İNSANDA İÇ VE DIŞ DİZAYNI

Yaşama entegre olmak ve yaşamsal dengeyi yakalamak kişinin zihinsel dünyasının dizaynı ile mümkündür.
İçsel anlamda dengeyi yakalayamayan bireyler dış dünya ile barışık bir yaşam süremez.
Çünkü kişisel anlamda kendisi ile uyum içinde olmayan toplumsal uyuma adapte olamaz.

İç çatışmalar doğal olarak dış dünyayı etkisi altına alır.
Farkındalık düzeyi düşük kişilerde görülen öfke, kavga ve şiddet onların iletişim araçları haline gelmiştir.

Çocukluktan gelen bu olumsuz davranışlar kişinin yeterince sevgi alamadığı için bu
boşluğu olumsuz davranışlara bırakmıştır. Burada yine cehaletin karanlığı devreye girmiştir. Anne baba eğitimi son derece önemlidir. Ruhsal olarak sağlıklı yetişkinler sağlıklı ruh sahibi ebeveynler tarafından yetiştirilir.

İç dünyasında güven sorunu yaşayan kişi herkese bir tehdit gözüyle bakar. Ailede tesis edilmesi gereken huzur ve güven tesis edilememiştir.

Toplum bireylerinin huzurlu olması demek toplumsal huzur titreşimlerinin yayılması demektir. Kişisel sorunların birikimi toplumsal huzursuzluğa davetiye çıkarır. Her koyun kendi bacağından asılır lakin kokan koyun herkesi rahatsız eder.

Toplumsal farkındalığı yakalamak toplumsal huzurun inşası demektir.

Ruhunun heykelini inşa eden bireyler huzur yayar gittiği  yerlere. Onların sorunu yoktur kimseyle çünkü kendilerinede dost olmuşlardır. İçsel denge;  dış  yaşamın da dengede tutar.

Dünyayı aydınlık görmek için aydınlanmak gerekir zihinsel boyutta. Yaşamın körü körüne yaşamak ilkel bir yaşamdır. Teknolojinin ve bilginin çağı olan  çağımızda cahil kalmak istifade edememek büyük bir nasipsizliktir. 

Okumanın yemek yeme kadar ihtiyaç olduğunu farkında olmak ile mümkündür cehaletin gömleğini çıkarmak.

İnsanın bir vizyonu olması gerekir. Hedefleri doğrultusunda elde edeceği vizyon yaşamda kişinin özel ve değerli hissetmesine vesile olur.  Kişi değerini kendisi belirler.  Kimseye değer dilenmeye ihtiyaç hissetirmez.

Yaşamda kaliteli bir ömür tüketmek için yaşamın bir kısmını dahi olsa eğitim ile geçirmek şarttır.  Ruhsal terbiye olmadan bedensel terbiye yeterli değildir.  İnsan ruhsal farkındalık ile ancak kendini bilir.

Sonuç olarak bizler bireysel olarak sorumluyuz kendimizden.  Gelişmek için yollar arayıp ruhumuzdaki yedi rengin dansını yakalamalıyız. Hem kendi dünyamızdaki uyum hem dış dünyamızdaki uyum eğitimin ve öğretim ile mümkündür.
Ne de güzel söylemiş sevgili  Yunus Emre;

" İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir "


Huzurlu haftalar sevgili okurlar....

Aslı Soylu