Başlığı görünce bu adamcağız da Kakao ile kafayı bozdu dediğinizi duyar gibiyim. Merak etmeyin kafam yerinde, ben bozmadım ama bozanı arıyorum. Dünya genelinde 250 milyondan fazla kullanıcısı olan KakaoTalk uygulamasının içeriğine değil kalıntısına rastlanılmasını silahlı terör örgütü üyeliğine delil olarak gösterilmesini anlamıyorum. Beni önce bir genel uzman görüşü (https://www.patreon.com/posts/dijital-materyal-25200031) sonra da  “Telefonunuzu Kakaolu mu Alırsınız Kakaosuz mu? (https://www.meridyenhaber.com/telefonunuzu-kakaolu-mu-alirsiniz-kakaosuz-mu-makale,44846.html) başlıklı bir köşe yazısı yazmaya iten bu uygulama nedeniyle zaman zaman uykularım kaçıyor. 

Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir duruşmada müvekkile isnat edilen KakaoTalk uygulamasına yönelik savunma yaparken bilindik cümlelerimi söyledim. 

“KakaoTalk uygulaması android cihazların özellikle müvekkilin kullandığı marka ve model cihazların fabrika ayarlarında varsayılan olarak bulunmaktadır. İmajı kendim inceledim, yükleme ve kullanma söz konusu değildir.” 

Duruşma sonunda heyetin verdiği bir ara karar beni son derece mutlu etti. Emniyet birimlerine Müvekkilin mobil cihazında tespiti yapılan uygulamaların cep telefonunun fabrika ayarlarında yüklü olup olmadığının sorulmasına karar verildi. Heyeti kucaklayasım geldi. Ne güzel! Emniyetten gelecek cevapla belki de binlerce insan bir mağduriyetten kurtulacak ve ben de belki bir işe yaramış olacağım diyerek gece mutlu huzurlu uykuya daldım. 

Rüyama elinde son model bir cep telefonu ile aksakallı bir dede geldi. Ben bir aksakallı dedeye bir elindeki cep telefonuna baktım ve “hayırdır dedeciğim, madem telefonun vardı arasaydın, yorulmasaydın rüyama kadar” diye de espri yaptım. Aksakallı dede gülümsedi ve “Evladım sana bir sorum var. Kakao’suz telefon olmaz, fabrika çıkışı yüklüdür diyorsun. İyi de ben fabrikasından yeni çıkmış son model bir cep telefonu aldım. Hani nerede Kakao, benim telefonumda neden yok?” diye bir açığımı bulmuş olmanın şevkiyle söylendi. 

Ter içinde uyandım. Baktım etrafıma aksakallı dede yok. Şükür rüyaymış dedim. Ama tekrar uyku tutmadı. Bir aksakallı dedenin bu soruyu sorması doğaldır, satın aldığı cep telefonunu sadece görüşmeler ve belki birkaç uygulama için kullanırlar. Sıradan vatandaş hatta hukukçular da bilmeyebilirler, sorabilirler ama işin uzmanları böyle bir soru sormaz herhalde diye sesli bir şekilde düşünürken kendime bir çimdik attım. Kendime geldim. 250 milyondan fazla kullanıcısı olan Güney Kore üretimli telefonlara, arabalara, televizyone ve buzdolabına varıncaya kadar hemen her elektronik cihaza varsayılan olarak yüklenen uygulamayı iddianamelere taşıyanlar bizim “uzmanlar” değil miydi? 

Hemen bilgisayar başına geçip bir dilekçe yazdım ve Emniyete gönderilecek müzekkereye eklenmesini talep ettim. Sağolsunlar kabul ettiler de biraz rahatladım. Dilekçede anlattıklarımı da herkes faydalansın diye sizlerle paylaşmak istedim.

