DECCALLERİ - VE- ZUHUR- EDECEĞİ - HAK - OLAN - DECCAL -

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla!!

Allah'a hamd Resulün'e sâlât ve selâm olsun!!

Allah'ın rahmeti bereketi mağfireti üzerinize olsun!

- Değerli okuyucu kardeşlerim günümüzde fitne ve fasadın arşa değdiği bu çağda bozuk, âlimler , sözde ,imam olduğunu iddia ettiği hâlde din türcarlığı yapanlar dini istismar eden  insanlar.. 

- Dünyanın gidişatı Kavimleri helak eden içki, kumar, zina, faiz, ırkçılık, eşcinsellik dâhil bütün günahların resmileştiği, 

- kurumsallaştığı, vergiye tabi olduğu, reklâmının yapıldığı, modern bir Cahiliye Döneminde İMTİHAN oluyoruz. 

- Namazın kötülüklerden alıkoymadığı, tesettürün örtmediği, ilmin istikamet vermediği, nasihatin tesir etmediği, ölümün ibret olmadığı, helalin tercih edilmediği, haramın reyting yaptığı bir zamanda,,

-  Kıyamet alametlerinden küçük olanların zuhur etmesi gibi gibi bütün  bunlara ,bakıp ,

- deccal zuhur ettimi acaba ve veya Deccal bir insan değilde günümüz fitneleri mi diye herkesin,,

-  düşünüp kendince yorum ve mânâ biriktirdiğini düşünerek ten hadisi şeriflerin ışığında soralım bakalım

- Deccal Kimdir?

- Deccal'in özellikleri nelerdir? 

- Deccâl Sadece bir kişimidir?

- Hepimizin anlayacağı vede faydalanacağı bir yazı olması duasıyle başlayalım..

- Rabb'im okuyup anlamayı anladıklarımız ile âmel etmeyi bizlere sizlere ,nasip etsin.

- "Hz. Adem'in yaratılışından itibaren Kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccalden daha büyük bir hadise (diğer bir rivayette daha büyük bir fitne) yoktur." 

- Kaynak: Müslim, Fiten: 126

-  Hadis-i Şerif' in de ifade ettiği gibi Deccalın fitnesi yeryüzünün en büyük fitnesidir. 

Korkunç bir tahribatın öncüsü olan Deccalı tanımanın, maneviyatımız ve imanımızı korumak , açısından önemi büyüktür.

-  Bu suretle onun şerrinden korunabilir, manevi dünyamızı tehlikelerden kurtarabiliriz.

Onu tanımamak, tanıyamamak ise hem büyük bir gaflet, hem de birçok riski berebarinde getiren büyük bir felakettir. 

-" Onun gelişi kainatın en büyük hadiselerinden birisidir. 

-Madem ki o firavunların, nemrutların yapamadığı tahribatı yapmaktadır. 

-Öyleyse onu tanıma yolunda özel bir gayret verelim!!

-Deccâl kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de geçmemektedir. Hz. Peygamber’e nisbet edilen rivayetlerde “muhatabını aldatmak gayesiyle güzel sözler söyleyen kişi; 

-bir kaşı ve gözü bulunmayan kötü kimse” anlamındaki mesîh kelimesiyle birlikte “el-mesîhu’d-deccâl” 

-ve “mesîhu’d-dalâle” şeklinde kullanılmıştır.

- Kütübü' Sidde' de geçen bir hadisde peygamber efendimiz Deccal'i şöyle tarif eder ; 4976 -

-  Ebû Said el-Hudrî RA'in anlattığına göre, Rasûlüllah aleyhisselam'Deccal'den sormuş. Peygamber efendimizde şu cevabı vermiştir:

"O (Deccal) çıktığı gün (aynen bir insan gibidir) yemek yer.

- Ben size, onun hakkında, benden önceki peygamberlerden hiçbirinin kendi ümmetine anlatmadığı hususları anlatacağım:

Onun sağ gözü meshedilmiştir, (görmez), pertlektir, göz hadakası yoktur, sanki hadakası cevrim içinde bir balgam gibidir. 

