Toplumun temeline dinamit koyan kanunlar:

İkiz yasalar, 6284, zina, domuz, LGBT kanunları, ETCEP, petrol, maden ve daha bir çok kanun.

Bunlara evet diyen eski vekillere mikrofon uzatıp soruyorsun:

-Yahu bunlara nasıl EVET dedin?

-Valla billa ben bilmeden evet dedim. Önüme getirdiler, okumadan anlamadan evet demem istendi ben de dedim. Yanlış yapmışım.

-İyi de be kardeşim okuman yazman, hür iraden yok muydu?

-Oranın usulünü sen bilmiyorsun. Grup başkanvekili evet derse siz de evet demek zorundasınız. Parti disiplini var.

Hayretler içindeyiz.

Usül erkan bilmesek haşa şöyle bir yargıya varmamız mümkün:

TBMM Başkanlığına gelen teklif ve tasarılar kapalı ve mühürlü zarfta gelir. Kimsenin açıp okuma yetkisi yoktur. Komisyona havale etmek mecburidir. El kaldırıp havale edilir.

Komisyonda metin okunmadan usulen bir iki cümlelik müzakere yapılır. Kabul edilir.

Genel Kurula gelir.

Gurup başkan vekili el kaldırıp evet derse evet, hayır derse hayır denir.

Kapalı zarf tasdik makamına gider, imzalanır ve Resmi Gazete'de yayınlanır.

Artık kanun tamamdır. Çilesi vatandaşa düşer.

Tam böyle olmuyor mutlaka. Ama eski vekiller adeta bunu demek istiyorlar.

Zarfı kim mi gönderiyor?

BORÇ ALAN EMİR DE ALIR kaidesini bilmez miyiz?