Bizim çocukluğumuzda ilkokulda alfabe kitabımızda idi bu kelimeler.

Biz ilkokul birinci sınıfta harfleri öğrenip, birbirine vurdurma dersine geçtiğimizde bu kelimeleri öğrettiler:

ALİ YAT UYU.

UYU UYU YAT.

YAT YAT UYU.

Defterlerimize bilmem kaç kere bunları yazdırırlardı. Fişlerimizde bu cümleleri ezberletirlerdi.

Biz gençliğimizde toplum karşısında hep bunu eleştirerek geldik. MSP döneminde, RP döneminde seçim çalışmalarında bunu eleştirir dururduk.

Rahmetli Erbakan Hocamız da bunu eleştirirdi. Derdi ki:

“Bizim iktidarımızda çocuklarımıza yatmayı, uyumayı değil, çalışmayı üretmeyi öğreteceğiz!”

Biz bunları çoktan unuttuk ama bu günün Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, AKP seçim çalışmalarında eski CHP yönetiminin yaptığı bu ve benzeri işleri, yeni CHP’yi eleştirebilmek için yerden yere vurarak geldi. 

Bir kaide vardır, siz deyin Hadisi şerif, ben deyim ata sözü:

“Kişi başkasında haksız yere kınadığı şeyler kendi başına gelmedikçe ölmez”

İşte şimdi başına geliyor.

Millet bahçeleri yapacaklarını vaat ederken kullandığı cümle şuydu:

“Millet bahçeleri yapıyoruz, gidip dinlenmeniz, yatıp yuvarlanmanız için!”

Hani “yat yat uyu” cümlelerini kınamış durmuştu!

Şimdi başına geliyor.

Şimdi bazı millet bahçelerinin açılışını yaparken sanırız, işsizlikten dolayı yatıp yuvarlanan gençleri görüp keyf alıyordur.

Sadece bu değil, neleri kınamışsa başına geliyor:

Devleti ekonomiden çekip çıkarmak için cümle fabrikaları satıp yıktırdı. Ama şimdi patates soğanı devlet eliyle, kamı kaynaklarını kullandırarak sattırmak zorunda kalıyor.

Tüp ve yağ kuyruklarını eski yönetimleri karalayabilmek için çok kullandı. Şimdi sebze meyve kuyruklarını izliyor.

Anayasa fırlatıp bir gecede piyasaların alt üst olmasını çok kullandı, bir gecede döviz ve altının ve ona bağlı olarak faizin astronomik miktarlarda artışına şahit oldu.

Saadet Partisinin teröristlerle “ittifak” yaptığı yalan ve iftiralarını şu an çok kullanıyor.

İnanıyoruz ki yakında bu da kendi başına gelebilir.

Zaten belli olmaya da başladı.

Yaşayanlar buna da şahit olacaktır, diye tahmin ediyoruz.

BORU DÖŞÜYORLAR

Gözümüzün içine bakarak 

Altımıza döşeniyor boru!

Akıtmak için dışarılara;

Ülkemizin geleceği bor’u…

Derin uykudasın ey milletim!

Kalkman için çalınınca boru,

Görürsün ki, eşeğin çalınmış;

Ve götürmüşler Niğde’yi, Bor’u…

Ekrem Şama