-Sol gözü de inciden bir yıldız gibidir. Onun beraberinde sanki cennet ve ateşin birer misli vardır. Yani cennetin ve ateşin ,temsili benzeri vardır. 

-Deccal’in ortaya çıkması “Hak” ile “Bâtıl”ın karışmasına sebep olacak ve Allah yolundan ayrılan herkese zarar verecektir.

- Onu, belli bir şahsiyet değil fakat “küfr”ü yaymayı amaçlayan bir hareket olarak anlamak gerektiğini düşünenler de vardır .

- Meselâ..

 - Muhammed Esed deccâlin hadislerde tek gözlü nitelendirilmesinden hareketle deccâli, insanın mânevî yönünü ihmal edip sadece maddî yönüne odaklanan tek yönlü materyalist Batı medeniyetine benzetir (The Road to Makkah, s. 293-295). 

- Şimdi Said Nursi hazretlerinin görüşlerine bir bakalım!!

- Deccal hakkındaki hadisi şerifleri tefsir ettiğinde ortaya çıkan  görüşleri şöyledir,,

-İslâm’ın deccâli” ve “büyük deccâl” şeklinde iki deccâl olduğunu söyleyen 

-Said Nursi, hazretleri İslâm’ın deccâlinin Süfyân(î) olduğunu söylerken büyük deccâlin bolşevizm (komünizm) olduğunu îmâ eder 

-(Şuâlar, s. 568-584; Mektubat, s. 57-58).

- Dönemin muceddi Said Nursi hazretlerinin yine ,

- Rivayette var ki: "Süfyan büyük bir alim olacak, ilim ile dalalete düşer.

-  Ve çok alimler ona tabi' olacaklar."

- Bunun bir tevili şudur ki: Başka padişahlar gibi ya kuvvet ve kudret veya kabile ve aşiret veya cesaret ve servet gibi vasıta-i saltanat olmadığı 

- halde, zekavetiyle ve fenniyle ve siyasi ilmiyle o mevkii kazanır ve aklıyla çok alimlerin akıllarını teshir eder, etrafında fetvacı yapar.

-  Ve çok muallimleri kendine tarafdar eder ve din derslerinden tecerrüd eden maarifi rehber edip tamimine şiddetle çalışır, demektir...

Not : Şualar adlı eserin içinde bulunan Beşinci Şua isimli eserinden bir kısım hadisler bu yazdıklarım..

 Siz diğerlerini kendiniz araştırıp,okuyabilirisiniz.

Deccalların sayısı çoktur. Her asrın deccalları vardır. Bir hadis-i şeriften bunların sayısının otuzu bulacağını öğreniyoruz.

Bunlar arasında âhir zaman deccallarının apayrı yeri vardır. Çünkü daha dehşetlidirler. 

-Bunlar da iki tanedir. Biri, büyük Deccal'dır, dünya çapında çıkar; diğeri de İslâm Deccalıdır. 

-Buna -ki Hz. Ali ve bir kısım ehl-i tahkik Süfyan demişlerdir ve Hz. Ali (ra) hep bu Deccalden bahsetmiştir.( Süfyan Müslümanlar içinde çıkacak ve aldatmakla iş görecektir.

- Ve ,Kuranın en yetkili müfessiri olan Hz. Peygamber efendimizin sözleri, pek çok konuda bilgiler ihtiva etmektedir.

- Bu bilgiler, ibadet, muamelat vb. konular hakkında olduğu gibi ahir zamanla alakalı meseleleri de kapsamaktadır.

-  Bunlar arasında deccâlle alakalı rivayetler önemli bir yer tutmaktadır.

- Bu sebebten mütevellit ,peygamber efendimiz  hadisi şeriflerinde 

- Deccal'i nasıl anlatmış bize ne gibi bilgiler vermiş bizi  Deccal'e karşı ,nasıl uyarmış bir bakalım.. 

