Ta başından bu güne kadar tarihi inceleyin. Bir milletin bu kadar uzun uyutulduğu bir devri bulamazsınız.

Yalan vaatlerin doğru kabul edildiği bu kadar uzun dönem yok.

Gerçek ve ters icraatların hep hayra yorulduğu, "bir bildiği vardır elbet" diyerek, uykuya devam edildiği bu kadar uzun bir dönem yok.

Beklentilerin hep ileri bir tarihe ertelendiği bir uzun dönem bulamazsınız.

Bir milletin açıkça ahlakı, gelenekleri, doğru bildiği hükümleri birer birer çiğnendiği halde, hep hayra yorulduğu bir uzun dönem bulunamaz.

Yöneticilerin, gurur, kibir ve şatafatının bu kadar uzun sürdürülebildiği bir dönem yok.

Bir milletin kaynaklarının israf ve çarçur edilip, üretiminin mahvedildiği bu kadar uzun bir dönem yok.

Uyuyanların, kendini uyandırmak isteyenlere çekiçle, baltayla,

 sivri dille saldırdığı bu kadar bir uzun dönem asla olmadı.

Bir milletin potansiyel düşmanları ile beraber olup, beraber olması gerekenlere karşı düşmanlık beslediği bu kadar uzun bir dönem biz hatırlamıyoruz.

Bir milletin kendi içinde bölünmesinden nemalanan yöneticilerinin bulunduğu bu kadar uzun dönem olmadı, olamaz.

Halen de bu uyku yer yer devam ediyor.

Bu uzun  sürenin henüz sonuna gelinemedi.

Ama korkarız ki herkes uyandığında ne döğecek diz kalacak, ne de başını sokacağı bir barınak.

Uyanın bire!

Uyku rekorları kırmak hepimizin mahvını hazırlıyor!

Uyanın!