Sevgili Okurlarım;

Kısa bir dinlenmenin ardından tekrar sizlerle birlikte olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum.

Yeniden yazmak ve sizlerle buluşmak çok güzel.

Bismillah diyelim ve başlayalım.

Tüm Türkiye’nin merakla beklediği an nihayet geldi.

Ziller yeniden öğrenci ve öğretmenler için çaldı.

Tabi bu duruma herkes kadar velilerde sevindi.

Ama bu sevinç aslında yine de içlerindeki tedirginliği yok etmedi.

Ülkemizde hala daha günlük vaka sayıları 20 binlerin üzerinde.

Korkunç olan ise buna bağlı ölüm oranlarının beklentinin çok ama çok üzerinde olması.

Her ne kadar okulların açılması memnun edici karşılansa da ileride yaşanacak salgın patlaması kararın tartışılmasına neden olacak.

Sistemi devreye sokanların bu risk tablosunu da göze aldığını düşünenlerdenim.

Bekleyip göreceğiz…

Yüz yüze Eğitim ve Alınan Tedbirler Neler

Milyonlarca öğrenci ve binlerce öğretmenin kavuşması ile birlikte, uzun süredir aksayan eğitim sistemimiz yeniden eski günlerine dönüş sinyali verdi.

En çok merak edilen sorular ise bu sistem nasıl bir yol ile kontrol altında tutulacak.

Yapılan açıklamalar ilk önce zorunlu olmadıkça velilerin okul içine alınmaması,

Aşı olmayan öğretmenlerin hafta da en az iki defa PCR TESTİ yaptırması,

Sınıfların bolca havalandırılması ama kışın havaların soğumasıyla bu durum nasıl olacak bende soru işareti tabi,

Sınıf içinde sosyal mesafe uygulanması ki sınıf doluluk oranlarına baktığımızda bu nasıl aşılacak onu da çözmüş değilim.

Yani neresinden bakarsak bakalım büyük bir risk altında alınan bir karar demek mümkün.

İlerleyen zamanlarda bu sistemin doğrusunu ya da yanlışını tekrar tartışacak gibi de duruyoruz.

Umarım her şey planlanan güzellikler içerisinde ilerler.

Psikolojik Açıdan Öğrenciyi Neler Bekliyor?

Uzun bir aradan sonra yeniden dersliklere geri dönen öğrencileri nelerin beklediği malum hepimizin ilk düşüncesi.

Okul yönetim ve öğretmenlerin bu zorlu maratonda öğrencileri daha fazla gözlemleyip daha fazla sorun çözme yolunda kalacağını düşünüyorum.

Öğrencileri yeniden adapte etme ve korku sendromundan uzak tutma bu yıl MEB’in ilk ciddi sınavlarından biri olacak gibi.

Her okulda özellikle rehber öğretmenlerine bu konuda önemli bir görev düşüyor.

Gerekirse her okula bu geçiş döneminde bir psikolog bulundurularak çeşitli aktivitelerle bu süreç atlatılmalıdır.

Değdi mi?

Vaka sayılarımız 5 bine gerilerken umutlu bir bekleyiş vardı.

Turizm sezonu ile birlikte turist için başlatılan kontrollü gevşeme, vakaların ve ölümlerin gelinen noktada ne kadar acı olduğunu bizlere gösterdi.

Birde maske zorunluluğu konusunda ki son zamanlardaki vurdumduymazlık olayın başka yüzü.

Yani kontrol altında kalan salgın yeniden kontrolsüzleşme eğilimi gösterdi.

Asıl amaç aşı ile birlikte bu olayı dengede tutmaktı.

Evdeki hesap çarşıya uymadı.

Yeni tedbirlerin geleceğini düşünüyorum.

Yaklaşan kış mevsimi bunu baya tetikleyecek gibi dursa da asıl mağdurları yine esnafın yaşaması olasılığı beni korkutuyor.

Şayet yaşanılacak bu olumsuzluklar bana şu soruyu dedirtecek.

Değdi mi?

Bir başka farklı bir konuda tekrar buluşmak ümidi ile kendinize ve sevdiklerinize çok ama çok iyi bakın.

Hoş çakalın…