Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN TÜRK-Kanal D ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Libya ile varılan mutabakatlara ilişkin konuşan Erdoğan, "Biz bu işte dersimizi çok çalıştık. Bu işin süreci Başbakanlık sürecime dayanır. Oradan kıta sahanlığı dahil, büyün Libya ile yaptığımız anlaşmanın adımını Kaddafi döneminde attık. Orada bu karışıklıklar var. Şu anda bizim anlaşma yaptığımız yere uluslararası şirketleri yanımıza alabiliriz. Bu anlaşma buna mani değil. Girit'te kıta sahanlığına girmeden hemen onun doğusundan kendi sahilimize, Akdeniz'de en fazla kıta sahanlığı olan biziz. İçeride kimler rahatsız oluyor? Bu önemli. Geçmişte Yunan ve Rumların bizi Akdeniz'e hapsetme planları bozuldu. NATO zirvesinde, Yunan Başkanıyla görüşme yapma şansı bulduk. "Biz şuanda devletle anlaşma yaptık. Siz Hafter'le işbirliği yapıyorsunuz" dedik. Hafter kim?" ifadelerini kullandı.

TÜRK ASKERİ NE ZAMAN LİBYA'YA GİDECEK?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türk askeri ne zaman Libya'ya gidecek?" sorusuna "Türk askeri Libya'ya Peyderpey gidiyor. İşin koordinasyonunu bizim üst düzey askerlerimiz yapacak. Amaç meşru hükümetin ayakta kalması. Bizim anlaşmamızı zedelemeyecek." yanıtını verdi.

TÜRK ASKERİNİN LİBYA'DAKİ MİSYONU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk askerinin Libya'daki üstleneceği misyon hakkında ise şunları ifade etti:

"Bütün güvenlik kurumlarımız arasında eğitim ve öğretim programlarının düzenlenmesi noktasında teknik bilgi ve tecrübe paylaşımı noktasında bizim askerimizin oradaki görevi koordinasyondur. Şu anda bu koordinasyonu yapıyorlar. Orada bir harekat merkezi, bu harekat merkezinde de bizim bir korgeneralimiz bulunacak. Oradaki bu süreci onlar yönetecekler. Şu anda zaten peyderpey gidiyorlar. Şu anda yoğunlaşma... Şu anda muharip güç olarak bizim orada farklı ekiplerimiz olacak. Bunlar bizim askerimizin içinden değil. Bu farklı ekiplerle o muharip güçler orada çalışacak. Ama işin koordinasyonunu bizim üst düzey askerlerimiz... Bunun içinde korgeneralimiz olmak üzere ve bunun yanında korgeneralimizle birlikte özellikle oradaki emir komuta zincirini elinde tutan gayet iyi yetişmiş ekiplerimiz olacak. Onlarla beraber bu süreci işletmiş olacağız."

"BİR AN ÖNCE ANAYASAYI HAZIRLAMAK İSTİYORUZ"

Anlaşmanın meşru hükumetin ayakta kalması ve oradan zaferle çıkması, kendi topraklarına ve varlıklarına sahip olmalarına destek sağlayacağına dikkati çeken Erdoğan, "Yaptığımız anlaşmayı zedelemeyecek, bu anlaşmanın biliyorsunuz... Zaten 1 yıllık bu tezkerenin süresi. Bu 1 yıl içerisinde de orada süratle bir netice almak ve TBMM'nin almış olduğu bu söz konusu kararın asıl amacı aslında Libya'da ateşkes sağlanması ve siyasi sürece geri dönülmesine yardımcı olmaktır. TSK unsurlarının Libya'daki olası mevcudiyetinin amacı, savaşmak veya savaştırmak değil. Bir taraftan da meşru hükümete destek sağlayarak bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecek insani trajedilere yol açacak gelişmeleri önlemektir. Hatta bir an önce de anayasayı hazırlamaktır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında isim vermeden 'faiz ve IMF' konusunda eleştirdiği Ali Babacan'dan cevap geldi. Babacan yaptığı açıklamada rakamlarla da örnek vererek, 'Geçmişi her yönüyle değerlendirmeye hazırım, gerçekleri saklamadan ülkemizin sorunlarını açıkça konuşmamız gerekiyor' ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'NİN HAYAT PAHALILIĞI VE İŞSİZLİK GİBİ DEVASA SORUNLARI VAR"

Faizlerle ilgili güncel birkaç rakamı paylaşmak isterim. Merkezi yönetim bütçesinden ödenen faiz 2017 yılında 57 Milyar iken 2018'de 74 Milyar TL'ye çıktı. Hükümetin programına göre faiz ödemeleri 2019'da 103 Milyar, 2020'de 139 Milyar TL. Dikkatinizi çekmek isterim. Devletin vatandaşlarından vergi toplayarak piyasaya ödediği faiz 3 yılda 57 Milyar'dan 139 Milyar TL'ye ulaşıyor. Artış oranı %144. Dahası, Türkiye'nin hayat pahalılığı gibi, işsizlik gibi devasa sorunları var.

ÇÖZÜM İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ, ÇALIŞIYORUZ"

Gerçekleri saklamadan ülkemizin sorunlarını açıkça konuşmamız gerekiyor. Türkiye'nin yaşadığı bunca sıkıntı varken, anlamsız tartışmalar üretmek yerine çözüm için çalışmak zorundayız. Çalışıyoruz."