Neden önce ahlak ve maneviyat?

Hangi mesleği yaparsanız yapın ahlaklı bir şekilde icra etmiyorsanız, insanlığa zarar vermeniz
kaçınılmazdır. İstanbul, Ataşehir’deki özel bir hastanede yoğun bakım servisinde yatan yaşlı kadının
yüzüne para atarak korkutulması, ahlaksızlığa verilecek en iyi örneklerden birisidir. Üstelik yoğun
bakımda hijyen kurallarının en iyi bir şekilde uygulanması gereken bir yer olarak pek çok mikrop
barındıran parayla oynamaları ayrı bir soruşturma konusu olmalı. Ahlak olmadığı gibi bu insanlarda
merhamette yok.,

AKP20 yıldır hükümet etmektedir. 20 yılın sonunda gelinen son noktaya baktığımızda; bozuk bir
ekonominin yanı sıra biten ahlak ve maneviyatla karşı karşıya geliyoruz. Neresinden tutsak elimizde
kalıyor. Aslında her şey ailede başlıyor. Gelin görün ki, dizi filmler ailelerin maneviyatlarını bozdu.
Adeta dizilerle, filmlerle toplum mühendisliği çalışması yapıldı. Uyuşturucu yaşı ortaokula kadar
düştü. Çocuk fahişelerin sayısı arttı. Dizi filmlere özenen erkeklerimiz ve genç kızlarımız evden
kaçarak, art niyetli insanların tuzaklarına düştüler.

Küçük büyük esnaf bozuldu. Sözün senet olduğu dönemlerden birbirini dolandıran dönemlere
evrildik. Üstelik yaşanan bunca olumsuzluğu benimser olduk. Sanki normal bir şeymiş gibi geliyor.
Yaşanan bunca rüşvet olayları, aksayan hizmetler, bozulan sağlık sistemi, olmayan eğitim, aklınıza ne
geliyorsa tepki vermiyor normalmiş gibi konuşuyoruz. Algılarla bilinç altımıza girdiler, adeta başka
boyutta yaşar gibiyiz. Her gün artan yumurtanın fiyatına bile ses çıkarmamamızın sebebi akıl
tutulması olsa gerek. Yoksa neden bu halk yaşanan bunca olumsuzluk ve hayat pahalılığına tepki
vermesin.

Ahlaki görevlerimizi yerine getiriyor muyuz? Aileler çocuk yetiştirirken onlara ahlaki görevlerini
yüklüyorlar mı? Ailenin, devletin bütün kurumlarının ahlaki görevleri yok mu sanıyorsunuz? Din
eğitimi almadan evvel çocuklarımıza ahlaki değerlerimizi veremezsek, namaz kılan bir hırsız, oruç
tutan bir sapık, hacca giden bir yalancı, kurban kesen bir tefeci belki de şahadet getiren bir terörist
olacaklar.

Japonya kadar olamıyor muyuz? Maden kazası Japonya’da olsaydı, sizce sonucu ya istifa ya da
yöneticiler harakiri yaparlardı. Bizde ise terfi alıyorlar. Adamın yetişmediği yerde ülkenin kalkınması
mümkün değildir. İvedilikle insanımızı fabrika ayarlarına döndürmemiz şarttır.