Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve partinin İl Başkanı Abdullah Sevim, AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım'ın Milli gazeteyi ziyaretini ve Saadet Partililerden özür dilemesini değerlendirdi. Karamollaoğlu, Yıldırım'ın ziyaretini ve üslubunu taktirle karşıladıklarını söyledi. Sevim ise adaylarının çekilmesi için yoğun baskı gördüklerini belirtirken, "Adaylıktan çekilip neden sizin günahınıza ortak olalım" diye ifade etti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Necdet Gökçınar ve Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Karamollaoğlu adaylarının çekileceği iddialarına ilişkin "Çok uzun bir aradan ilk defa iki adayın canlı yayında tartışması önemli. Sadece iki adayın olduğu havanın estirilmesini doğru bulmuyorum. Niye aday koyduk, neden aday çekelim. Kutuplaşmaya götürülmesine gönlümüz razı değil. Dünyada sağ-sol ayrımı Berlin Duvarı'nın yıkılması ile tansiyonunu kaybetti. Birileri aday çekmeyi sürekli gündeme getiriliyor, adayımızı çekmeyeceğiz. Biz adayımızı çeksek de seçmen kime oy verecek mi, belli mi. O yaklaşımında isabetli olmadığını düşünüyorum. Bizim üzerimize çok önemli bir görev düştüğünü düşünüyorum." diye ifede de bulundu.

Karamollaoğlu, "Şahsıma iki grup saldırı var. Bir önde gelen isimlerden oluyor, bir de troll'lerden gelenler var. Onlar bunu görev olarak almışlar. Her gün mutlaka bir hakaret, küfür var. Biz birbirimizin rakibiyiz. Biraz da seçim sistemindeki yapılan değişikliğin Türkiye'ye zararını görmeye başladılar." diye konuştu.

"Seçim atmosferlerinde Kürt asıllı seçmenlere ayrıca bir atıfta bulunma ihtiyacı doğuyor"

Kürt seçmen konusunu da değinen Karamollaoğlu, "Bugünkü iktidarın attığı önemli adımlardan bir tanesi TRT'nin bile Kürtçe yayınının olması. Bu konuda ciddi birtakım adımlar atılmış. Bu AKP'nin bir başarısıdır diyebilirim. Seçim atmosferlerinde Kürt asıllı seçmenlere ayrıca bir atıfta bulunma ihtiyacı doğuyor. Bu biraz da HDP'den kaynaklanıyor. Onlar da taktik değiştirdi haklı olarak. Türkiye'de yaşayan herkese hitap etme mecburiyetindeler oylarını arttırabilmek için. Sadece Kürt asıllı vatandaşlarından oy istiyoruz, gerisi bizi ilgilendirmez diyemezler. Bu ifade bazen beni de zorluyor. Karadeniz'e gidildiği zaman Laz kardeşlerim demiyorsun. Bu ülkede farklı kökenli insanlar var. Birbirimiz kucaklamamız gerek." ifadelerine yer verdi.

"Yıldırım adaylıktan çekilsin, Gökçınar desteklensin"

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim de 31 Mart öncesi ve sonrası AKP'den yoğun baskı gördüklerini söyledi. Sevim,  "Bizim geçmişte beraber olduğumuz arkadaşlarımızın devreye sokulmak üzere bize baskı yapıldı. İlla oyları saydırmayın dediler. Hukuk kuralları var. Oyların sayılması gerekiyorsa sayılsın. Keyfî istikamette ilerlersek adaletten ayrılmış olur. Baskılar ve talepler devam ediyorum. Rica etme, yalvarma... 31 Mart öncesi bize neredeyse kapıdan kovanlar, selam vermeyenler, yalvar yakar 'Adayınızı çekin' diyor.  İstanbul'u yaşanmaz bir şehir haline getirdiniz. Kardeşlikte bahsediyorsak Binali Yıldırım adaylıktan çekilsin, Necdet Gökçınar desteklensin. Adaylıktan çekilip neden sizin günahınıza ortak olalım." diye ifade etti.