Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Hüseyin Uyar, partisinin Konya İl Divan Toplantısı’nda konuştu.

Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı, Kasım Ayı İl Divan Toplantısı’nı geniş bir katılımla gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Saadet Partisi Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Uyar, eğitim, ekonomi ve adalet konularında önemli değerlendirmelerde bulundu. Uyar, eğitim sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekerek, eğitim sistemini ivedilikle milli ve manevi değerler sistemi üzerine oturtmak gerektiğinin altını çizdi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Hüseyin Uyar, adaletin insanlık için su ve hava gibi bir ihtiyaç olduğunu dile getirerek, toplumun her kesimine adalet güveninin yerleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Uyar, Saadet Partisi’nin bütün insanlığın mutluluğu için çalışan bir hareket olduğunun altını çizerek, “Biz, maddiyatçı değil, maneviyatçı bir hareketiz. Dünyanın diğer bir ucunda açlıktan ve susuzluktan ölen bir insanı kurtarmanın, bütün insanlığı kurtarmak olduğunu bilen ve o sorumluluk ile çalışan bir hareketiz.” dedi. Uyar, “Biz Saadet Partisi olarak şahısları değil, yanlış politikaları eleştiriyoruz. Bir toplumda işsizlik artıyorsa, insana değil; binaya, araç ve aygıta yatırım yapılıyorsa, kötü alışkanlıkların pençesine düşen insan sayısında artışlar görülüyorsa,  güvensizlik ve suç oranları artıyorsa, evlilik oranı düşüyor, boşanmalar da artıyorsa sosyal doku tahribata uğramış demektir. Devletin asıl sahibi şahıslar değil, o şahıslara yetkiyi veren millettir.” dedi.

ÜLKEDEKİ SOSYAL DOKU TAHRİBATA UĞRADI

Dünyadaki ekonomik sistemlerin hiçbirinin insanlığa bir fayda sağlamadığını kaydeden Uyar, şöyle devam etti:

Milli gazeteden Muhammed Vefa'nın haberine göre, “Ekonomik sistem, insanları sömürüyor. Oysa olması gereken ekonomik sistem, hakkı ve adaleti merkeze alan, faizin olmadığı, vergilerin adaletli alındığı adil bir düzendir. Geleceği Milli Görüşçüler idare edecek. Çünkü bizim ülkemize ve milletimize gece gündüz hizmet edebilecek teşkilat yapımız ve insanlarımız var. Biz Saadet Partisi olarak şahısları değil, yanlış politikaları eleştiriyoruz. Bir toplumda işsizlik artıyorsa, insana değil; binaya, araç ve aygıta yatırım yapılıyorsa, kötü alışkanlıkların pençesine düşen insan sayısında artışlar görülüyorsa, güvensizlik ve suç oranları artıyorsa, evlilik oranı düşüyor, boşanmalar da artıyorsa sosyal doku tahribata uğramış demektir. Devletin asıl sahibi şahıslar değil, o şahıslara yetkiyi veren millettir.”

HAMASETİN DEĞİL, HAKİKATİN PEŞİNDEN YÜRÜRÜZ

Adaletin insanlık için su ve hava gibi bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Uyar,  toplumun her kesimine adalet güveninin yerleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Saadet Partisi’nin sadece belli bir zümrenin değil, bütün insanların mutluluğu için çalışan siyasi bir hareket olduğunu söyleyen Uyar, “Biz, maddiyatçı değil, maneviyatçı bir hareketiz. Dünyanın diğer bir ucunda açlıktan ve susuzluktan ölen bir insanı kurtarmanın, bütün insanlığı kurtarmak olduğunu bilen ve o sorumluluk ile çalışan bir hareketiz. Bizler, hamasetin değil, hakikatin peşinden yürürüz. Güçlünün haklı değil, haklının güçlü olduğu bir dünya için çalışırız. Dış politikada tam bağımsızlığı savunuruz. Bunun için D-8’lerin ve İslam Birliği’nin kurulmasını isteriz. Saadet Partisi, faizci sistemi reddeder. Saadet Partisi; şuur, umut ve ufuk hareketidir. Saadet Partisi, heyecanını hiçbir zaman kaybetmeyen bir partidir. Biz, sadece Türk halkının değil, bütün insanlığın sorunlarının çözümü için heyecanlıyız. İman varsa imkân da vardır. Zafer, inananlarındır.” diye konuştu.

HÜKÜMET, HATALARINDAN DERS ALMIYOR

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam ise şunları söyledi:

“Ülke idaresinde programsızlık var. Vatandaş bu anlayıştan dolayı çok sıkıntı çekiyor. İktidarın 17 yıl boyunca yaptığı en iyi iş bina dikmek oldu. Her şeyimizi betona döktük. Üretim olmayınca ülke kaynaklarımız tükendi. Hükümet yatırımları durdurdu. Şirketler iflas etti. 17 yıl boyunca tarıma, sanayiye gerekli yatırımlar yapıldı. Açıklanan destek paketlerinin boş olduğu anlaşıldı. Bunun en büyük örneği, Türkiye’nin bugün geldiği yerdir. Hükümet hatalardan ders almıyor.”