Türkiye gündemi seçime kilitlenmişken, dünyada yapay zeka yarışı tam gaz devam etmekte.


Türkiye’deki belirsizlikle dolu geçiş süreci tamamlandıktan sonra bu yarışta ülke olarak bizde varız demek istiyoruz. 


Aslında lise sıralarındaki teknoloji yarışmalarında bu dalda birçok ödüller almamıza rağmen, sonrasında bu projelere yeteri kadar destek sağlanmadığından dolayı bu beryinleri ne yazık ki yurt dışına kaçırıyoruz.


İlk önce yapay zeka nedir kısaca onu açıklıyayım;


Yapay zeka,bir bilgisayarın ve bilgisayar kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyeti...  
Son dönemlerde yaşanan olaylar bizi yeni dünya savaşına, Globalizme,  medeniyetler arası çatışmalara, kapitalizm çöküşüne, tek kutuplu dünya düzenine doğru iterken asıl tehlikeyi gözden kaçırıyoruz.


DİJİTAL HAYAT!!!


İşte bu hayat aslında bizi derinden etkileyecek.


Dine bakış açısı, devlet, ekonomi, tarım, sağlık, eğitim, siyaset, ulaşım, haberleşme...
Belki de en önemlisi askeri alanda olacak.


Teknoloji şu an bizi uyuşturmuşken 2025 yılında tamamen onun egemenliği altına geçeceğiz.


İnsansız robotik sistemler, insanların yapacağı birçok şeyi insanların elinden alacak.
Savaş teknolojisinde neler yapılabileceğini görüyoruz.


Düşünün, bu hızla ilerlemeye devam ettiğinde önümüzdeki yıllarda bizleri nelerin beklediğini ...


Şuanda Çin’de insanları işe alırken çipler yerleştiriliyor. Ve bu çipler sayesinde her yaptıkları takip ediliyor. Deri altına beyne yerleştirilen çiplerle bilim kurgu filmlerinde bizlere enjekte edilen sahneler gerçek olmak üzere ”Biyonik Robota” dönüşüyoruz aslında farkında olmadan...


Beyne yerleştirilen bu çipler sayesinde beyindeki karakteristik özellikleri, bilgi stoğu, biyolojik kodlarının kopyalanıp daha sonra yeniden yüklenmesinden söz ediliyor. İşte yapay zekanın insan oğluna en büyük risk.


Ve biz insanoğlu bununla baş edecek ne bir alt yapıya nede bir bilgiye sahibiz...


Bazı bilim adamları yapay zekanın insanlıktan sonra dünyanın yeni hakimi olacağını iddia ediyor.


Hatta bu fikir ile yola çıkan bir çok bilim kurgu filmleri ile insanlığı algı operasyonları ile hazırlamaya çalışılıyor.


Bu konu o kadar geniş kapsamlı ki bununla ilgili bir yazı dizisi yapma kararı aldım. Şuan bu satırları yazarken...
Her hafta kendi köşemde YAPAY ZEKA’nın insan oğlunu nereye götüreceğini anlatmaya çalışacağım.


“ Bir tehdidin fikri bile gerçek bir tehdit kadar güçlü tepki doğurabiliyor. “

Züleyha Aydın