DEVA Partisi Genel Başkanı  Ali Babacan, katıldığı Halk TV yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Boğaziçi Üniversitesine 2 yeni fakülte açılmasını değerlendiren Babacan, "Son kararı açıkçası ben oldukça tahrik edici bir karar olarak görüyorum." dedi. 

KARŞIT TARAFLAR ÜZERİNDEN SİYASET ÜRETİYORLAR

Boğaziçi protestolarını hak ve özgürlük alanı olarak gördüklerini belirten Babacan, "Burada gerçekten hükümetin arayıp da bulamadığı bir tablo aslında. Hükümet düşman ve karşıt taraflar üzerinden besleniyor. Ülkenin hiçbir sorununa çözüm bulamadıkları için karşıt taraflar üzerinden siyaset üretiyorlar" dedi.

OLDUKÇA TAHRİK EDİCİ BİR KARAR

Cumhurbaşkanlığı kararıyla 11 üniversiteye rektör atanması ve Boğaziçi Üniversitesine 2 yeni fakülte açılmasını değerlendiren Babacan, "Son kararı açıkçası ben oldukça tahrik edici bir karar olarak görüyorum. Öğrenciler ve hocaların ciddi bir rahatsızlığı var. Zaten eylemler oldu bugüne kadar ama bundan sonra daha yaratıcı bir pozisyona geçmeleri gerekiyor sanırım. Niteliğin değişmesi daha faydalı olur gibi bir kanaatimiz var. Daha sakin bir döneme geçerken  Boğaziçi Üniversite açısından böyle bir karar adeta durumu alevlendirmeyi sağlayabilir. Hem öğrencilerimizin hem öğretim üyelerinin tahriğe kapılmaması lazım. Bir sıradanlaştırma çabası görüyoruz. Şehir Üniversitesi'nde de aynısını yaptılar. Kapattılar, yerle bir ettiler. Tam kontrol edemiyorsam, köklü bir geleneği ve kültürü varsa o kurumu önce bir sıradanlaştırma çabası var. İki bölüm açılmasında yeni hoca ihtiyacı olacak ve muhtemelen benzer profilde insanlar oralarda görevlendirilecek. Arkasındaki oyun planını görmek lazım" şeklinde konuştu. 

KAMUOYU İSTİSMAR EDİLİYOR

Babacan, pes etmemek ve eylemlerin başka tür olaylara evrilmesini önlemek gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi: "Bu olaylar üzerinden hükümetin kamuoyunu istismar edip, kendi çevresinde kenetlememesi lazım. Eğer azınlık olarak nitelendirilecek bir kitle ise bana buradan oy gelir mi gelmez mi diye bakıyor. Ancak negatiflikler, düşmanlıklar üzerinden seçmeni etrafında tutmaya çalışıyor."

DÜŞMAN ARIYORSANIZ İŞSİZLİKLE MÜCADELE EDİN

Ülkenin bir numaralı gündeminin işsizlik ve yoksulluk olduğuna dikkat çeken Babacan, "Ülkenin asıl ağır sorunlarının üzerini örtmek için ilgiyi başka yere çekiyorlar buna kimsenin düşmemesi lazım. Gerçek gündemine dönmesi lazım. Kendilerine düşman arıyorlarsa 'işsizliği' karşılarına alsınlar. Hükümete çağrı yapıyorum. Düşman arıyorsanız işsizlik, yoksulluk ile mücadelede edin" dedi.

ŞU AŞAMADA İTTİFAKTAN BAHSETMİYORUZ

İttifak tartışmalarına da değinen Babacan, "Bizim ittifaktan anladığımız seçim ittifakı. O da seçim kararı alındığı an oluşacak bir ittifak. Seçimlerden sonra ittifakın bir anlamı kalmıyor. Bizim çalışmalarımız şu an bir seçim ittifakı çalışması değil. Bu aşamada bir ittifaktan bahsetmiyoruz. Seçim kararı alındığında ona bakılır."

KAYBEDECEĞİ SEÇİME NEDEN GÖTÜRSÜN?

Babacan, cumhurbaşkanının kendi iradesine kalsa erken seçim yapmak isteyeceğini düşünmediğini belirterek, "Ekonomik şartlar bu kadar kötüyken ülkeyi seçime götürüp o seçimden başarı ile çıkma ihtimalinin çok zayıf olduğunu kendi de görüyordur herhalde. Kaybedeceği seçime neden götürsün? Elindeki yetkileri neden riske atsın?" dedi.

Kaynak: Milli Gazete