SURİYE BATAKLIĞI

Yakın geçmişe ait ve günümüzle ilgili birkaç cümle kuralım:

*Suriye'de iç savaş kızışmış, siviller hedef alınmış, yoğun bir mülteci akını sınırlarımızdan içeri girerek Türkiye'ye sığınmıştı.

*Türkiye, İran ve Rusya belli hazırlıklardan sonra Soçi'de mutabakata varmışlardı:

-Suriye'de başta İdlip olmak üzere belli yerlerde silahtan arınmış bölgeler belirlenecek. Siviller bu bölgelere yönlendirilecekti.

-Türkiye bu bölgelerde gözlem noktaları oluşturacak, silahlı unsurların bu bölgelere silah sokmalarını girmelerini önleyecekti.

*Saadet Partisi askerimizin bu şekilde de olsa Suriye'ye girmesinin doğru olmadığını, meselelerin Suriye ile kurulacak bir masada çözülmesi gerektiğini, Rusya'ya veya Amerika'ya asla güvenilemeyeceğini, askerimizin bataklığa sürüklenmekte olduğunu defalarca açıklamıştı.

*ABD baştan bu plana sıcak bakmamakla beraber tarafsız kalmıştı.

*Bu güne böyle gelindi.

*Bu gün ise Suriye devlet kuvvetleri gözlem noktaları dahil Rus desteği ile saldırmış, askerlerimiz şehit edilmiş oldu.

*Silahsız bölge ihdas edilmesindeki aslı gaye olan sınırlarımıza mülteci akınının önlenmesi şöyle dursun, 1 milyona yakın sivil sınırlarımıza doğru gelmekte.

*Rusya askerimizin geri çekilmesini istemektedir.

*Amerika ise askerimizin daha ileri doğru gitmesini ve Suriye devlet güçlerine saldırmamızı istemekte, fiili destek vermekte.

*İran sessiz bir şekilde gelişmeleri izlemekte ve Türkiye-Suriye savaşının çıkmasından endişe duyduğunu belirtmekte.

*Türkiye yetkilileri Rusya'nın aleyhine, ve ABD'nin lehine tavır koyar duruma geldiler.

İŞTE BATAKLIK BÖYLE OLUŞTU.

ASIL SURİYE İLE GÖRÜŞÜLÜP ÇÖZÜLECEK MESELELER BÖYLECE KANGREN OLMUŞ DURUMDA, HIZLA BATAKLIĞIN ORTASINA DOĞRU ÇEKİLMEKTEYİZ. RUSYA DA, AMERİKA DA ASLA BİZE DOST DEĞİLDİR. BİR AN ÖNCE SURİYE İLE TEMASA GEÇİP BATAKLIKTAN ÇIKMALIYIZ.

YOL YAKINKEN!

Ekrem Şama