- Nevvâs İbni Sem’ân radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir sabah Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Deccâl’den uzun uzun bahsetti.

- Sonunda yorulup sesini alçalttı, sonra tekrar yüksek sesle konuştu. Biz onun anlatışına bakarak,

-  Deccâl’in Medine civarındaki hurmalıklara gelip dayandığını zannettik. Ve hurmalıklara gidip baktık, Bulamadık.

-   Tekrar yanına gittiğimiz zaman üzüntümüzü anladı ve:

- “Hayrola, bu ne hal?” dedi. Biz de:

- Yâ Resûlallah! Sabahleyin deccâlden bahsettin. 

- Kâh alçak sesle kâh yüksek sesle konuştuğun için, biz onun hurmalıklara gelip dayandığını sandık, dedik.

-  Bunun üzerine şöyle buyurdu:

- “Sizin adınıza Deccâl’den başka şeylerden daha çok korkuyorum. Şayet,,

-  Deccâl ben aranızdayken çıkarsa, onun oyununu bozar, delillerini çürütürüm.

Eğer ben aranızdan ayrıldıktan sonra çıkarsa, artık herkes kendini ona karşı savunup korumalıdır. 

-Zaten Allah Teâlâ mü’minleri onun kötülüklerinden koruyacaktır.

- Deccâl kıvırcık saçlı, patlak gözlü, (Câhiliye devrinde ölen) 

- Abdüluzzâ İbni Katan’a benzeyen bir gençtir. Sizden onu gören Kehf sûresinin baş (ve son) tarafından onar âyet okusun. 

- O Şam ile Irak arasındaki bir yerden çıkacak. 

- Sağa sola her yana kötülüğünü yayacaktır. Ey Allah’ın kulları, imanınızı koruyup direnin!”

- Sahabe efendilerimiz den Allah sonsuz razı olsun onlar İslam hakkında  meraklı ve   öğrenmeye aç oldukları için bizler bugün onların vesilesiyle  olayları derinlemesine öğreniyoruz.

- Deccâl konusu erken dönemden itibaren kelâm kaynaklarında da yer almıştır. 

- Ehl-i sünnet’in günümüze ulaşan ilk akaid risâlelerinden olan büyük imamlar ve onların görüşlerini de inceleyelim, 

- başta Hanefi mezhebinin imamı olan 

- Ebû Hanîfe’nin el-Fıḳhü’l-ekber’inde “deccâlin çıkışının hak olduğu” kaydedilmektedir (Ebû Hanîfe, s. 13). 

- Ehl-i hadîsin öncüsü Ahmed b. Hanbel ile Tahâvî, Eş‘arî, Mâtürîdî, Bâkıllânî,

-  Abdülkāhir el-Bağdâdî, Pezdevî gibi Ehl-i sünnet kelâmcıları da Ebû Hanîfe’nin belirlediği çerçeveyi korumuşlardır. 

- Deccâlin zuhûrunu yeryüzünde fesadın yaygınlaşması olarak gören Muhammed el-Behî bunu da materyalizmle özdeşleştirir (Reʾyü’d-dîn, III, 70). 

- Ömer Rıza Doğrul deccâlin Hıristiyanlık akîdelerinin yaygınlaşması olarak görülebileceğini söylerken Tevratta bahsedilen deccâl hakkındaki sözlerde (Tanrı Buyruğu, s. 351), Saîd Eyyûb’a göre siyonist yahudilerdir (ʿAḳīdetü’l-mesîḥi’d-deccâl, tür.yer.). 

- (Abdülvâhid Yahyâ) göre ise deccâl, bir birey şeklinde tezahür etsin ya da etmesin, hakiki “geleneğin” tam zıddı olan, ona alternatif olarak oluşturulan “sahte (karşı)-gelenek” ve “tersine mâneviyât”tır ..

- Muhammed Selâme Cebr ise deccâlin şeytan olduğunu söyler (Eşrâṭü’s-sâʿa, s. 34).

