YAŞAM YOLUNDA DENGE

İstikamet üzere yaşamak yani ilahi ve ahlaki yasalara bağlı sünnet-i seniyyeden ayrılmadan yaşanan bir yaşam biçimidir.

Sevgili okurlar yaşamımızı bir yol kabul edersek bu kurallarda yani ilahi ve ahlaki kurallarda bu yolun kurallarını teşkil eder.
Kuralların amacı bizleri baskı altına almak ve özgürlüğümüzü kısıtlamak gibi bir amacı yoktur.  Bizlerin hem ruh hemde beden sağlığımızı korumak ve sosyal ilişkilerimizi dengede tutmaktır.

İlahi kurallara uymadığımız takdirde ne olur bunu kısaca ruhsal ve bedensel açıdan değerlendirelim;

Kıymetli canlar herbir günah ruhumuzda bir leke oluşturur.  O leke ruhumuza ağırlık yapar ve yük olur. Zamanla tövbe edilmeyen günah ruhun biyolojik dengesini bozarak ruhsal sorunlar olarak sinyal verir bize. Artık kendine gelme vaktinin geldiğini,  tövbe ve istiğfar zamanı olduğunu yoksa dünya hayatının cehennemi olacağını haber verir.  Başımıza gelen musibetleri okumak bizim kendimize yönelik değişim ve dönüşüm yolunu açar. Kimseyide sorumlu olarak görmeyiz.


Kimsenin hakkına tecavüz etmeyen bir birey aslında kendi huzur alanını inşa eder. Dışarıya verdiğimiz herbir kural dışı davranış kendi yaşam dengemizi bozar.  Fıtrat itibariyle olumlu davranışlara uyarlanan vücut günah işlediği zaman ruhunda ve vicdanında bir azap çeker .

Sosyal açıdan bakacak olursak ilahi ve ahlaki kurallara şöyle diyebiliriz;

Nasıl ki trafik kuralları yolun akışını dengede tutarsa dini ve ahlaki kurallarda yaşamın daha sağlıklı olmasını,  insanların daha huzur ve güven, mutluluk içinde yaşamasını sağlar.  İnsanların bir bir haklarına tecavüz toplumunun yaşam ahengini bozar.  Yaşam günlük gülistanlık olması gereken hayat fırtınalarla dolu bir yaşama dönüşür. Ailede huzur ve mutluluk dengeli yaşam üzerine inşa edilir. Yolunda gitmeyen şeyler mutlaka bir aksaklıkların yansımasıdır.

Bizlerin tüm kurallara uyumlu bir şekilde yaşaması bizden sonra gelecek olan nesillerimizede bir mirastır.  Çünkü bizim işlediğimiz her bir dengesiz hareket torunlarımıza akseder.  Genetik olarak kalıtım yoluyla geçen ahlar ve günahlar gelecek neslimizinde yaşam dengesini bozar ve sıkıntı olarak su yüzüne çıkar.

Yani yapılan herbir yanlış tutum ve davranışlar kendi kitabımızı yazarken o kitabın anlamsız ve boş ayrıyetende gelecek neslimizinde kaderini etkiliyor.  Mümin denge insanıdır. Kendi kendinden sorumlu olmayanlar şuursuz bir insanın özelliğidir. Kendine faydalı olmayan ne gelecek nesline ne de toplum için faydalı olur.  Gereken çerçeve dahilinde yaşam hem dünya hemde ahiret dengemizi korur. Hem Rabbimiz hemde kullar bizlerden razı olur.

Hayırlı, huzurlu haftalar kıymetli okurlar...

Aslı Soylu