Konuyu örnekler üzerinden açıklamak faydalı olacaktır. Android işlerim sistemli (örneğin Samsung marka) bir mobil cihaz satın alındığında ve ilk kurulum/başlatma yapıldığında ekranda bazı uygulamaların hazır olduğunu görürüz. Mobil cihaz ekranında hazır olarak gördüğümüz uygulamalar marka ve modele ve android işletim sistemi sürümüne göre değişiklik gösterebilir. Ancak “ayarlar”, “saat”, “takvim” “Google Play Store” (uygulama mağazası) gibi uygulamalar tamamında yer alır. Mobil cihazın ilk kurulumunda görülen bu uygulamaların bir bölümü “sistem uygulamaları”, bir bölümü ise “ön yüklü uygulamalar” olarak adlandırılır.  Google Play Store ve ayarlar sistem uygulamalarıdır. Sistem uygulamalarına ancak profesyonel yöntemlerle müdahale edebilirsiniz. Bazı cihazlarda yer alan “radyo” veya çeşitli müzik dinleme uygulamaları ön yüklü uygulamalardır. Bunları dileyen kullanıcı silebilir.

WhatsApp, YouTube, Facebook, Twitter vb. çok sayıda yaygın iletişim veya sosyal medya uygulaması mobil cihaz ilk çalıştırıldığında ekranda görülmez ve cihaza yükleyerek, ekranda görülen ara yüzü yardımıyla kullanabilmek için uygulama mağazalarından (Google Play Store) indirmek ve kayıt olmak gerekir. Ancak WhatsApp, YouTube, Facebook, Twitter gibi yaygın uygulamalar kullanıcı tarafından hiç indirilmese ve kullanılmasa da mobil cihazlarda dosyaları mevcuttur ve herhangi bir incelemede kalıntı olarak nitelenebilecek dosyalara rastlanır. 

Ülkemizde sayılanlara göre daha az yaygın olan Telegram uygulaması için de durum böyledir. Kullanıcı hiç indirmemiş ve kullanmamış olsa da İŞİD/DEAŞ terör örgütü tarafından “secret ” özelliğinin uzun süre kullanıldığı bilinen Telegram uygulamasının kalıntılarına rastlanacaktır. Telegram uygulaması kalıntı dosyalarının mobil cihazlarda yer alma İŞİD/DEAŞ üyeliği değildir. Nedeni YouTube veya WhatsApp uygulamalarından farklı değildir.

KakaoTalk uygulamasının da Telegram benzeri ülkemizde henüz çok yaygın olmamakla birlikte, WhatsApp, YouTube veya benzer uygulamalarla aynı gerekçelerle kalıntı dosyalarına rastlanır.

Mobil cihazlarda kullanıcı tarafından yüklenmemiş ve kullanılmamış uygulamaların kalıntı dosyalarına rastlanma daha doğrusu mobil cihaz ya da android işletim sistemi üretici firmalarınca kullanıcıların yüklemediği uygulama dosyalarına yer verilmesinin nedenleri açıktır. Uygulamaların mobil cihazların özelliklerine göre optimize edilmesi, uyarlanması gereklidir. Her defasında ve her marka ve modele özgü işlem yapmak yerine karşılıklı lisans sözleşmeleri ile dünya genelinde sık kullanılan uygulamalara yönelik dosyalar sistem uygulamaları veya ön yüklü uygulamaların kaynak kodlarında yer almaktadır. Mobil cihazlardaki başka uygulamalar ile etkileşim halinde olması gereken sistem ya da ön yüklü uygulamalar da dünya genelinde yaygın kullanılan diğer uygulamalara yönelik dosyaları kaynak kodlarında barındırırlar. 

Adli Bilişim Uzmanı T. Koray PEKSAYAR ile birlikte hazırladığımız ve 07 Mart 2019 tarihinde yayımlanan (https://www.patreon.com/posts/dijital-materyal-25200031) “Dijital Materyal İncelemelerinde Tespit Edildiği Sıklıkla İddia Edilen “KakaoTalk” Uygulamasının Kalıntılarına Yönelik İnceleme” başlıklı kapsamlı uzman görüşü KakaoTalk uygulaması hakkında genel bilgi içermekte ve dijital cihazlarda karşılaşılan kalıntılara yönelik detaylı teknik ve hukuki değerlendirmelere yer vermektedir. Uzman görüşü kapsamında bir sistem uygulaması olan Google Play Store uygulaması kaynak kodlarında rastlanan KakaoTalk uygulaması kalıntı dosyaları izah edilmiş ve dileyen her uzmanın tekrar edebileceği şekilde tespit işlem basamakları ekran resimleriyle gösterilmiştir.

