SEN VARSAN HER ŞEY VAR SEN YOKSAN HİÇ BİR ŞEY YOK...

Biri vardı gökkubbe’nin altından beni seyreden ve hiç kimse yokken kapı gıcırtısının altından aldığım eski kahverengi süslü masam ağlaşıyor olduğum eski yatak örtülerim ve ilaçların diğer tarafta örselenerek ağladığım satırlarını karış karış ıslattığım mavi defterim...

Elime kalemi almışım satırları karalıyorum cümleleri bilmiyor kelimeleri parçalıyorum ,harf ne demek yaranıyorum Allah’ım affet senden başkasına yazmıyorum..

Dedim saat 09:50 selam hürmetler efendim bugün ki yazınız yayında denilerek kalktığım ve evin koridorlarında dakikalarca geziyor olduğum halim yattığım yerden çalışıyor yazıyor olmamı kendimce kutluyorum..

Tebrik edilmenin yanı sıra var olan sanatın tebrik edilmesi beni mutlu ediyor hakikatın ve sarsılmaz davanın erleri olarak mutlak inayet ve ruh coşkusu ile Allah’a giden halleri yine kendim ile bütünleyerek varlığın amacına temayüllerine bağlıyorum zincirleme olarak ele alınan bu halin bir hal ve bütün insanlığın bir hali olduğu vurguluyor gibiyim beynimi zorluyorum çünkü ; zorlanmaya ihtiyacım var zorlanmayan bir insan konforu bırakamaz konfor onun ilkesi haline gelir işin kötü tarafı zorlanmayan bir irade yazamaz biraz garip gelecek ama irade’de bir yerde zorlanmalıdır olaya maddesel değil perspektif manasal bakalım...

Şu an bu toplum düzeyinde kaç kişinin seviyesinde sürekli olarak kabul edilecek bir hal mevcuttur önce bir değer var mı değerli bir toplum varmıdır..

“Değer kişiye göre hazırlanır,ruha göre şekillenir” 

Bu toplumda insanlığı çepeçevre saran bir mekanizma var mıdır..? Kur’an’ı kerim’in ifadesiyle temelleri öncüleri oluşturacak sağlam binaların öncüleri nerededir hayırda Allah c.c için kaç fedakar insan vardır ve kaç kişi bu nefsi arzularının perdelerini indirip hakikat penceresinden olaylara bakarak bir takım eleştirilere kendini açacaktır...

İslam idealinde olan bağdaşan ve demokrasinin tümünü yaşayan insanların ortaya koydukları islamcılık o İslam’ı ilim sanat inanç olarak düsturları üzerinde yaşamakla gerçekleşir..

Yaşanılan bu hallerde insanların ne kadar çalışıyor ve eleştirilere ne kadar açık bu toplumca çok önemlidir..eleştiriye kapalı olan bir insanın ideali ve ileri görüşlülüğü olamaz çünkü ; eleştiriye açık olmayan bir insan ruhunu öldürmüş konforun sarsılmaz olduğunu zanneden kendi bildiğinden öteye geçemeyen ve tecrübe sahibi olan kişileri dinlemeyen aciz insanlar olduğu gerekçesi ile olduğu sabittir...

Şüphesiz ki eleştiri olgunlaştırır düzeni kurar kadroyu toplar..

“Eleştiri çizilen tablonun bir ideali ve platformu ile kişinin vazife sahibi olduğunu ortaya koyar işte bunu yakalamış olan bireyler bu toplumda seviyeyi yakalamış birilerinin olduğunu ve belki’de yıllar sonra bu seslerin bu ülkenin fatihleri Yavuzları olduklarını ortaya koyacaktır” 

Bütün bu meselelerin nüanslarını manevi hataları ile toparlayan sen bu tarihin zengin bir hazinesi olduğunu bilmelisin

çünkü ; sen varsan her şey var sen yoksa hiç bir şey yoktur...

  Ayşenur TOKSÖZ

Bu başlığı yazmama vesile olan değerli yayıncım Ahmet bey’e teşekkür ederim..

Vesselam