YAZMAK VE YAZMAYI BİLMEK
Yazmak Allah c.c tarafından insanoğluna verilen en kıymetli sanattır kişi kendisini soyutlayarak anlatmayı ele aldığı vakitte yazmak ile meşguliyetinin arttığının farkına varacaktır..
Yazmanın değerini ve sentezini anlayacak vasıflar kişi üzerinde tekellüf edecek okuyucu yazanı ve eserin ne kadar müstahkem olduğunu ortaya koyacaktır.Zira burada aslolan manayı anlamak ve eserin mutazarrırlıktan kopmuş olmasını sağlamaktır.Evet biliyorum şuan ne dediğiniz çok da anlaşılır değil diyorsunuz bakın dikkat edelim mutazarrırlıktan kastım ne demekti zarar görmüş yazının bahsi zarar görmesi ne demek peki eserin zayıf bir menbaı ile yazılmış olmasıdır.Bu okuyucu kafasında bir karışıklığa ve bir infaza yol açacaktır..
Yazmak ve yazmayı bilmek arasında fark vardır.Burada ki fark yazmak için yazmak kimi insanlar yazmak için yazmayı Kimi insanlar sanat eserininde eserini ortaya koymak için yazmayı kimileri de yazmanın büyük bir devrim olduğunu anlamak için yazarlar..
Fikirlerini ve zihin dünyalarını anlayacağımız o kadar güzel nimetler var ki bunları görmeliyiz.Yazmaktan ziyade dolmak ve taşmak lazım dolmayan bir insanın yazması muhaldir.Çünkü; yazmak ince dokumak eser üzerinde kelimeler ve sözcükler ile savaşmaktır.Saatlerce bir yazı üzerinde çalışmak ve 1 sayfa çıkartmak bile inkar edilemeyecek bir gerçektir.İşi insanlar ehlinden öğrenmelidir bu bu takdirde günümüzde eline kalemi alan herkes yazıyor bunlara en sempatik sorum günde kaç sayfa okuyorsun olacaktır..
“Dolmayan bir zihin gerçekleri anlatmakta aksaklık yaşar”
Yani yazılarında amatörlük ve hisssizlik kavramı meydana gelir.Hissizlik kavramının vaki olması ise yazıyı daha da bozar tabi burada perspektif düşünceler oldukça önemlidir.Kime sorsak kitap yazıyor lakin 2.cümleden sonra yazılarda bir kayma bozukluk ve cümle akıcılığı sağlanmıştır aslında buna kuran’ı kerim’in dilinden bakarsam anlatılacak çok şey var niye mi.. çünkü ; Allah c.c hz çok güzel yazdırıyor intisabın ne kadar güçlü olursa yazıların gönle tesir eder..
Bilirmisin Mario levinin bir sözü var biri var kötü diğeri daha da kötü Burada ki meyusluktan kasıt anlattığınız anektodların yeterli kadar olmadığı yani yetmediği 2.si daha kötüsü ise zihin dünyamızın yetemediği yani aklımızın almadığı.
Bizler bu konularda ne kadar meşgul olursak aslında o kadar da açılacağını bilmeliyiz aslolan yazmak yazmayı geliştirmek olabilirken bize yazmanın kıymet verilen tarafından bilmek çünkü; Allah c.c bunu kalplerimize ilham ettirmiştir..
İlim cihetinden yazmak ise verilen bilginin çokluğu ile değil devamlı tahkik ile tahlil edilen bir metine bağlı olmasıdır.Burada ki bağlılık yüce Allah c.c tarafından kişi üzerine yani zihin ve beyin dünyasına akıtmasına bağlıdır.Tahlil edilen meselenin içinde bulunan yazmak ve doğru olan yazmayı bilmek iki farklı yöntem çeşitleridir.Burada düşünülmesi gereken asıl yöntem ise verilen yazmanın kıymet üzere tahkik edilmesi ve bu yol üzere çalışılmasıdır..
Dünya da o kadar çok yazı yazan ve telif ile meşgul olan insan var ki okumak buna nisbetle daha da az oranda şu an yazanlar çığır açmış okumaktan bi haber kimisi okuyor kimisi de sadece yazmak ile meşgul şunu kafamızdan silelim arkadaşlar..
Okumayan bir insan yazamaz
Okumayan bir insan yeni bir dünya kuramaz
Bakın burada ki manaları da iyi düşünelim bunlar tefekkür edilmesi gereken mevzular aslolan manayı okumayı ve anlamayı fikretmeyi zihinlere yerleştirmek tabi burada ki yerleşim her şeyde olabilir doğru bilgi dediğimiz olay varya onu yakalamakta doğru bilgiyi yakalamak ve o mevzu üzerine yazı yerleşimi oluşturmak yazının yerleşmesi okumak ile gelişir bizler bu mevzu üzerinde bir çok kaynak çalışması gerçekleştiriyoruz Allah’ın izniyle..
Sağlıkla kal sevgili okurum
https://www.kitapyurdu.com/kitap/irade-egitimleri-ile-mutefekkirlerin-dunyasi/598411.html
İrade Eğitimleri ile Mütefekkirlerin Dünyası
Beyin anevrizmalarında meydana gelen bu sistem ise lamber disktomi gibi kavramları kurcalayıp psikolojik eylemlere yön tutan bir lahza olması kaçınılmazdır... IQ kavramlarını ele alan çalışma ise kendini ve birçok insanlığı anlamak ve duyguları bu sistem üzere yöneltmek ise vaki olan biçimidir. Bu kişiler arasında ne kadar muhteşem bir bağ kurduğunu gösterir çünkü ribat yani ip sağlam olursa o sıkı menşe ile ayakta durur. Burada irade kavramı gün yüzüne gelir. Kendini irade edebilen bir insan, bütün insanlığı idare edebilir zira kendini idare edemeyen bir insan duygusal zeka ve davranışları idare edemez.
Sevgiler, saygılar...
