Üç kıtadan yedi denize, Adriyatik’ten Çin Seddine kadar at koşturmuş bir neslin torunları, sınırından elini kolunu sallayarak geçen mültecilere karşı sükûnetli duruşunu korumaktadır. Asya Hun Devletinden Türkiye Cumhuriyetine kadar vatan millet olgusunun değişmeyeceği ise aşikârdır.

Bu coğrafya insanı için hudut, namus ve yurt anlayışı her şeyin ötesinde gelmekteyken sınırlarından elini kolunu sallayarak geçen mültecilere ses çıkarmaması Türk Devletinin varlığına olan saygısındandır. Ne zamanki devletin maddi ve manevi unsurlarının yıprandığını hissederse o gün Nene Hatunları ve Seyit Onbaşıları bağrından çıkarmak hiçte güç olmayacaktır.

Afgan, Pakistan ve Suriyelilerin sayısının her geçen gün arttığı bu günlerde siyasilerin böyle önemli bir konudaki seviye bilmeksizin konuşmalarına tanıklık etmek milletimiz için büyük bir hayal kırıklığıdır. Savaşçı bir gelenekten gelen bu milletin özü ise Türk Silahlı Kuvvetleridir. Bu milletin devlete olan saygısı ise siyasetçilerin elinde bulundurduğu askeri güçten kaynaklanmaktadır. Anayasa’nın 117/2, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35 ve TSK İç Hizmet Yönetmeliği’nin 85/1’inci maddelerine göre, ‘‘TSK’nin görevi, yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmaktır.’’ Milletimiz sınırdan kaçak geçişlerin Türk silahlı kuvvetleri personelinin görevini yerine getirmemesi gibi bir düşünceye dahi kapılmadan bu durumun şimdiki ve gelecekteki sorumluluk sahibinin bugünün siyasi yöneticilerinin olduğunu da adı gibi bilmektedir.

Milyonlarca mülteciye savaşçı bir gelenekten gelen milletimizin canını verirde vatanın bir karış toprağının verilmeyeceği anlayışının ders olarak verilmesi gerekir.

Silahlı kuvvetlere tabi olan 235 Bin 565 Subay-Astsubay-Uzman (rütbeli) personelin öncü birlik olduğunu bilmesine gerek kalmadan ve kendi canını düşünmeksizin yurt savunmasında verebilecek bir toplum ile iç içe yaşamakta olduğu bilincinin uyandırılması da siyasi mekanizmanın siyasetvari görevidir.

93 harbinde kurduğu cümlelerle tüylerimizi ürperten Nene Hatun’un sözleri 8 milyar insanın kulaklarında çınlaması dileklerimle ‘‘Türk çocuğu öksüz kalır ama vatansız kalmaz.’’