Ülkemizde Yerel ve Genel olmak üzere iki türlü yönetim sürdürülüyor. Belediyeler yerel yönetim, Merkezi Hükûmet de genel yönetim şeklinde icraatlarına devam ediyor. Her iki yönetim de siyasi partiler kanalıyla yerelde ve genelde seçimle iş başına geliyor.

Son elli yılda iş, eğitim, sağlık ve güvenlik gibi gerekçelerle nüfus hareketlerinin merkezlere kayması ile oluşan şehirleşme ülkenin sosyo-politik ve sosyo-ekonomik yapısını da yeniden oluşturdu.

Neticede çarpık bir şehirleşme ortaya çıktı.

Bu çarpıklık siyasilerin iktidar olmak için istismar aracı olurken sorunlar daha da kalıcı hale geldi ve bugün ülkenin en önemli meselesi olarak önümüzde duruyor.

Doksanlı yıllarda zirveye çıkan sorunları “3 Ç" (çöp, çukur, çamur) ile formüle edenler bugün “3 Z” (zam, zulüm, ziyan) ile anılır oldu. Doksanlı yıllarda yerel yönetimlerin çöp dağları, su sıkıntıları, kaçak yapılar rüşvet gibi büyük sorunları vardı.

Bu sorunlar Milli Görüş belediyecilik anlayışı ile izole edilmiş şehirler daha yaşlanabilir hale gelmişti. Bugün benzer sorunların tekrar ortaya çıktığına şahit oluyoruz. İstanbul’un orta yerinde çöpler tekrar dağ olma yolunda. Sokaklar çukurlaşıyor.

Hizmetler aksıyor.

Sosyal faaliyetler sekteye uğruyor. Geçen yıl başlayan ekonomik krizin inşaat sektörünü sekteye uğratmasıyla yerel yönetimlerin en büyük gelir kalemi olan inşaat ruhsat gelirleri de kesilince borçlu olan belediyeler iyice borca battı ve bugün bazı belediyelerde maaşlar ve ikramiyeler ödenemiyor. İşçiler de çalışmıyor.

Yirmi otuz yıl evvel Milli Görüş belediyeciliğinde doğru yatırım ve kaliteli hizmet veren gerek ilçe gerekse Büyükşehir Belediyeleri bugün borçtan kıpırdayamıyor. Ne kaliteli hizmet üretebiliyorlar ne de yatırım yapabiliyorlar.

Yerelde veya genelde iktidar olanlar iktidarlarını devam ettirebilme adına günlük popülist politikalara baş vuruyorlar. Hal böyle olunca sorunlar uzun vadeli olarak kalıcı hale getiriliyor.

Özellikle yerel yönetimlerde siyasetin finansman ayağı kendini gösterirken, genel yönetimde ise toplumsal taraftarlık dayatması ile iktidarlarının devamı sağlanıyor. 

“3 Ç ve 3 Z” bu ifadeler ülkenin yerelde ve genelde iyi yönetmeliğinin işaretleridir. Ne siyasetin kirli finansmanına katkı verelim ne de toplumu sarsan taraftarlığa rıza gösterelim.

Bunun yerine ehliyet, liyakat ve adalet esaslı talepleri toplum olarak gündeme getirelim ve gereğini yapalım. Aksi halde alfabedeki tüm harfleri formüle ederek yanlışları anlatmaya devam ederiz.