TUTUNMAK...

İlk olarak aklımıza gelen annemizin elini  tuttuğumuz gelir.  Oysaki o kadar şeye tutunmuşusuz ki bunu insan zamanla bıraktıkça farkına varıyor.

Yaşam anne  rahmine tutunmakla başlar.  Medet umar,  beslenmek ister büyümek  ister.
Gerçektede insan tutunarak besleniyor ruhsal olarak öyle  değil mi ?

Evet besleniyor çünkü insan kendine yetemediği ölçüde tututunur.
Tutundukça beslenir ama özgür değildir asla!

Hep bir korkusu vardır kaybetme!
Kaybettiğine değil korku ruhsal olarak aç kalma.

Yaşam çizgisinden geriye doğru yol aldığımızda annemizin rahminden kopup geldiğimizde tekrar yine tutunma ihtiyacı hissederiz.  Doğar doğmaz annemizin göğsüne tutundururlar bizi.
Sanki öğretmişler bizi hiç zorluk çekmeyiz.
Çünkü fıtratımıza acizlik, açlık dercedilmis.

Zaman geçer büyürüz her geçen gün yavaş yavaş uzaklaşırız o tutunduğumuz yerden.
İnsan güçlendikçe özgürleşir çünkü!
Zayıflık esaretin ta kendisidir.
Bağımlı bir ruhun bağımlı bir kişiliğin esirden farkı yoktur.

Yavaş  yavaş büyüdükçe yürürüz.  O zamanda annemizin babamızın elini tutarız.
Güvendir o el bize sanki dünyanın en güçlü insanı babamız gibi gelir çocuk yüreğimize.

İlerleyen zaman diliminde o elide  bırakırız ama yine bir boşluk olur tutunmak isteriz.

Bir eş ararız dünya yolculuğumuzda bize eşlik eden.
Ama burada herşeyin rengi değişir bi anda bu tutunma artık farklıdır.
Çünkü kendini yetişkin olarak adlandıran kişi ruhsal olgunluğa erişmemişse bu tutunma bir bağımlılık olur evliliğin bağışıklık sistemini çökertir.

Yetişkin insan kendine  yeten insandır.

Birde ruhsal büyüme var . Asıl olgunluk, yetişkinlik ruhsal olarak büyüyen . Gerçek özgürlük işte tam o seviye! Artık tutunmayı bırakmış kendi öz benliği ile beslenen.

Böylesi insanlar artık tam özgürdür.  Sevgisi gerçekten kalpden çıkarsızdır.  Kaybetme korkusuda yoktur. 
Ya benimsin ya toprağın diyen bağımlı ruhlara inat sen nerde olursan ol sevgin yine benimle der.

Tutunmak İlk başlarda bir ihtiyaç. Ama zamanla insan tutunduğu şeyleri bırakmalı kendine olan güvenini güçlendirmeli.

Kişiliğin oluşuna yardımcı olan anne- babamızın tavırları bizlerin ruhsal bağımsızlığına yardımcı olur.  Onların bize güveni bizlerin özgüvenini artırır. 

Bizlerde çocuklarımızı bağımlı bir olmasını istemiyorsak yavaş tutunduğu şeyleri bırakması konusunda yardımcı olmalıyız.

Hala evlenmesine rağmen annesinden kopamayan eşler var. Ergenlik çağında çocuğumuzun bir birey olduğunun farkında olması gerekir.

Özgür bireyler bağımsız toplumlar oluşturur. Özgürlük yuvada başlar.  Sende çocuğunun kanatlanmasına destek ol ona çok fazla yardımcı olmadan...

Hayırlı huzurlu haftalar sevgili okurlar...

Aslı Soylu