-Deccal, aldatıcı ve inkârcı, dehşetli fitne dolaplarını döndüren bir kimsedir. 

-Fitnesinin en dehşetli tarafı, dinsizliğe dayalı bir sistem kurup insanları îmansız yaparak hem dünya, hem de ebedî hayatlarını mahvetmeye çalışmasıdır.

- Adı deccâl olsun veya olmasın şuan da fitne ve fesadın dünyayı sardığı haramların helalleri unutturduğu bu çağda insan olan Deccal'e fazla iş kalmamış gibi görünüyor.

- Rabb'im uyanış nasip etsin mazallah bu gidişatla Deccal'in peşine takılacak çok insan olacak.

Resûl-ü Ekrem (a.s.m.) hem Büyük Deccal, hem de İslâm Deccalı Süfyan'dan bahsetmiştir. 

-Halbuki bunların özellikleri, sıfatları ayrı ayrıdır.

- Rivayetlerde bir sınırlama olmadığı, mutlak bırakıldığı için birkısım râvî ve âlimler birini diğerine karıştırmış, birini öteki zannetmişlerdir. 

- Bu bakımdan müteşabih hadis hükmüne geçmektedir.

Müteşâbih , "Muhkem" (Mânası açık) olmayan Kur'ân âyetleri ve bazı benzer şekildeki hadisler; 

-Kur'ân-ı Kerîm âyetleri ve hadislerin mecazî mânalara gelen ifadeleri "Müteşabih" olarak adlandırılmaktadırlar.

- Günümüz sahte âlimleri Mehdileri ve veya emperyalizm, komünizm gibi gibi unsurları

- Deccal olarak da nitelendirmişler  ise de insan olarak deccâl hiç şüphesiz zuhur edecektir.

Değerli okuyucu kardeşlerim Deccal kıyamet alametlerinde haber verilen bir düşmandır. Kuranı kerime ve peygamber efendimizin sünnetlerine sım sıkı yapışırsak alt edebileceğimiz bir düşmandır bi iznillAh..

-Fakat en büyük düşmanlar, Ve çağın Deccalleri  şuanda din kisvesi giymiş sapkın , dinini dünyaya satmış, âlimler, Siyonizme hizmet eden bir çok ülke liderleridir.

- Haramları süsleyip püsleyip  insanlara cazip kılan sistemler en az deccal kadar tehlikelidir.

Konunun kaynaklarının sadece bir kısmını not düşüyorum affınıza sığınarak yazının uzun olması neticesinde ve sizleri bunaltmamak adına, deccal konusu çok uzun bir konudur yazsak cilt cilt kitap olur.. 

KAYNAKLAR ;

Şuâlar, s. 360.

(16) Buharî, Fiten: 25; Menakıb: 25; Müslim, Fiten, 84; Ebû Davud, Fiten: 1.

(17) Gazalî, A.g.e., 1:59

(18) Berzencî, el-İşâa fî Eşrâti's-Sâa, s. 95-99; Muhtasar u Tezkireti'l-Kurtubî, s. 133-134; Şuâlar, s. 501, 504.

(19) Şuâlar, s. 501.

(20) Mektûbât, s. 425

- Esta'uzübillah

-De ki: 'Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne geri getirebilir.”

(34/Sebe’ 49)

-Allah'ın dostlarına hiç bir korku yoktur ve onlar mahsun da olmazlar.

             Yunus Suresi Ayet 62

- Bu konuyu ele almam için bana fikir veren Değerli başkanım,,

-  " Seyfettin Özkan'a da teşekkürü bir borç bilir , Kıymetli ailesi ve kendisi için daima Allah'tan mağfiret ve hayır niyaz ederim.

- Rabb'im gelecek olan Deccal'den de şuanda Deccal'i aratmayan fitne fesat yayan deccallerden de muhafaza buyursun.

- Hepinizi Allah'a emanet eder sağlık huzur mutluluk Selametler dilerim.

- Kablel-vuku..