Ön yüklü bir uygulama olarak kabul edilebilecek örnek için de CleanMaster uygulaması verilebilir. Bildiğim kadarıyla CleanMaster uygulaması içinde yer alan KakaoTalk uygulaması dosyalarına yönelik ilk tespit sonrası açıklamayı kendisinden bizzat eğitim almış olmaktan da onur duyduğum Adli Bilişim Uzmanı Şükrü Durmaz sahibi olduğu Difose firması kurumsal sosyal medya hesabı üzerinden detaylı bir şekilde yapmıştır. Sonrasında çok sayıda farklı uzman tarafından da benzer tespitler yapılmıştır. CleanMaster uygulaması otomatik olarak geçici dosyaları silmesi amacıyla programlanmıştır. Silinmesi planlanan geçici dosyalar arasında KakaoTalk uygulamasına ait dosyalar da bulunmaktadır. 

Sonrasında şahsen tespit ettiğim KakaoTalk dosyalarını içeren başka bazı uygulamalar AppFreezer, Google Hızlı Arama, Azar, Last Empire-War Z, Iron Throne, Konuşan Benn uygulamaları ve çok sayıda farklı android sistem dosyasıdır.

KakaoTalk uygulamasının hali hazırda dünya genelinde 250 milyonu aşan kullanıcısı olduğu değerlendirilmektedir. Bu ölçüde yaygın olan bir uygulamanın hem sistem hem de ön yüklü uygulamaların bünyesinde yer bulması olağandır. Sonuç olarak, KakaoTalk vb. uygulamalar sistem uygulaması veya ön yüklü uygulama değildir. Cep telefonunu ilk açmanızda ekranda hemen gördüğünüz uygulamalardan değildir. Ancak hem sistem uygulamaları hem de ön yüklü uygulamalarının kaynak kodlarında “varsayılan” olarak ya da “fabrika ayarlarında” bulunur. Fabrika ayarlarında mevcut/yüklü olmasından kasıt mobil cihaz ilk kurulumunda başka bir yüklemeye gerek olmaksızın ekranda görülebilen sistem ya da ön yüklü uygulama değildir. Sitem ya da ön yüklü uygulamalar bünyesinde yer alan uygulamalardandır. Dolayısıyla incelenen hemen her cep telefonunda KakaoTalk dosyaları bulunur.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3495 E. , 2018/768 K. sayılı kararında Kakao uygulamasını indirdiğini ve sadece eşiyle görüşmek için WhatsApp ile birlikte kullandığını beyan eden sanığa verilen mahkûmiyet kararını bozmuştur. Bozma kararında suçun manevi unsuruna da atıf yapılmıştır.

15 Temmuz hain darbe girişiminde darbecilerin WhatsApp kullanıldığını herkes biliyor. Telegram kullanan herkese İŞİD/DEAŞ üyesi denemeyeceği gibi, WhatsApp kullanan herkese de darbeci denemez. WhatsApp kullanmak suçtur da denemez. Ancak kimse darbe girişimi gecesi yazışmalarında suç unsuru yoktur da diyemez.

Hukukun gereği olarak uygulama mağazalarında yer alan bir iletişim uygulamasının kullanımı suç sayılamaz. Ancak hangi iletişim uygulaması olursa olsun, hukuka uygun elde edilmiş iletişim içeriğinde suç unsuru var ve suça yönelik somut eylem var ise bir suçtan ve cezai müeyyideden bahsedilebilir.

Kakao ve yargılamalara konu olan diğer iletişim uygulamaları için de aynısı geçerlidir.

Rüyamın devamında aksakallı dede “Sen suç olmaz diyorsun ama ben toruna yükletip kullansam ahir ömrümü mahkemelerde, cezaevlerinde geçirmeyeyim bak vebali boynuna” diyerek de hayıflanmıştı.

Aksakallı dedelerimiz de cep telefonu kullansın ve diledikleri iletişim uygulaması ile torunları ile haberleşsinler. Yıllar sonra suç olur mu diye korkmasınlar. Rüyalara girmek zorunda kalmasınlar.