Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kocaeli’nde düzenlenen mitingde konuştu. “Biz bir seçime gidiyoruz, savaşa değil. Bunun herkesçe hatırlanması gerekir.” diyen Temel Karamollaoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;

“Ama maalesef bugün seçime giderken de adil bir ortamda gitmiyoruz. İktidar tüm medyayı tekeline almış, neyin yayınlanıp yayınlanmayacağına kendileri karar veriyor. Özellikle TRT, devletin televizyonu bizim reklamlarımızı size ulaştırmıyor. Emin olun Türkiye’de son 70 yıldır böyle bir seçime hiç gitmedik.

Adalet olmadan devlet olmaz. Sayın Tayyip Erdoğan adalet istiyordu. Bugün herkes adalete muhtaç. Adalet, mumla arasan bulunmayacak halde. Adalet olmadan huzur olmaz, devlet olmaz, barış olmaz, bir ülke kalkınamaz. Ülkemizde huzur kalmadı. Sermaye sahipleri paralarını Türkiye’den çıkarmak istiyorlar.

Bu seçimler iktidara ayağını denk al deme şansıdır. İktidara sarı kart göstereceksiniz. Belediyelerde yolsuzluk almış başını gidiyor. Düzeltmek için de çaba yok. Bizi en çok üzen de bu. Bugün memleketimizde hakikaten adalet genel manada rafa kalktı.

Bizim 15 Temmuz hadisesini yaşatanların cezalandırılmasına hiçbir itirazımız yok. Ancak 15 Temmuz, sizin yanlışlıklarınız sonucunda yaşanmış bir hadisedir. Önce bunu kabul et. Hiçbir itirazı kulak kabartmadın. ‘Bu ayrılık bitsin’ diyen sendin. Bugünkü iktidarın en büyük problemi, kendi hatalarını görmemeleridir. 15 Temmuz’da bunu kendinize mal edip başka hiç kimse yokmuş gibi davranamazsınız.

Allah bizi, ‘belediye işi gönül işi’ diyenlerin gönlünden korusun

Türkiye, bir korku imparatorluğuna dönüştü. Artık buna son vermenin zamanı geldi. Vatandaşlar, ‘söyleyeceğim söz, takınacağım tavır bana ve yakınlarıma zarar verir mi’ endişesi içerisinde. Buna bir son verme zamanı geldi, gelecek. Biz bu seçimlerde tavrımızı sandıklarda koyacağız. Referandumda, başkanlık seçiminde bu ülke güllük gülistanlık olacak dediniz, neden yapamadınız?

Parlak zihinli evlatlarımız, gençlerimiz zihin özgürlüğü olmadığı için beyin göçüne başvuruyor. Ama iktidar zannediyor ki kesenin ağzını açınca geri gelecekler. Metal yorgunluğu yaşayan çelik, bir daha kendisine gelemez. Bu arkadaşlar da aynı metal yorgunluğu yaşayan çelik gibi bir daha kendilerine gelemezler.

Hiçbir dönemde işsizlik bugün olduğu kadar artmamıştı. Ekonomi ile ilgilenen yetkililer sadece laf ebeliği yapıyor. Önce yalanla saldırıyorlar. Arkasından iftira geliyor. Yaftaları tutmayınca hakarete başvuruyorlar. Ama biz onların seviyesine inmeyeceğiz.

İçişleri Bakanı bizi, PKK’lı adaylar göstermekle suçluyor. Aday olan tüm insanlar devletin onayladığı sabıka kaydı ile aday olabiliyorlar. Eğer bir ihanet varsa bu bizde değil, sizin kurumunuzda. Böyle ucuz partizanlık olmaz. Biz dini istismar edemeyiz. Biz ancak dinin hizmetkarı oluruz.

Bir ülkede üretim artmadan o ülke güçlenmez. Tarımda, sanayide ve teknolojide olmazsa olmaz kuraldır bu. Tanzim satışı ile ekonomi düzelmez. Ekonomiyi düzeltmek için yatırıma, üreten yatırıma ihtiyacımız var. Allah bizi, ‘belediye işi gönül işi’ diyenlerin gönlünden korusun. Seçmeni ve adayı tehdit eden bir iktidar olabilir mi Allah aşkına! Bizim derdimiz bu ülkedeki herkesin mutlu, huzurlu, güvenli ve geçinme problemi ile karşılaşmadan yaşayabilmeleridir.” diye konuştu.