SKOLASTİK DÜŞÜNCE BİTMELİ

• SKOLASTİK düşünce kavramını ele almamın sebebi biraz afazi ve yanılgı içeren,aynı zamanda medrese gibi harika bir yapıya zarar vermek için kullanılan kısır bir dil olduğunun bilinmesi içindir.

• SKOLASTİK kavramı dünya ve içindekilerine dar bakmayı temsil eden nakıs bir yapıdır.Orta çağ kilisesinin düşünce siyasi ve sosyal ekseriyeti’nin menbaını özelleştiren bir hakimiyet olmasına bağlar.Dolayısıyla bu baskının artması özgür düşüncenin olmadığını ifade eden ve sadece kendi bildiğini okuyan başka fikirlere yer vermeyen kavram olmasındandır..

• Bu dayatmayı genelde şuna kullanıyorlar medreselere gitmeyin orada sadece bir pencereden bakıyorlar hayır kardeşim yok öyle bir şey sen medrese ve ilmin lezzetine varsan bu kavramı kalkıp ta medrese için kullanamazsın bilirmisin medreseler sultan fatih’i fatih yapan yerler..

Akla fikretmeye yer vermeyen ve zihinleri toksinle dolduran mücerred bir yapı olması sanat’a ve sanatçıya değer verilmeyen din adamlarının konuşmasını engelleyen,bilimi yasaklayan ve yeni bir şey üretemeyen kavramını ele alır..

Yeni birşeyler üretemeyen bir insan ise hayat’a hep dar çerçevelerden bakar dar çerçevelerden bakanlarda geniş dünyaları göremezler..

Üstat Fazıl’ın dediği gibi skolastik kavramının ne olduğunu bilmeyenler medreselerde medreselere skolastik bir yapı diyen beyinsizlere aittir.Dolayısıyla bu mümessili ele almak seviyeleri derleyen bir iş değilde seviyesizliği anlatan bir yapı olmasına bağlıydı.Okuma ve yazmanın olmadığı gibi kaynaklara dahi bakılmasına izin verilmeyen bu düşüncenin bitme vakti gelmiş ve geçiyordu bile..

Rönesans’ın hümanistlerle başlamasını ifade eden bu kelime ümen ile filvaki olup insani manalarını taşıyarak ümanist kavramını ortaya 2 koyuyor yani insaniyetçi oluyor ümanist ise Latin metinlerinde eski yunanlarda toplayan insani manalarını ele alır.

Gelişen bu süreç ise karanlıkları kapatan ve insanlığı nümayan eden yegane bir yapı taşı olan ve izlenilen bu yolda gölgeleri kaldırıp medeniyet ve yenileyici çağı metodoloji ile açan huzme ilintisi mazbut bir şekilde ifade etmesine bağlıydı...

Hümanistlerin var olmasıyla skolastik düşünce son bulmuştur.Artık bu devrimin başlaması skolastik düşüncenin bitmesi için verilen bir savaş biçimiydi.Yapılan bu zihin savaşı matbaaların açılmasına ve okur yazarlık seviyesinin uruç etmesine sebep olmuştur.Matbaaların eyleme geçmesiyle ise hümanistler halka daha rahat ulaşabildiler..

Böylece bu madde ve isyankarlık tabakası bitti bunun farkını ifadeleri ile bugüne getiren kopernik meselesinde ise zihinlerin akılcı savaşı ve tedricilik ederek asırdan asra hükmeden fikir metodolojisi..

Skolastik kavramının en büyük düşmanı olan cardono bruno verdiği zihinler arası savaşın şiir’e olan meyus bakışlarını yok eden ve mistik literatüre fırtınası ile dağıtan ve hayalini kurduğu cemiyeti zirveye taşıyan bir yaşamı mahkum eden fikir adamıdır..

İşte bizim bu meselelerde ki şuurumuz kafaları ve kalpleri zehirli toksinle dolduran ve İslam’ın reddine çalışan hakikat’ı kalplerden silmeyi hedef alan ve kullandıkları kelimelerin ne olduğunu akledemeyen hezeyanlığın kucağına oturan insanlar içindir.

Müstemleke (sömürgeci) düşünceleri ele alıp oradan tasavvufu,tarikatı silmeyi müstebit hale getirenlerin vay haline..!

“Mesnedsiz ve dayanaksız bir çalışmayı icra edenler bugün bu ülkenin tohumlarına zarar vermeye yön tutmuş ve keşif noktasında kendine bile hükmedemeyen insanlara aittir. Kendisini idare edemeyen zihin başkalarının zihinlerini ele geçiremez” 3 Sağlıkla kal sevgili okurum kalbine nakş olması duasıyla..

Ayşenur TOKSÖZ